- 719 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YOLDA -III-
...Yolun ikiye ayrıldığı yerde kenarda eski ve kötü kokular saçan bir kulübeye rastladım, kulübeye yaklaştıkça kötü koku daha dayanılmaz bir hal alıyordu hızlı bir şekilde elimdeki fırsatları değerlendirdim zature olup ölmek ya da bu kokuya katlanmak o an bunun iyi bir karar olduğunu düşünmüştüm kapıyı çaldım ve biraz zaman sonra kapıyı uzun boylu zayıf bıyıkları sanki ona ait değilmiş gibi duran bir adam kapıyı açtı, kapının açılması ile birlikte bu kötü kokunun nerden geldiğini de anlamış oldum. Bu lanet olası yolculuğa çıkmadan önce benim de evimde çok sevdiğim bir köpeğim vardı yolda ki o korkunç kadının köpeği kadar olmasa da benimki de asil bir hayvandı onu almak için bir ara geri dönmeliyim ancak bu aklını kaybetmiş olan adamın evinde domuzlar vardı ve bir at ,bir kaç tane koyun ve tavuklar bu adam çıldırmış olmalı diye aklımdan geçirdim.Misafirperver bir adam olacak ki beni içeriye davet etti kulube tek bir oda şeklindeydi içerde bir masa iki sandalye bir kütüphane vardı duvarda yüksekçe bir yere asılmış bir üniforma durmaktaydı , durduğu yere ve üzerinde biriken tozlara bakılırsa bu mesleği bırakalı epey olmuş.
Masanın sol tarafında domuzların olduğu yöndeki sandalyeye oturdu ve hemen yanında üzerinde tavukların uyuduğu kütüphanenin altından içkisini çıkardı bir bardak da benim için koyup içkisini yudumlamaya başladı “Bu hayvanlar, her şeyi biliyorlar ve bize her şeyi onlar anlatacak” dedi içkisinden bir yudum aldıktan sonra onaylarmışcasına kafamı salladım daha önce hiç evinde bu kadar çok gariplikle yaşayan bir insana rastlamamıştım kötü kokuya burnum alışmış olacaktı ki artık rahatsız olmuyordum ben de içkimi yudumlamak için sandalyeye yanaştım sandalyemin üzerinde “BİZ” diye yazarın adı karalanmış bir kitap vardı kitabı alıp masanın üzerine koydum ve bardağıma uzandım “bu” dedi eline kitabı alarak “bu, bu kitap …” ve sözünü bitiremeden masanın üzerine öylece yığılıp kaldı. Neyse ki rahatsız edici koku tamamen yok olmasa da sesten kurtulmuştum. Kulubenin içinde yatacak bir yer bakındım kendime kulubenin karanlık bir köşesinde saman yığınlarının üzerine uzandım. Ben , garip cümleler kuran bir adam ve bir çok hayvanla bir kulubedeyim ve bunun tek sebebi o kadın.
Doğa ile iç içe yaşayan köylüleri bile bu kadar yakından uyandıramamıştır hiçbir horoz , saat sabahın beşi ve göğsümün üzerinde bir horoz ötmekte , o kötü koku artık öylesine üzerime sinmişti ki akşam bana Ouse nehrine gidip atlamayı bile düşündüren o kokuyu artık hatırlamıyordum bile ev sahibi hala masanın üzerinde ve hala uyuyor bir taraftan sayıklıyordu hayatımın bu denli mahvolmasına sebep olan o kadın içkiyi fazla kaçırdığım zamanlar benim de sayıkladığımı söylerdi ama sanırım hiçbir zaman bütün hayvanların eşit olduğu ama bazı hayvanların daha eşit olduğu gibi bir saçmalığı sayıklamamışımdır.
Hayvanlar bu adamla gurur duyuyor olmalıydı eşitlik , adalet gibi kelimeler benim için fazla bir önem arz etmez hele de bu eşitlik hayvanların eşitliği ise bana kalırsa matematiksel veriler dahil hiçbir eşitlik insanın bilinmeyeni bulmasını sağlamaz. Üzerimdeki saman parçalarını döküp cebimdeki tavuk yemlerini boşalttıktan sonra kapıyı yavaşça kapatıp evden ayrıldım.
Henüz daha güneş doğmamıştı nereye gideceğimi ya da ne için gideceğimi bilmiyordum bu yüzden hangi taraftan gideceğime karar vermekte epey zorlandım , nehri takip etmeye karar verdiğimde tekrar o kadının köpeğine rastlayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.Beni tanımış olacak ki hemen ayağımın dibine gelip durdu gerçekten asil bir hayvandı ya da geceyi asil olmayan onca hayvanla iç içe geçirdiğim için bana öyle gelmişti.
Geri dönüp o kadının başına bir şey mi geldi diye bakmalı mıydım acaba şimdi düşündüğüm zaman içimde bir yerlerde bir vicdan azabı yaşamıyor değilim, ama geri dönmedim bilmediğim bir yere bilmediğim bir amaçla gitmek için çok acelem vardı çünkü.
Köpeklerin sadık hayvanlar olduğunu duymuştum ancak bu köpeğin neden bana sadakat beslediğine dair hiçbir fikrim yok tam bir saattir benle birlikte geliyor iki ağaç ve bir elektrik direğinin dibine işedi bu konuda ona kızmıyorum çünkü benden sadece bir ağaç ötede.