- 1198 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR... (BU ONÜÇÜNCÜ MEKTUPDUR)
Canısı...
Sevdim seni. Çok söyledim belki. Belki kanıksadın sevgimi. Belki inanmadın çoğu zaman. Ama ben seni hep sevdim. Suların kıyıya ulşatığı gibi ve güneşin her sabah doğuşu gibi. Bir alışkanlık olsada sende, ben seni hep sevdim...
Baharım...
Şarkılar "şen ol gönül şen ol!" Şen olmak kolaymış biliyor musun? Izdırap çekmek çok zor oysa ve okyanustan geçerken tahta kaşıklara kürek yapmak ve tutmak sana ulaşmak için küreklere asılmak. Ne kadar "tarifi imkansız" biliyor musun? Sevdim seni demiştim. Belki unutmuşsundur. Hatırlatmak için bin deniz geçmek ve çıkarsa karşına bin deniz daha geçmek ne kadar kolaymış biliyor musun?
Elalım...
Acıları yüklerim bazan hatıralar kervanına. Bazan ufacık bir acı olurum. İğne başı kadar. Batınca parmağına hani çok acıtan o küçücük acı gibi. Gelip geçerim bu şehirden otobüslerle. Bir kahin gibi geleceğimi okurum, seninle yaşanmış maziyi şarkılarla geçerken. Sonra okurum yine ilkokulda ezberlediğim dualar gibi adını her gece. Sessiz ve pişmanlıklarla dolu doluya. Halay çeker geçmişim geleceğimle. Anıların umutlarımla elele omuz omuza. Sonra yıkılırım yeniden, yeniden yıkılırım. Tahta beşiklerde sallarım taş bebekleri. Ve avuçlarımda üç taş kalır acılarda boğulurum. Bir kandil fitili gibi anız yangınlarında. Haykırırım göklere ve denizlere. Yokluğu ve varoluşu haykırırım kül oluşlarda simsiyah. Ne gök acır halime, ne deniz ses verir yankılarıma. Sulara düşen korkularım kucaklar beni. Boğulurum yıldızların yalnızlığında.
Kardelenim...
Evreni yaratan Tanrı, şekillendiren sevginin büyüsüdür bazan. Bazanda şekiller ölçüsüzdür mizanda. Ama ben bütün duyguların ve tanımsız ıslıkların odak noktasında kalırım. Öylece çaresiz, sana yazılmış kaderimi beklerken. Yansayan nedir ki zaten Belleğimin en hazin tapınışında. Bir yemen türküsü vardı, birde Anka kuşu mazinin masal dünyasında, ölümsüz sevileri anlatan. İşte sen bana mazimden kalan tek hatırasın....
Seni unutmak mümkün mü?
YORUMLAR
Anıların umutlarımla elele omuz omuza. Sonra yıkılırım yeniden, yeniden yıkılırım. Tahta beşiklerde sallarım taş bebekleri. Ve avuçlarımda üç taş kalır acılarda boğulurum. Bir kandil fitili gibi anız yangınlarında. Haykırırım göklere ve denizlere. Yokluğu ve varoluşu haykırırım kül oluşlarda simsiyah. Ne gök acır halime, ne deiz ses verir yankılarıma. Sulara düşen korkularım kucaklar beni. Boğulurum yıldızların yalnızlığında.
yazınız mükemmel olmuş.sevgiler.saygılar.