Karahisar , mercimekli pilav ve Ele ile Memo
Karahisar , mercimekli pilav ve Ele ile Memo
Karahisar iç Anadolu platosunda yer alan Sivas İli Gürün İlçesine bağlı Gökpınar gölüne yaklaşık 4 Telin beldesine yaklaşık 4 Km uzaklıkta önünde kale görünümünde sanki özel olarak yapılmış gibi siyah taşlardan oluşan bir tepe sağ ve sol yanında koyu kahve rengi ile siyaha kaçan topraklarla çevrili çoğunlukla tek katlı kerpiç taş karışımı bir yapıya sahip evlerden meydana gelen küçük şirin
Kürt kökenli vatandaşlarımızın köyü.
Bu köyde bir zamanlar Can Memo ve karısı Ele yaşarmış.Memo her sabah erkenden kalkar ineği ala kız onun yavrusu akça tosunu ve her şeyini paylaştığı dertleştiği kızdığında acısın çıkardığı sevindiğinde sırtını sıvazladığı boz eşeğini alır gökpınar suyunun yardığı vadinin içine iner orda bel beller,su sular,dut toplar,erik kavlatır sonrada Ele nin hazırladığı çıkını açıp Allah ne verdiyse onu yer akşam eve heybesinde biraz dut ve kaysı kurusu birkaç ekşi elma ile dönermiş.
Ele hamile Elenin karnı burnunda ha doğurdu ha doğuracak.Memoda bir heycan bir heyacan deme gitsin.Artık bahçede daha az zaman geçiriyor,aklı fikri hep Elede doğacak çocuğunda .Yine bir sabah kalkıyor hazırlıklarını yapıyor.Ele ben bahçeye gidiyorum demeye fırsat kalmadan Ele evimin direği koç yiğidim Memo sana bir şey diyeceğim kaç gündür ama diyemiyorum.Memo biraz korku biraz heyecanla söyle ela gözlerine vurulduğum Elem diyor.Ele biliyorum alacak gücümüz yok kaç zamandır canım bal istiyor.Bu bebemize zarar verirmi acep diye sana diyom.Memo yürekten sarsılır bir yanda Ele bir yanda doğacak bebesi biryanda fakirlik.Ah biraz param olsaydı bir koşu alır gelirdim diye içinden geçiriyor.Ama mutlaka bulmalıyım diyor.Ele Memo nun caresizliğini görüp yiğidinin için için tavadaki yağın eridiği gibi eridiğini görüp kahroluyor keşke demese idim diye mırıldanıyor.O arada Memo nun yüzünde bir gülümseme beliriyor.Ele gadasını aldığım sen şimdi canını sıkma ben bir koşu alır gelirim.Bu arada sende mercimekli güzel bir pilav yap der.Ele Memo paramız varmıki diye sormaya kalmadan Memo Elem ballı kayada tam bal zamanı ordan sana balların en güzelini alır getiririm der.Ele Goç yiğidim şimdiye kadar ordan bal alan olmamış sen nasıl alırsın.Memo Sen hiç düşünme yeterki mercimekli pilavı yap ben o zamana kadar alır gelirim der.Eşeğini alır birde en sağlam urganını ver elini Ballıkaya.Cılga yolları koşarak gider.Nihayet ballı kayanın üstüne varır .Eşeğininin yularını yere çaktığı kazıga bağlar.Urganı çıkarır eşeğinin ayağına bağlar bir ucunu da kendi beline bağlar elinde bir bakraç kendini Salı verir kayadan aşağı.
