- 1951 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
172 - BAKLAVA
Onur BİLGE
Annem, rahatına düşkün bir kadındı. Çalışmaya alışık değildi. Bronşit atlatmıştı. Tipik Akdeniz insanıydı. Anemi, hemen hemen herkes gibi onun da başlıca rahatsızlığıydı. Kansızlıktan dermansızdı. Ağır bir iş yapsa, hastalanıveriyordu. Zaten babam onun ev işi yapmasını hiç istemiyordu.
“Senin işin, benimle meşgul olmak... Üç beş kuruş ver, yaptır ne işin varsa. Bu kadar fakir fukara var. İş arıyorlar. Birileri sebeplensin, evine ekmek götürsün, sevinsin. Para önemli değil, benim için sen önemlisin! Sen benim için çok değerlisin. Ben seni her zaman sağlıklı ve zinde görmek istiyorum.” derdi.
Çok sıcak bir yaz günü, evimizde bayram hazırlığı vardı. Bir gün önce dip bucak temizlik yapılmış, arife günü de baklavalar, sarı burmalar açılacaktı. Üç komşu kadın, sabahtan
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 7
TIRNAK - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Şiveli yazım çok güzel omuş sevgili şaiirm.
Biliyormusunuz bende baklavayı iyi yaparım. amma biraz tembellik yaptığım için biraz nazlanarak yaparım.
Baklava yapıldıktan sonra bir gece bekletilip bir gün sonra ağdası döküldüğünde çok daha güzel olur bilirsiniz.
Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
Ne kadar zevkli bir öyküdü! Bizim sülalemizin insani da sive ile konusur. Özellikle bayram,seyran gibi özel günlerde bir araya gelindiginde, mahsus eglenmek icin sadece sive kullanirlar.
Ayni isin tekrar yapilmasina bir örnek de benden gelsin;
Arkadasim Gizem corapcida calisti 1 ay kadar, üniversite öncesi kendine, kendi alin teriyle harclik kazanabilmek icin. Birgün patronu ona önceki gün yaptigi tüm corap paketlerini tek tek bozmasini buyurmus, yanlis ölcüm söz konusu oldugu icin. Benim arkadasimin da ici gitmis haliyle. O da cok üzülmüstü.."Icim yandi" demisti..
Bir de sevgili Ayhan Sarikaya'nin paylastigi fikrayi ilk defa babam anlatmisti bana..tekrar hatirlamak güzeldi! :)
KUUTTLLUUYYOORRUUMM CCAANN!
Kadınların konuşmaları harikaydı.Gülerek okudum.Bir de şu alçıya güldüm.Tatlı yapılsaydı ne olacaktı;bir güzel alçılı baklavayı yerlerdi.
Aklıma şöyel bir fıkra geldi: Karısı,kocasına
"-Herif çarşıdan bir kalıp peynir al da gel" der
Koocası da yanlışlıkla peynir yerine sabun alır.
Evde kahvaltı yaparlarken sabun adamın ağzında köpürmeye başlayınaca,
"-Seni köpürsen de hapursan da yiyecem.Elimden kurtulamazsın " der.
Adamın işine benzerdi,alçılı baklava...Mecbur yiyeceklerdi...
Yüreğine sağlık...Mizahi ağırlıklı güzel bir yazı okudum yine...
saygım sonsuz...selamlar...