Şimal, Soğuk Bakışlı Yitik Sevgilim
Saatin gece yarısını geçtiği şu sıralarda, duygularımın esiri olmuş bir şekilde Sana yazmaktayım.
Şimal, soğuk bakışlı yitik sevgilim,
Sana sıla bu yüreğim, Sana suskun bu bakışlarım ve Sana aç mağrur benliğim
Sindirilmiş arzularımı ve köhnemiş ümitlerimi yolluyorum bu mektubumda. Belki bir anlamı olmayacak Senin için; ama ruhum tatmin olacak bu safhada.
Sebepsiz terk edişinin sadece yasını tutacak bezginliğim. Soluk alışların hep sesimi hatırlatacak ve korkutacak Seni AŞK’ımın sadeliği.
Bu mektup elinde olacak bir gün, gözyaşlarına bulanmış yüreğin okuyacak samimi duygularımı ve Sen yalnızca hıçkıracaksın yaşadıklarımıza inat. Sonra sevmiyorum diye bir kahkaha patlatacaksın ağlamayla karışık. Yüzün gülecek ama yüreğin kanayacak. Vakur bir şekilde arkana yaslanacaksın ve umursamaz bir tavırla bakacaksın, göz pınarlarının boşaldığı içinde ben olan kâğıda.
Aradan uzun yıllar geçmiş olacak, Sen terk etmenin verdiği güç (!) ile çıkacaksın her seferinde AŞK’ın karşısına. Her yeni AŞK denemelerinde aklında hep ben olacağım yine, gülümserken Sana. Hiç kimseyi beğenmeyecek ve her seferinde asil görünmeye çalışacaksın yıkık yüreğinin aksine.
Hayata küseceksin zaman ilerledikçe. Tek başına yapacaksın valslerini metruk yaşamında. Yükselen burcunda arayacaksın AŞK mevsimini. Sen Terazi burcusun dengeyi (!) hep bilirsin ne de olsa.
Ve bir gün oturacaksın şimdi bu mektubu okuduğun masaya ve elinde bir kalem olacak duyguları ifşa etmeye namzet. Sonra kalem dile gelecek ve esrarlı kelimeleri karalamaya başlayacak. Kâğıda dökülen her duygu birbirini yoracak ve her harf hayatta almış olduğun darbeler olacak Bensiz geçirdiğin yılları resmedeceksin o kâğıda, kariyer AŞK’ını anlatacaksın soluk soluğa ve gururunu incitse de beni sevdiğini söyleyeceksin usulca.
Mektup son bulacak ve bir buse konduracaksın mahzun kâğıda.
Şimdi durup düşünüyorsun bunları nereden bildiğimi, hatta “ hiçte böyle yapmayacağım ve bu şekilde bir hayat sürmeyeceğim” diyorsun haykırırcasına. Belki de doğru söylüyorsun böyle bir hayat yaşamayacaksın; ama bu mektubun etsiyle hayatını yazdıklarım yapacaksın.
Şimal, soğuk bakışlı yitik sevgilim,
Elveda.
Fatih Mehmet Mirza
YORUMLAR
Ve bir gün oturacaksın şimdi bu mektubu okuduğun masaya ve elinde bir kalem olacak duyguları ifşa etmeye namzet. Sonra kalem dile gelecek ve esrarlı kelimeleri karalamaya başlayacak. Kâğıda dökülen her duygu birbirini yoracak ve her harf hayatta almış olduğun darbeler olacak Bensiz geçirdiğin yılları resmedeceksin o kâğıda, kariyer AŞK’ını anlatacaksın soluk soluğa ve gururunu incitse de beni sevdiğini söyleyeceksin usulca.
Mektup son bulacak ve bir buse konduracaksın mahzun kâğıda.
Şimdi durup düşünüyorsun bunları nereden bildiğimi, hatta “ hiçte böyle yapmayacağım ve bu şekilde bir hayat sürmeyeceğim” diyorsun haykırırcasına. Belki de doğru söylüyorsun böyle bir hayat yaşamayacaksın; ama bu mektubun etsiyle hayatını yazdıklarım yapacaksın.
Şimal, soğuk bakışlı yitik sevgilim,
OFFFFF BE OFF BU YAZDIKLARINA KİM MAHRUM KALMAZ Kİ
HARİKA DEMİCEM ÇÜNKÜ HARİKADAN ÖTÜRÜ SOHBET TADINDA BİR MEKTUP
YÜREĞİNE GÖNLÜNE DİLİNE KALEMİNE SAĞLIK KUTLUYORM