4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1268
Okunma
Yüzümü bulunduğum yerden çevirip, zamanında kuzey tarafından Mysia , güneyden Karia , doğudan Frigya ve batıdan Ionia ile sınırlı , Batı Anadolu’da yer alan bir bölgede kurulmuş eski bir uygarlığa , yani Lydia’ya yönelttiğim zaman ; minnettarlıkla neredeyse homojen bir yapı oluşturmuş bir kızgınlık duygusu kaplıyor içimi… M.Ö. VI-VII.yüzyıl dolaylarında bir zamana doğru yolculuk ediyorum ; insanlık tarihinde paranın doğum sancılarının hissedildiği o döneme…
Nümismatik adlı bilime kulak verdiğim zaman, Eski Yunanlılarda paranın bulunuşu üstüne çeşitli söylentiler dolaştığını öğreniyorum . Kimine göre para Alyattes’in oğlu Kroisos kral olmadan az önce Lydia’lılar tarafından icat edilmişti ; kimine göre ise , paranın mucidi Argos’lu Pheidon’du . Ancak kelimenin tam anlamıyla resmî paranın M.Ö. VII.yüzyılda büyük ticaret merkezlerinde aynı zamanda ortaya çıktığı bilinmektedir…
Gelelim 21.yüzyılın başlarında , serüvenine tüm hızıyla devam eden dünyamıza. Açlık , hastalık , doğal afetler , terörist eylemler ve savaşlarla fazlasıyla meşgul olan - belki de tarihinde hiç olmadığı kadar fazla meşgul olan – dünyamızın gittikçe yükselen değeri olarak karşımıza o yuvarlak , küçük , madenî şeyler ya da taşınması oldukça kolay , ama insanı rahatsız edici bir yanı olan ( özellikle de sayısı çok fazla ise ) kâğıt banknotlar çıkar . İnsanlığın VI-VII.yüzyıl dolaylarında doğumuna tanıklık ettiği para , asırlardır büyümüş , büyümüş ve kanımca bugün bir Tanrıya dönüşmüştür . Goethe , “Faust” adlı eserinde buna “Para Tanrısı” diyor . Çağımızda yaşanan gelişmeler onun ne kadar ileri görüşlü bir yazar olduğunu açıkça ortaya koyuyor . Büyük bir yazarın tüm hayatını verdiği bu büyük eserdeki sayısız karakterden sadece biri olan bu eşsiz karakter için , çağımızda yaşanan gelişmelere dayanarak şu cümleyi haykırmak istiyorum tüm insanlığa : “Para Tanrısı gerçek oldu !..” Evet , artık insanlar paraya tapıyorlar . Tek Tanrılı dinlerin çeşitli komplo teorileriyle ve gizli tarikatların varlığıyla yıpratıldığı günümüzde insanlar Tanrıdan başka tapınacak başka bir şey arıyorlar . Ve bu arayışın son durağı , kanımca paradır. Tabii ki ; daha geniş anlamda insanlar maddî şeylere tapıyorlar . Paranın benim için farklı bir anlamı daha vardır . Para denince benim aklıma daha çok gözle görülebilen her şey daha doğrusu maddî şeyler gelir . Takdir edersiniz ki ; para olmadan maddî niteliği olan herhangi bir şeye sahip olmak mümkün değildir . Yani para , maddî olan her şeyin kaynağı , ya da maddî olan her şeyin eninde sonunda dönüşeceği şeydir .
Paranın icadından dolayı ben bu icadı yapanlara karşı minnettarlıkla homojen bir yapı oluşturmuş bir kızgınlık duygusu beslediğimi söylemiştim . Çünkü her türlü alışverişin bu taşınması kolay şeyle yapılabilmesi güzel bir şey ! Para büyük bir kolaylık insanoğlu için ! Gerçi şimdi kredi kartları iyice yaygınlaştı , nakit para da pek kullanılmaz oldu . Lâkin onun da kaynağı , ya da sonunda dönüşeceği şey paradır . Fakat aynı zamanda da kızgınım Lydialılara başımıza böylesine büyük bir belâ açtıkları için . Açlık , hastalıklar , doğal afetler , terörist eylemler , savaşlar ve insanlığı kaosa sürükleyen bir sürü kötü şey ile para arasında kıyısından köşesinden de olsa , bir neden-sonuç ilişkisi var . Bu ilişkiyi yadsımak mümkün değildir . Ayrıca ben paranın insan ilişkilerini sabote eden bir nesne olduğunu düşünüyorum . Yani paranın giderek önem ve değer kazanması , korkunç olanı ise , insanlığın temel değerleri karşısında bu önem ve değeri kazanması – hem de onları yok sayarak – bence dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır . İşte tam bu noktada insan ilişkileri para tarafından sabote ediliyor bence . Dehşet verici olan şey ise , insanın giderek yok olması , materyalist bir hayvana dönüşmesi . Tabii ki şu da var : Cansız olan bir şeyi böylesine ağır suçlar işlediği için yargılamak mantıklı gözükmeyebilir .
Şimdi son zamanlarda çaresizlik yüzünden temel savunma mekanizmalarımızdan biri hâline gelen , dünyada yaşanan kaosun suçunu canlı veya cansız herhangi bir şeye atmaya çalışma saplantısından kurtulup , bir an için düşünelim : Parayı bulan kimlerdir ? Bizim soyumuzdan , insan soyundan olanların icadı değil midir para ? Peki , parayı yükselen değer hâline getiren - eğer böyle devam edecek olursak , tek değer hâline getirecek olan – biz değil miyiz ? Kaosa neden olan somut gerçeklikleri yaratan biz olduğumuza göre , bu gerçeklikleri yok etmek , ya da radikal olmayan bir anlayışla kontrol edilebilir hâle getirmek de bizim elimizdedir . Paranın gerçekliği , hepimizin de içinde yaşadığı gibi sıkıcı , acımasız ve korkunç bir gerçekliktir . Ancak insanlar tarafından kontrol edilebildiği zaman , diğer gerçeklikleri bir virüs gibi günden güne öldürmekten vazgeçen bir gerçekliktir . Kontrolden çıktığında ise , onun gerçekliğine tapan insanları bile beraberinde kaosa sürükleyecek kadar alçak bir gerçekliktir…
Kim bilir , belki de yakın bir gelecekte (çok yakın olmadığı kesin olmakla beraber) bu somut gerçeklik değişecek ve biz yaşadığımız bu döneme bir mitosa bakar gibi bakacağız ? Para Tanrısı da bu mitosun baş kahramanı olacak , ne dersiniz ?..