- 823 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YALINAYAK YÜRÜDÜĞÜM YOLLARIN SESSİZLİĞİNDEYİM
Yalınayak yürüdüğüm yolların sessizliğindeyim,uçurum sessizliğinin uğultuları kulaklarımda büyüyor.Koşarakmı varsam sensizliğe,yoksa ağır aksak adımlarlamı,hangisi içimi sen kadar acıtır,bir anda atlamakmı ölümün kucağına yoksa ağır ağır yaklaşmakmı.
Sabır çektim içimde,dilimde sükut birikti,ne konuşsam sükut,ne sussam susmak işte.Kaçarı yokmuş bazı şeylerden,yaşamalıymış insan,acıyla büyümeliymiş,görmesi gerekeni görmeli,yaşaması gerekeni yaşamalıymış.
Değiştirmeye çalışmakla değişmiyormuş,kader denilen yazı.İnsan ne kadar yazsada içindekileri,umutlarını,sevgilerini,hayallerini döksede beyaz bir kağıda tüm saflığı ve insancıllığıyla.Birgün ansızın bir yar fırtınası koca okyanustaki yalnız bir gemi çaresizliğinde elini kolunu bağlayıp seni bir girdabın eşiğine getirebiliyormuş.
Akşamın ucra bir köşesinde kaldı aşkım bu gece,söküp götürdüler hatıralarımı,geride iki çift göz ağlaması,yarası nasırlaşmış bir yürek ve şiirlerim kaldı.Söz verdim bendeki yokluğuna,söylememek için içimde biriktirdim vuslattan sözlerimi,’’alışır diyordu insan her acıya zamanla’’ okuduğum bütün şiirler,insandım ya,alışırmıydım bende buna.
Lekesiz harfler kadar masumdu madem şiirler,yazmak kadar vardım bende,yazarım,susarım,ağlarım.
Azım sedece çoğum kadarım…
Yüzsüzlük hangimize daha çok yakışırsa o sürşün yüzünü bundan sonra yaşayacağı aşklara,yüzsüz değilimki ben SENİN YAPTIĞIN GİBİ başka bir aşkta dem bulmaya,gökyüzündeki mavi ne kadar deniz kokarsa,o kadar yaşarım seni bundan sonra.Gitmek var,dönmek yok eyyy yüreğine sığdırılamadığım yar,içimin en hiç yanı,içini kimlerle doldurdunda şimdi beni içine sığdıramadın….
Kim akıttı gözlerindeki karayı,kim dudaklarının bilmediği şarkıları söylettide sana,bu kadar aşk kadını kesildin başıma.Şimdi susmayı biliyorsunda,ezberinmi şaşırttı seni yoksa,dilinmi dolandı aşka,sırtını dayadığın şehirdemi buldun bu halini…
Şimdi hangi yağmurlarda ıslanacaksında günahların aklanacak,her zerreni bana boyayan sevda yeli,şimdi beni hangi yöne süpürsünde,aksın üstündeki benlik.Hangi vakte uçuracaksın aklınıda,küflü pişmanlıklar saracaksın anılarına,ki.. pişmanım diyebileceksin,öyle ustaca,öyle vurgunca,öyle şairce,öyle işte öyleee,öyle vurdumduymazca….
Gözlerim yalnızlığa serenat okuyan yağmurları içiyor bu gece,bu kadar hiç olmamı sana yoruyorum ey yar,bu kadar isme alışamayışımı sana borçluyum,eyvahım olsun yinede…
Kendini iyi sakla,belki birgün seni isli bir sokakta,yağmur vurmuş benliğinden,tutup çeken yine ben olurum,bugün istemediğin canımla sana gül kokulu yar olurum…
İstermiyim o vakit seni,belki o zamanda bilmeyen ben olurum..
Yorgun bir yürek,yaralı iç çekişler,ağlamaktan yaşlanmış gözler ve bilinmezler.
İsmini ömrüme uyak düştüm,inlesede gönlüm susacağım,sözümü tutacağım.Birgün aynı yola düşersem seninle,elinden tutup yüzüne bakacağım.Sözlerindeki karaya,kirpiklerimden bir düş uzatıp sana bensizliği soracağım.Bana sözün susmak olursa ‘’bu suskunluğu yüreğine çal,ardına bakma ve yürü diyeceğim’’.Yine sus bakarsan bana,sana susturduğun ömrümü verip,eyvah duasıyla seni içime gömeceğim..
Gelme ne olur,gelmediğin her gün ben seni içimde biraz daha bitireceğim…
EYVALLAHHHH….
MELİH-20-11-2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.