- 1406 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
Hırsızlığın Resmi Boyutuna Bir Örnek...
"Bu Bir Anayasal Hak İhllalidir"
-Eczacı bey....
-Hele bi böbrek ilacı ver evlat bi de ateş düşürmek için ne verirsen ver.Ha anamında tansiyonu yüksek.Babama da şekerini düşürecek bir şey ver ….
Bunca zaman sosyal güvenlik kurumlarının bir araya getirilmesi ve bu kurumlara dair sayısız yasalar çıkarılması,çıkarılan yasaların çoğunlukla tutarsızlığının ardından hiç durmaksızın ek geçici maddelerle desteklenmesi acaba hangimizin ilgisini çekiyor ?
-Bizler kendi özlük haklarımızı / hukukumuzu dahası ceplerimizi bire bir ilgilendiren bu yasalardan, yasalarla beraber ek maddelerden ne denli haberdarız ? Eğer haberdar isek aleyhimize süregelen gelişmeler karşısında neden susuyoruz ? Daha nereye kadar susacağız ?
-Evet konuya geliyorum : Geçirdiği ameliyat sonrası dün bir arkadaşımı ziyaret etmek üzere yattığı hastaneye gittim.Ziyaretimin bitiminde hastaneden ayrılırken acil çıkış kapısında yakın dostlarımdan bir doktor arkadaşımla karşılaştım.Ayak üstü muhabbet ederken aklıma geldi
-Ali birkaç ilacım var yazarmısın gelmişken
-Evet seve seve ama ben derim ki bir sağlık ocağına yazdır.Ali’nin bu söylemi karşısında şaşkınlık yaşadım,daha nedenini soramadan
-Ya bizlere genelge geldi bundan sonra yazdırdığınız her reçete başına devlete 8 Tl ödeyeceksiniz.Hastahaneler ikinci-üçüncü basamak sağlık kuruluşu sayılmış.Ama birinci basamak sağlık kuruluşları (sağ.ocakları) ve aile hekimliklerinde bu rakam 2 Tl.Dahası hasbelkader yolunuz özel hastaneye düştü yada mecbur kaldınız işte o zaman yazılan reçete için 15 Tl kesilecek maaşlarınızdan.
-Aman Dr.bey bu nasıl bir soygun ? bazı ilaçların kutusu 3-5 Tl yani ilaçtan çok, reçeteye mi ücret ödeyeceğiz ?
-Evet o 3-5 Tl lik ilaç için
-Hastahaneler de yazılan reçetelere karşılık …8 Tl
-Sağ.ocakları/aile hekimliklerinde yazılan reçetelere karşılık…2 Tl.
-Özel hastanelerde yazılan reçeteler için…15 Tl. Devlet maaşlardan kesmeğe başladı.
------------------------------
Konu detaylı:2008 SSK.Sağlık uygulama tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ.
Madde-1.29.09.2008 gün/27012 sayılı 1.mükerrer resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2008 SGK.Sağ.uygulama tebliğinin (SUT) ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payı başlıklı 6.1 madde.
-Bu kadarla bitmiyor dahası var.Sarf malzemeleri/diş ve dişe ilişkin her işlem.Özellikle yurt dışından getirtilen ilaçlar başta olmak üzere daha yüzlerce kalem ilaçta ve hatta sağlık kurul raporu kapsamındaki ilaçlarda el yakan farklarda cabası.
-Bu maddeyi hepiniz okumalısınız çünkü sessiz ve derinden öylece habersiz geldi cuk diye oturdu sisteme.
-Bundan sonra hastanelere/sağlık kurum ve kuruluşlarına gitmekte elzem değil,lüks olacaktır.
NOT : 1.09.2009 itibari ile kesintiler yürürlüğe girmiştir.
YORUMLAR
Bizler boşuna mı bağırdırk sevgili şairim. SGY iptal edilmesi için. Ama hiç kimse ne olduğunu bilmediği için bağıranların yanında olmaktansa sesszi çoğunluğun yanında yer almayı uygun gördüler ve bizlerde hükümetlere yasal soygunlar için izin vermiş olduk.
