- 1230 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
PARA TANRISI GERÇEK OLDU !..
Yüzümü bulunduğum yerden çevirip, zamanında kuzey tarafından Mysia , güneyden Karia , doğudan Frigya ve batıdan Ionia ile sınırlı , Batı Anadolu’da yer alan bir bölgede kurulmuş eski bir uygarlığa , yani Lydia’ya yönelttiğim zaman ; minnettarlıkla neredeyse homojen bir yapı oluşturmuş bir kızgınlık duygusu kaplıyor içimi… M.Ö. VI-VII.yüzyıl dolaylarında bir zamana doğru yolculuk ediyorum ; insanlık tarihinde paranın doğum sancılarının hissedildiği o döneme…
Nümismatik adlı bilime kulak verdiğim zaman, Eski Yunanlılarda paranın bulunuşu üstüne çeşitli söylentiler dolaştığını öğreniyorum . Kimine göre para Alyattes’in oğlu Kroisos kral olmadan az önce Lydia’lılar tarafından icat edilmişti ; kimine göre ise , paranın mucidi Argos’lu Pheidon’du . Ancak kelimenin tam anlamıyla resmî paranın M.Ö. VII.yüzyılda büyük ticaret merkezlerinde aynı zamanda ortaya çıktığı bilinmektedir…
Gelelim 21.yüzyılın başlarında , serüvenine tüm hızıyla devam eden dünyamıza. Açlık , hastalık , doğal afetler , terörist eylemler ve savaşlarla fazlasıyla meşgul olan - belki de tarihinde hiç olmadığı kadar fazla meşgul olan – dünyamızın gittikçe yükselen değeri olarak karşımıza o yuvarlak , küçük , madenî şeyler ya da taşınması oldukça kolay , ama insanı rahatsız edici bir yanı olan ( özellikle de sayısı çok fazla ise ) kâğıt banknotlar çıkar . İnsanlığın VI-VII.yüzyıl dolaylarında doğumuna tanıklık ettiği para , asırlardır büyümüş , büyümüş ve kanımca bugün bir Tanrıya dönüşmüştür . Goethe , “Faust” adlı eserinde buna “Para Tanrısı” diyor . Çağımızda yaşanan gelişmeler onun ne kadar ileri görüşlü bir yazar olduğunu açıkça ortaya koyuyor . Büyük bir yazarın tüm hayatını verdiği bu büyük eserdeki sayısız karakterden sadece biri olan bu eşsiz karakter için , çağımızda yaşanan gelişmelere dayanarak şu cümleyi haykırmak istiyorum tüm insanlığa : “Para Tanrısı gerçek oldu !..” Evet , artık insanlar paraya tapıyorlar . Tek Tanrılı dinlerin çeşitli komplo teorileriyle ve gizli tarikatların varlığıyla yıpratıldığı günümüzde insanlar Tanrıdan başka tapınacak başka bir şey arıyorlar . Ve bu arayışın son durağı , kanımca paradır. Tabii ki ; daha geniş anlamda insanlar maddî şeylere tapıyorlar . Paranın benim için farklı bir anlamı daha vardır . Para denince benim aklıma daha çok gözle görülebilen her şey daha doğrusu maddî şeyler gelir . Takdir edersiniz ki ; para olmadan maddî niteliği olan herhangi bir şeye sahip olmak mümkün değildir . Yani para , maddî olan her şeyin kaynağı , ya da maddî olan her şeyin eninde sonunda dönüşeceği şeydir .
Paranın icadından dolayı ben bu icadı yapanlara karşı minnettarlıkla homojen bir yapı oluşturmuş bir kızgınlık duygusu beslediğimi söylemiştim . Çünkü her türlü alışverişin bu taşınması kolay şeyle yapılabilmesi güzel bir şey ! Para büyük bir kolaylık insanoğlu için ! Gerçi şimdi kredi kartları iyice yaygınlaştı , nakit para da pek kullanılmaz oldu . Lâkin onun da kaynağı , ya da sonunda dönüşeceği şey paradır . Fakat aynı zamanda da kızgınım Lydialılara başımıza böylesine büyük bir belâ açtıkları için . Açlık , hastalıklar , doğal afetler , terörist eylemler , savaşlar ve insanlığı kaosa sürükleyen bir sürü kötü şey ile para arasında kıyısından köşesinden de olsa , bir neden-sonuç ilişkisi var . Bu ilişkiyi yadsımak mümkün değildir . Ayrıca ben paranın insan ilişkilerini sabote eden bir nesne olduğunu düşünüyorum . Yani paranın giderek önem ve değer kazanması , korkunç olanı ise , insanlığın temel değerleri karşısında bu önem ve değeri kazanması – hem de onları yok sayarak – bence dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır . İşte tam bu noktada insan ilişkileri para tarafından sabote ediliyor bence . Dehşet verici olan şey ise , insanın giderek yok olması , materyalist bir hayvana dönüşmesi . Tabii ki şu da var : Cansız olan bir şeyi böylesine ağır suçlar işlediği için yargılamak mantıklı gözükmeyebilir .
Şimdi son zamanlarda çaresizlik yüzünden temel savunma mekanizmalarımızdan biri hâline gelen , dünyada yaşanan kaosun suçunu canlı veya cansız herhangi bir şeye atmaya çalışma saplantısından kurtulup , bir an için düşünelim : Parayı bulan kimlerdir ? Bizim soyumuzdan , insan soyundan olanların icadı değil midir para ? Peki , parayı yükselen değer hâline getiren - eğer böyle devam edecek olursak , tek değer hâline getirecek olan – biz değil miyiz ? Kaosa neden olan somut gerçeklikleri yaratan biz olduğumuza göre , bu gerçeklikleri yok etmek , ya da radikal olmayan bir anlayışla kontrol edilebilir hâle getirmek de bizim elimizdedir . Paranın gerçekliği , hepimizin de içinde yaşadığı gibi sıkıcı , acımasız ve korkunç bir gerçekliktir . Ancak insanlar tarafından kontrol edilebildiği zaman , diğer gerçeklikleri bir virüs gibi günden güne öldürmekten vazgeçen bir gerçekliktir . Kontrolden çıktığında ise , onun gerçekliğine tapan insanları bile beraberinde kaosa sürükleyecek kadar alçak bir gerçekliktir…
Kim bilir , belki de yakın bir gelecekte (çok yakın olmadığı kesin olmakla beraber) bu somut gerçeklik değişecek ve biz yaşadığımız bu döneme bir mitosa bakar gibi bakacağız ? Para Tanrısı da bu mitosun baş kahramanı olacak , ne dersiniz ?..
YORUMLAR
Diğer eleştiriye gelince,sanırım içimde zaman zaman depreşen bir nefret kapitalizme ve paranın gücüne karşı...Kişisel yaşantılarımla ilgili bir duygusal patlama olarak da değerlendirebilirsin bir yönüyle bu yazıyı...Ama sen daha iyi bilirsin: Deneme türünün makaleden farkı bu işte,bir tezi kanıtlamaya çalışmıyorsun,bilimsel verilerle desteklemeye çalışmıyorsun. Yapılan şey duygularla düşünceleri sentezlemek benim bildiğim kadarıyla...
KOnu ve yazım tarzı açısından çok beğendim ancak para tanrısı gerçek oldu cümlen bu olguyu günümüze dayatman bence doğru değil.Para tanrısı belki de var olan en eski tanrı zannediyor musun günümüze has.İnsanlar her daim tapmışlar paraya belki sayıca arttılar o kadar.