DUYGULARIN BESTESI
Beste: H.D.
Makam: Sevgi
Usûlü: Serbest
Sol tarafta yüregimiz ve yardimcilari yer alir.
-Ritm grubu.
Öbür yanda mantik (Ud).
-Arada bir solist olarak’da taksim gecer.
Arka tarafta koromuz yer alir.
Hislerin hareketlerle ifade edilmesi.
Ve ön tarafta diger enstrumanlar.
Hepsinin yeri ayri, rolu ayri, ama yinede hic biri, bir digeri olmaz ise calamaz.
Sef:
1. Ritm grubu’da durmadan calmaktadir. Yol gösterir, baslangici yapar.
2. Mantik, her zaman digerlerine eslik eder, zaman zaman yalniz da calar. (Ama su varki solist olmaktan fazla hoslanmaz; zira birseylerin eksikligini farkeder calarken. Ama yinede her zaman onun sesinin duyulmasini ister ve her kim calarsa calsin, kim söylerse söylesin o’da kendinden birseyler katmadan duramaz.)
( Usûlü zaman zaman degistirilmis, ama Makam’i hic....)
....
Orkestra’miz sessizce calmaya baslar; agir bir usûl secip notalarla damla damla ortaligi doldurur.
Bir rüzgâr kadar sessiz....
Ve birden sazlar yükseltir sesini ve bir sel gibi akan nagmeleri ortaligi canlandirir. Sazlar, heyecan’dan etkilenerek, agir usûlü geride birakip süratle birer volkan gibi inlerler.
Koro’da biraz sonra eslik eder sazlara; yüksek sesle ve alkislayarak, binbir sözle süsler sazlarin cikisini.
Sazlara ud’da karisir ve sazlarin bu "mantiksiz" yükselisini durdurmak icin ugrasir calar iken. Sakinlestirir sazlari ve koro’yu.
Ve yayli tambur tâ yüreklere inen bir ses ile dikkatleri üstüne ceker; hüzün dolar korunun gözlerine ve koro sözsüz ve boynu bükük bir sekilde sessizce mirildanir...
Ve kanun baslar; koro ona dayanarak, kanunun her inleyisiyle bir söz söyler, fisildayarak... ve her sözün üstüne basarak.... ilk gözyasi’dir kanun ve sazlari artik tamamen susturan. Inler, koronun yanaklarindan yaslar süzülür... Ve yine ud karisir, teselli etmeye ugrasir... nafile...
Ve nefesli sazlar yükselir... Onlar’dan biri teselli, biri’de dua(ney). Hâlâ hüzünlü olan ama ayni zamanda ümitle dolan koro dirilir ve yine sesini yükselterek hem aci hem ümitli sözler eder; arada bir ic ceker, arada bir tebessümle buselesir dudaklari. Ud yine tabiiki eslik eder.....-bu defa nefesli sazlara...
Yayli tambur, susmaz; sessizce, kendi halinde ve kanun ile beraber devam eder calmaya, ama sesleri fazla duyulmaz... koradan biri duyar ise iste o derin bir ah cekerek, bir iki damla gözyasi dökerek dikkatini baska yere cevirir ve yine büyük koronun söyledigine eslik eder.
Ve birden hemen hemen tüm orkestra karisir ve calmaya baslar, yine süratle ve yüksek sesle... iste nes’e ve sevinc kardesleri... koro canlanir, neyin olup bittigini pek anlamadan dikkatini bu harika ses toplumuna cevirir ve güle oynaya söylemeye baslar. Ud sakinlestirmeye calisir ortami ama sesini yükseltemez; yinede tüm gücüyle calar, bir orada bir burada enstrumenleri susturmaya calisir..
Ve iste simdi koro’dan biri ayrilir. Bir kac adim öne dogru atip bülbülü kiskandiracak, meleklere dahi dokunacak sesiyle söylemeye baslar. Orkestra ona eslik eder, bir az daha sessiz ve sakin.... sazlar’da calar, nefesli sazlar’da, hepsi, hepsi calar... ve koro’da eslik eder assoliste.
Yalniz ud susar... Cünkü bu assoliste karisamaz, cözemez onu, nasil ve ne calacagini bilemez.
Assolist ise, bir cocuktur; Sevgi’dir, ask’tir.
SEN sindir O
Dilsâd Hilal