Bizim daha uyanmaya niyetimiz yok biliyorsunuz. Biraz daha fakileştiğimizde belki sesimiz çıkacak ama o zamanda iş işten geömiş olacak değil mi?
Yine güncel bir konu . Teşekkür ediyorum bu güzel yazı ve uyarı için. Sevgiler yüreğinize
Yaklaşık bir yılı geçti hastaneleri yol ettim, yoldan geçip ev ettim ablacığımın müzmin hastalığı sebebiyle.
Sağlık yasası çıktı çıkalı,doktorlardan tutun çalışan diğer personele kadar, bir özen, bir itina var ki hastaya ve yakınlarına karşı,doğrusu memnun olmadım diyemem.
Pislikten giremediğimiz hasta odalarında mis kokular, sandalye tepesinde gecelerce pinekleyen refakatçi hasta yakınına yataklı koltuklar, üç öğün yemek!
Özel hastane ne ise devletin hastanesi de aynı özen ve titizilikte.
Şaşırdım önce, bahsettiğim yer çapa tıp hast.Daha önce de gelmiştik biz buraya,pislikten, kokudan içeriye ağzımızı burnumuzu kapatarak girdiğimiz halde, değil hastamıza yüzümüze bile bakılmadan acı ağrı içinde geri gönderilmiştik.Döner sermaye rahatlatmış demek ki doktorları! İyi de olmuş.
Her şeye zam yaptığı için yaşanmaz hale getirdiği hayatımızı hasta olup hastaneyi yol etmeyelim, evimizde çeke çeke ölelim diye bekliyorlar..Cebi delik vatandaşı,gözü aç kurtların eline düşürmesin Rabbim.
Allah, Devletimize Milletimize zeval vermesin.
Sevgilerimle.
hüzünlüşarkım tarafından 9/25/2009 12:09:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Mahsun Prenses,
Sizin yazınızdan sonra küçük bir tur yaptım internet belgeliklerde. Hükümet FATİH SULTAN MEHMET'İN VASİYETİNDEN ilham almışlar. Ama bir maddesini uygulamışlar.
08.05.2006 tarihiinde http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=220090 aşağıdaki yazıyı alıntıladım.
Hükümet umarım diğer maddelerini de uygulamaya koyar. Görülen o ki sağlıkta tam tersini uyguluyor.
"...Fatih Sultan Mehmet'in ünlü vakıf fermanındaki 'Külliyemde İstanbul fukarası yemek yiyeler, ancak yemeye ve almaya kendileri gelemeyenlerin yemekleri, güneşin loş bir karanlığında kimse görmeden kapalı kaplar içinde evlerine götürüle' vasiyeti hükümete ilham kaynağı oldu..."
Sevgili Mahsun Prenses,
Bu yazınızla ben ŞOKLARI geçiriyorum!..
Bu hangi kafaya göre yazılmış, çizilmiş ve kanun maddesi olarak halka uygulanmış?
Özellikle ATATÜRK resmi ve onun SÖZLERİ dikkatimi çeldi, yurdumun insanı her cepheden kurtarmış ve bir ANAYASA ile o insanı maddi manevi korumuş YÜCE insanmış.
Devletin başındaki o insanları, bu kanun maddesine imza atıp da uygulayan insanları ŞİDDETLE KINIYORUM.
TÜRK VATANDAŞININ ÖLMESİNİ VE SOYUNUN TÜKENMESİNİ İSTEDİKLERİ AŞİKAR DEĞİL Mİ?
Oysa ki, Fatih Sultan Mehmet bir vasiyet yazmıştı.
Şayet bu milletvekili insanları ATATÜRKÜ reddediyorlarsa FATİH SULTAN'ın vasiyetini uygulasınlar...
O vasiyetnemede şu madde dikkat çekicidir.