Memo urganın ucunda arıların bulunduğu bölgeye doğru inerken içinde balı alıp dönmekten ve yiyeceği mercimekli pilavdan başkası yoktur.Bal kovuğuna az bir mesafe kalmıştır.Arılar vızıldayarak yanından yöresinde geçmektedirler Memonun .Aksilik urgan 1 metre kadar kısa kalmıştır. Geri çıkmak tekrar inmek çok zor gelir Memo`ya ipin ucunda sallanırken bir süre düşünür çözüm arar kendince.Aklına beline bağladığı babadan kalma kayışı gelir.Zorlukla kayışı belinden çözer ve urganın ucuna ekler.Sonra kemerin ucundan tutarak kovuğa doğru hamle yapmaya başlar.Çok az kalmıştır.Bir kez daha salınmaya kendini kayaya doğru yönetmeye çalışır eli ha değdi ha değecek.Tam işte oldu derken kayış zayıf yerinden kopar,Memo olanca ağırlığı ve elindeki kovasıyla hızla yerde sal taşların üstüne düşer.Kısa bir nefes alış verişinden sonra hakkın rahmetine kavuşur.Yüzünde hafif bir tebessüm.Gözleri açık öylece kala kalır.Ele beklerken yanına başına ağrılar saplanır.Vakit ilerledikçe endişesi artar. Kapı komşusuna durumu anlatır.
Birlikte yola koyulurlar.Her tepeyi dönüşte Memo ile karşılamak için dua eder.Ama her seferinde hayal kırıklığına uğrar.Memo görünmez.Nihayet uzaktan ballı kaya görünür.Kayanın üstünde eşeği ve onun ayağına bağlı urganı görür ama Memoyu göremez.İçine korkular çöker bebesi ile birlikte.Koşarcasına yamaçtan aşağıya inerken sesinin çıktığı kadarda haykırmaktadır.Ula Memo vallahi bal istemiyom.Gadasını aldığım ,koç yiğidim.Evimin erkeği,Damımın direği nerdesin ses ver.Ama ses yok.Kayalardan Ele kendi sesini duyarda Memonun sesini duymaz.Nihayet kayanın altına vardıklarında Memo hafif gülümseyen yüzü ile bolu boyunca uzanmış yatıyor.Ele ula zalım Memo vay utanmaz seni ben yana yana arıyom ,sen burada yatarsın ha der.Bakarki Memo gülüyor.Hınzır beni gördün gülersin mercimekli pilav dilersin hemi? Der ama Memo dan ses çıkmaz.Ele eğilir koç yiğidinin yanına sol böğrüne doğru ince ince kansızmış ve kurumuş olduğunu görür.Ve feryadı basar Memom ,koç yiğidim, gadasını aldığım kalk vallahi kızmam billahi istemem bal lafı bile etmem sana ömrüm boyunca ,yeter ki sen kalk .Ama nafile Memo çoktan ölmüştür.Bundan gayrı Ele`sine ses veremez.Komşusu Elenin kollarından tutar kaldırmak için ama ne mümkün Ele kendinden geçmiş .Memom ,koç yiğidim ,uğruna öldüğüm, gadasını aldığım ,kalk vallahi mercimekli pilav soğuyacak.Bilirim sen sıcak seversin hadi aslanım hadi koçum kalk kalk.kalk………………………..Ele bir an Memo yok yok.Ozaman yaşamanın ne anlamı var diye geçirir içinden ve oracıkta kendi canına kıymak ve Memosuna kavuşmak ister.Olanca haşmeti ile akan Göpınarın gökmavisi sularına doğru koşmaya başlar.Tam kendini sulara bırakmak üzere iken karnına yediği bir tekme ile bir an durur.Bebesi olay sezmişcesine ardı ardına tekmeler savurmaktadır.Bir an düşünür ve olduğu yerde yığılıp kalır.Ve bir şarkı mırıldanır.
Yatar Memon soğuk taşta
Yorgansız yastıksız kışta
Geldim Memom geldim işte
Kalk gör beni kalk gör beni
Boynuna ipler dolanmış
Memom alkana bulanmış
Yavrusuda yetim kalmış
Buna yürek dayanır mı
Çağırsam Memo uyanırmı
Ballı kayanın önünde
Kopan kayışı elinde
Bir kelam çıkmaz dilinde
Çağırsam Memo uyanırmı
Uyanırmı uyanırmı
Buna can dayanırmı.
Memo ,koç yiğidim,evimin direği,uyan Memo uyanMemoooooooooooooo………………………………….
BU OLAYDA ADI GEÇEN KİŞİLER GERÇEK DEĞİLDİR.
Ekrem MADENLİ
27.07.2009