KOCASINI TECAVÜZDEN...
Kocasını tecavüzden tutuklattı.
Eşinin cinsel saldırısına uğrayan Y.K. onun 7 yıl 4 ay hapis cezasına çaptırılmasını sağladı.
Allah, bu kadınlarımıza akıl fikir versin.
Evliliğin bir amacı, gayesi de bir yuva kurmak, o yuvada o mekanda iki karşı cinsin muhabbet sevgi ve şehvetlerini paylaşmasıdır.
Bu muhabbet sevgi ve şehvetten bir hasılat elde edilir.
Nasıl iki kişi bir tarlayı ekerler ,tohumu serperler,biçerler sonuçta sevinecekleri bir hasılat meydana gelir.
Evlilik de de çiftler bir ömür boyunca, yuva tarlasında sevgiyi ekerler. Muhabbeti ekerler. Şehvetle biçimlendirirler .Bu da sevginin zirvesidir.(Karı koca arasındaki ilişki sevginin zirvesidir .Yani sevişmeleri sevgilerinin kanıtıdır.Gerçi tartışmalı bir konu)
Bu çalışma sonucunda hayatın en değerli hasılatı...
Gözümüzün nuru geleceğimiz taşıyıcıları evlatlarımız dünyaya gelirler.
Şimdı bir kadın kocasına ilişkiyi reddederse,edebilir de o an ki psikolojisi müsait olmayabilir.
Erkek de bun da istekli olup ,aşırı zorlama yaparsa...(şimdiki erkeklerin işi daha zor .Tv lerde ,sokaklarda ,internetde o kadar cilali boyali makyajlı hanımefendi görüyorlar ki cinsel istek oluşmaması mümkün değil ..Bunlara bakanın cinsel istekde bulunmaması ya o duygusu ölmüş yada bir hastalık var.)
Buyle bir teşebbüsü cinsel saldırı ...
Kadınlara karşı hak ihlali...
Özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak görmek, olsa olsa en ufak tabirle cahillik aşırı feministlik ’dir.
Sonra koca gidip aldatırsa kıyameti kopartırlar.
Kısacası yapmayalım hanımefendiler .Eşleriniz sizin örtüleriniz.Siz de onların örtülerisiniz
Eşleriniz sizin temizleyiciniz siz de onların temizleyicilerisiniz .
Birbirimizi temizliyelim.
Birbirimizi örtelim .
Birbirimizi günahlardan koruyarak
cennete taşıyalım.
’’Ey nefislerine yazık etmiş kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Kuşkusuz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan, çok esirgeyendir’’
Bu ayeti bi düşünelim bu mihvelde...
YORUMLAR
deniz..tayanç cahilikle kaba sabaha eşe tecavuz gibi tabirlerler kulanarak . konu anlamadığını gösterıyor.
tecavuz bir şeyın hakın olmadığı halde zorla el konulması alınmasi demektır.
evlılık anlaşmasında sevgiyi mutluluğu beraber yaşacağini söz verdığı gibi cinsel beraberlığide söz veriyor. her iki tarafda . bu tüm dinlerde semevi dunyevi anlayışlarda buyledır.
çinde, hindistanda ,amerikada.avrupda.rusyada duhnyanın her tarafinda buyledır .afrikadaki doğal ortamda yaşiyan insanlarda buyledır.
tevacuza hayir.. meşru cinsel mutluluğa evettttttttt diyorum
ayşekul deniz hanımefendi .. hastalık ve hayvani olarak nıtelemış . ama konu iyi okusa oyle olmadığı anlar.
bide tersini düşünelim bir kadın istekde bulunsa erkek gelmese kadın zorla veya o doyum sağlanmasa ne duşuneceğiz .. bu sefere kadına nasıl bakacağiz
.... bide zorla kesınlıkle kabul edılemez asıl konu bunca yıl beraber yaşanmış cocukları olmuş . eşinın doğal olan bir hatasi bahane edıp hapse tıkmasını görmek lazım...
283. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir erkek karısını yatağına çağırır da karısı gelmez ve erkek ona dargın olarak gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lânet ederler."
Buhârî, Bed'u'l-halk 7; Müslim, Nikâh 122. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 40
Buhârî ile Müslim'in bir başka rivayeti şöyledir:
"Kadın geceyi kocasının yatağını terk ederek geçirirse, melekler sabaha kadar ona lânet ederler."
Buhârî, Nikâh 85; Müslim, Nikâh 120
Bir başka rivayete göre de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, bir erkek karısını yatağa çağırır da kadın gelmezse, kocası ondan memnun olana kadar Kâinâtın Sahibi o kadına lânet eder."
Müslim, Nikâh 121
Açıklamalar
Yüce Rabbimiz kadını ve erkeği mutlu olmaları için yaratmış, bahtiyarlığı birbirinde bulmalarını istemiştir. Bunun için onları birbirine muhtaç kılmış ve kendilerine verdiği güzel duygularla bu ihtiyacı hissettirmiştir.
Bu birlikte oluşun âhenkli yürümesi için erkeği evin reisi yapmış, kadına da yuvanın huzuru için kocasıyla iyi geçinmeyi emretmiştir. Zaten dinimiz, birden fazla insanın bulunduğu yerde, içlerinden birinin başkan olup diğerlerinin ona uymasını prensip edinmiştir. Birliğin ve dirliğin sağlanması için bunu zaruri görmüştür. İşte bu sebeple kadın, dinî bakımdan yasak olmayan her konuda kocasının sözünden çıkmayacaktır. Kocasının sevmediği şeyleri yapmayacak, onu memnun ve mutlu etmeye çalışacaktır. Erkek de aynı şekilde karısını üzmemeye, onu kırmamaya, yapılması uygun olan isteklerini yapmaya gayret edecektir.
Peygamber Efendimiz bu hadiste kocanın cinsî duygularına değer vermenin ve bunun gereğini yapmanın önemini dile getirmiştir. "Yatağa çağırma, yatağı terk etme" şeklindeki nezih ifadeleriyle Resûl-i Ekrem, cinsî beraberliği anlatmak istemiştir. Kocasının bu yöndeki isteğini yerine getirmeyen kadının, ilâhî gazabı üzerine çektiğini ve dolayısıyla ağır bir günah işlediğini belirtmiştir.
Karı koca genellikle geceleri yalnız kaldıkları için hadîs-i şerîfte "geceleme, sabahlama" ifadeleri kullanılmıştır. Kocasını geceleyin öfkelendiren kadına ilâhî lânet sabaha kadar devam ettiğine göre, onu gündüz öfkelendiren kadına ilâhî lânetin sabahtan akşama kadar devam edeceği sözün gelişinden anlaşılmaktadır.
Kocanın cinsî arzularına kadının saygılı olmasını yadırgayanlar olabilir. Kadının bir robot olmadığı, kendisini eşiyle beraber olmaya her zaman hazır hissedemeyeceği, zira onun da bir dünyası, zevki ve arzusu bulunduğu söylenebilir. Bu itiraz doğrudur. Kadın da bir insan olduğuna göre, zaman zaman onun da sıkıntıları, üzüntüleri, sinirlilik hâlleri bulu-nabilir. Ama bu hâller ona kocasını öfkelendirme, yuvanın huzurunu tehlikeye atma hakkını vermez. Rûhî bir gerginlik içinde bulunuyorsa, bunu kocasına söyler ve ondan anlayış bekler. O zaman ilâhî lânetten de kurtulmuş olur. Sebepsiz yere kocasını reddeden, onu darıltacak şekilde davranan kadınlar haklı görülemez.
