DENEMEYE DEĞER
Değişmek için geldiğin bu şehirde ancak bir arpa boyu kadar yol alabilmek canını sıkıyor.
Kendine tanıdığın süre çoktan doldu.
Sezer gibi uzatmaları oynuyorsun.
Ama garip olan şu ki karanlık olan geleceğime karşı çekingenlik hissetmiyorsun.
Aptal cesareti işte.
Son günlerde pek çok O’nu düşünmeden geçen vaktine rağmen, O’nsuz olmak düşüncesi bile sana hiç uymuyor nedense.
Sigarayı bıraktım diyen birinin her saat başı sigara araması gibi, aslında bir hafta içmese farkında olamayacağı bir durum, belki içmeyeceğim sözüyle mahiyet kazanıyor, büyüyor, zorlaşıyor, içinden çıkılmayacak bir hal alıyor.
Şu an aynı durumdasın.
Onca seneyi onsuz geçirdikten sonra aklına O geliveriyor.
Hem öyle yumuşak ve reddedilmecesine ki kapıların kapatılamayacağını biliyor sanki yüzüne, ve O geliyor her gün,
biraz daha yerleşiyor, kök salıyor, istesen bile atamayacağın atsan bile eksikliğini hissedeceğin bir parçan oluveriyor.
Onca sene duymadığın eksikliğe hayret ediyorsun.
Belki bir gün Onsuz kalınca ihanet etmiş gibi hissediyorsun kendini.
Bilemiyorsun belki kurtulmak ister misin diye, ama öyle yumuşak bir dert ki; Allahtan
“Türlü dertlere kıl müptela beni,”
Diyesin tutuyor.