"..Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmet, bizzatihi alun terimle kazanmış olduğum akçelerimle satun aldığım İstanbul'un Taşlık mevkiinde kâin ve Malûmu'l-budut olan 136 bap dükkânımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sehih eylerim.
Şöyle ki:
Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul'a çıkalar bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası ya da mümkün ise şıfayab olalar. Değilse kendilerinden hiç bir karşılık beklemeksizin Darülacizeye kaldırılarak orada salâh bulduralar..."
ATATÜRK'ÜN anayasasını beğenmeyip rafa kaldıran milletvekillerine ve TÜRKİYE'de yaşayan insanlara benim de bir tavsiyem vardır:
"Her TÜRKKİYE VATANDAŞI'nın bu vasiyete göre dava açma hakkı vardır. "
"Her TÜRKİYE VATANDAŞI'nın oyla seçtiği kendisini yanlış yöneten ve HIRSIZ gibi soyup fakirleştiren bu insanları mahkemeye verip hakkını araması gerektiğini düşünüyorum."
Dğerli Mahsun Prenses, paylaşımınız ve bilgilendirmeniz iyi oldu. UYUYORDUK, UYUYORUZ ÇÜNKÜ...
Teşekkürler...
Sevgi ve ışıkla...
NE KADAR HAKLIYDINIZ BIZ YAPTIK BUNLARI AMA SUSTUKÇA
DAHA ÇOK EZİLMEYE MAHKUMUZ ,
YAZIK BU ÜLKEYE CANI DİŞİYLE TIRNAĞIYLA DİDİNEN
NİCE İNSANLARIN BİR HASTALIK HALINDE BİLE DÜŞTÜĞÜ BU DURUMLAR VAH VAH Kİ NE VAH BU KADAR UCUZ İŞTE
HERŞEYİMİZ DEĞERİ YOK Kİ İNSANIN.
KUTLARIM PRENSESİM SEVGİMDESİN...............
Sağlık çalışanlarına sendikalarca hükümetten masa başında alınamayan maaş artışları işte bu yoldan sağlık çalışanlarına dönüyor.Döner sermaye adı altında.Bundan da en çok doktorlar yararlanıyor.Doktor arkadaş nasıl insaflı davranmış da siz gitmişken yazmamış reçeteyi?Maaşlarının en az dört katı da burdan alıyor doktorlar.Memurlara pek o kadar düşmese de en düşük dönersermaye elen memur 250 den aşağı almıyordur şu anda.Devlet diğer çalışanlardan kesip bir başka yandaki memurlarını memnun ediyor işte.Bir çeşit sağlık vergisi değerli yazar ne denilebilir ki... :))
En iyisi hasta olmamak.O zaman şöyle dua etmek lazım.
Allah'ım daha fazla süründürmeden iki iyiliğin birini ver.....:))
Saygılarımla.
neneh. tarafından 9/25/2009 8:10:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
Mehmet Orta beye katılıyorum.
Al benden de o kadar,Oh olsun demek bile hafif kalıyor....
Sanki biz dedik,Su olmayan eve çamaşır makinası ,Doğal gaz kullanana kömür,vs,vs... dağıt diye...
Bazen dedim de unuttum mu acaba? dediğim günler olmuyor değil...
Amannn! 600 TL alan bir emekli için,Reçete başına 8TL ne ki? Deve de kulak...
Kutlarım,Saygılar
nerimanK tarafından 9/25/2009 3:48:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yazınızla uyarıcı ve çok doğru bir yaklaşımınız var konuya
ama siz de bilirsiniz... eski bir söylem vardı
"ehveni şer" diye... kötü şartların içinde en iyisi demektir şimdiki anlamıyla...
Hırsızlığın her türlüsüne karşıyım... hele ki vatandaş soyuluyorsa !
Ama,
Örneğin ben hergün hastalansam ve hergün hastahaneye gitsem günde 8 Tl.den ayda 240 Tl. eder.
Keşke vatandaş olarak benden sadece 240 Tl çalınmış olsaydı. İnanın razı olurdum...
Vatan çalınmasın da !...
Saygımla