- 677 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ekstra Gün
Bazı günler farklıdır.Hemen uyanır uyanmaz fark edersiniz.Bu çok sık olmaz ama her ömürde en az böyle bir gün vardır.Ben o günlere ”Ekstra Gün” diyorum.Bu gibi durumlara alışık olmadığı için insan tam olarak ne yapması gerektiğini bilemez.Kişiye özeldir.Bu sebeple başka birinden yardım alınması söz konusu değildir.Kişi ne yapacaksa,o günü nasıl değerlendirecekse buna sadece kendisi karar vermelidir.Zaten o günün anlamını bilen hiç kimse yardımcı olmaya ve ya fikir vermeye cesaret edemez.Belki de etmemelidir.Çünkü böyle günlerde insanlar çok önemli kararlar alırlar ömürlerinin geri kalanına dair.Birine evlenme teklif etmek,bir evlilik teklifini reddetmek ve ya kabul etmek,tamamen yabancı olduğu bir konuda iş yapmaya başlamak,birini,bir yeri terk etmek gibi.Bu konuyla ilgili örnekleri çoğaltabiliriz.Görüldüğü gibi bu tür kararlar insanın ömrünün geri kalanına şekil veren köşe başlarıdır.Nereye doğru gittiğini bilmediği bir yolda atılan ilk adımlar,böyle günlerde atılır.İşte bu sebeple insanın kendi kararını kendisi vermesi gerekir ki geriye dönüp bu günü,yani çoktan olmuş dünü hatırladığında,ya aldığı kararın tadını çıkaracak ve kendi kendine İyi ki… diye başlayan cümleler kuracak ya da pişmanlığın acısıyla Keşke… koyacaktır cümlelerinin başına ve hiç kimse bir başkasının kurduğu bu cümlelere,en azından keşkeli cümlelere özne olmak istemeyecektir.
Dünyanın bütün felaketlerinin bile olağan karşılandığı sabahlara uyanan felaket şehrinin insanları,o şehirdeki ikametgah kağıtlarını böyle günlerde aldıkları yanlış kararların hemen akabinde ceplerine koyduklarının farkında değillerdir hiçbir zaman.Ne o günün suçu vardır aslında ne de alınan kararların.Tek suçlu benlikleridir.Ektiğini biçer insan.Kendi düşer ve ağlayamaz.Yaptığından dolayı utanç da duyamaz.Şöyle rahat rahat utanamaz bile.Çünkü onlar her gün utangaç sabahlara uyanırlar.Utanması gereken tek şey o şehrin sabahlarıdır.Başkasının kurduğu keşkeli cümlelere özne olmaktan utanan sabahlar.Böyle şehirlerden kaçış biletleri “Zararın neresinden dönsen kardır.” Cümlesinin içinde şifrelenmiş halde bulunur.Alabilmek için para kadar değersiz bir şeyin yetmeyeceği hepimizin malumudur.Tek yapılması gereken başka bir ekstra gün beklemektir.Aslında buradaki beklemek fiili bir çelişkidir.Bu bekleyişlerde tarihin en kanlı savaşlarını yapar insanın kendi düşünceleri ile toplumun beklentileri.O şehrin toplumunun çürümüşlüğünden kurtulmak hiç de kolay olmayacaktır.İnsan topluma karşı yaptığı bu savaşı kaybederse her şeyini kaybeder.Lanetli bir cüzzamlıya dönüşür.Ortada bir benlik kalmaz ve ağrılı bir ölüm başlar.
Peki ya bilet.Evet o kurtuluş biletinin bedeli,heba edilmiş bir ömür olmayacaktır hiçbir zaman.Kaybedecek bir şeyi olmayan insan zemin kattadır zaten.Bu biletin değeri yok sadece cesur olanların alabileceği bir bilet.Gereken tek şey biraz cesaret.Hadi bakalım ha gayret…
Ufuk BAYSAL 27.09.2009