Konuya bir de şu açıdan bakmalıdır:
İnsanın maddî ve rûhî yapısını herkesten fazla onu yaratan bilir. Belli mâzeretleri dışında kadının kocasını reddetmemesi ısrarlı bir şekilde emredildiğine göre, cinsî arzuları frenleme bakımından erkeğin daha zayıf, kadının daha güçlü olduğu anlaşılmaktadır.
Burada bir başka gerçek daha hatırlanmalıdır. Âyet-i kerîmede "kadının erkek için bir elbise, erkeğin de kadın için bir elbise olarak yaratıldığı" belirtilmektedir [Bakara sûresi (2), 187]. Elbise insanı her türlü dış tesirden koruyan bir mahfazadır. Demekki eşler birbirini her türlü tehlikeden ve özellikle günâha götürecek kötü duyguların etkisinden korumakla yükümlüdür.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kadın kocasının beraber olma isteğini geri çevirmeyecektir.
2. Kocasını reddeden bir kadın onu günaha itmiş olur.
3. Böyle bir kadın hem Allah'ın gazabına hem de meleklerin lânetine uğrar.
Riyazüs salihin
Kim ne derse desin güzel bi konu...
Dantel gibi dikkatlice işlenmiş yani ,tebrik ederim...
Hadislerde bulunulabilir kadın erkeğine sadece cuma vaktinde yok diyebilir ha bu durum erkeğin kadını ezmesine cinsel yoldan zulmetmesine izin vermesi demek değildir...
Zaten islamiyeti inceliklerini tam anlamıyla bilen ve yaşamaya çalışan eşler arasında "aman istemiyorum yok illa yapacaksınlar "olmaz...
Rabbim hepimizide razı olduğu kullar zümresine katsın inş.
sonsuz saygılarımla...
selam ve dua ile...
tttrakk bey İslam dini eşin eşe tecavüzüne izin vermez.
Hele de getirip ayete bağlama cahilliğiniz fazla olmuş.
Üzüm mü yiyorsunuz bağcı mı dövüyorsunuz?
Bu kaba saba eylemi ayete dayandırmak, gaflet midir, dalalet midir?
Bilemiyorum.
deniz_tayanç tarafından 9/26/2009 12:47:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
bu ne biçim......bir anlayıştır.anlaşılıyorki toplum psikososyal hastalıkları olan insanlarla dolu.dışarıya belli etmeselerde bilinçaltında ruhları ve beyinleri kirli insanlarla bir arada yaşıyoruz.ayrıca evlilik olsa bile hiçkimsenin kimseye bu kadar hayvani bir davranışta bulunmaya hakkı olamaz.bu yazıya alkış tutanlarıda kınıyorum.
Hııımmm. Demek öle ha...
"Kocasının istek ve arzularını yerine getirmeyen kadın cehennemliktir(!) "yazmayı unutmuşsunuz...
Ayrıca ;Boyanıp boyanıp dışarıya çıkan,erkeklerin cinsel arzularını kamçılayan(!) feminist kadınlara ne demeli?..
Saygılar
nerimanK tarafından 9/26/2009 12:51:44 AM zamanında düzenlenmiştir.
Kadın...söylenecek çok şey var söylemeye sıkıldığım...
nasılsa anlaşılmak istenmeyecek, feminist damarlarda durmayacak kan...saldırı yoluyla dize getirilmeye çalışılacak cümleleri kuranlar...
başınıza taş yağacak şunu söyleyebilirim...keşke yanınızda olsaydım da birlikte taşlansaydık...
kutlarım...
ha bu arada
tüm erkekler kötü !!
tüm erkekler anlayışsız !!
tüm erkekler saldırgan ve kadın fıtratından anlamayan !!
tüm erkekler kaba !!
tüm erkeklerin gözü dışarda !!
tüm erkekler "erkek değil mi.....!!"
tüm erkekleri taşlayalım!!!...
kutluyorum kaleminizi...
kadınlar ??
onlar çiçektir !!! hepsi...