BAL İLE İLGİLİ BİLGİLER
BAL İLE İLGİLİ BİLGİLER
A-BALIN FAYDALARI ( KULLANILDIGI YERLER):
1-Kalbi uyarır ve güçlendirir.
2-Öksürüğü keser
3-İdrarı söktürür
4-Bagırsakları yumuşatır ve sindirimi kolaylaştırır
5-Zayıflama ve yorgunluk hallerine iyi gelir
6-Mide – bagırsak hastalıklarına iyi gelir
7-Kulak,burun,bogaz ve öksürüge iyi gelir
8-Mideye kuvvet verir: Baldaki şeker emilimi en kolay olan şeker olması ve hazmı gerektirmediğinden kolayca kana geçer ve midedeki faslalıkları dışarı atar.
9-Kansızlıgı giderir: Kan yapıcı özelliğinin yanında hastalıktan yeni kalkmışlara kuvvet verir.
10-Damarları açar : Diğer şekerlerin aksine oksijen ile reaksiyona girdiğinden tam yanma meydana geldiği için kanda daha az atık madde bırakır.kalp adalesine faliyet ve zindelik vermesiyle kalp hastalarına faydalıdır.
11-Romatizma: Romatizmal hastalıklarda haricen kullanmak hastayı kısa sürede iyileştirir.
12-Allerji:Alerjik vakalarda pahalı tedavilerin yerini alacak alternatif tedavidir.
13-Agrı dindirici : Balın bilhassa buharı agrı ve sızıyı birkaç dakikada dindirir.
14-İştah açıcı : ihtiva ettiği A,B,C ve diğer vitaminler ve minareler insana zindelik verir.
15-Doğal diş macunu : Diğer tatlı ve meyvelerin zıttı bal diş etlerini temizleyip parlatan bir macundur.Dişleri ve diş etlerini mikroplardan korur,ağızdaki yaraları tedavi eder.
16-Kabızlık : bilhassa sıcak bal şerbeti kabızlığı kısa sürede geçirir.
17-Şişmanlık : Bal içerdiği enzimler sebebiyle şişmanlığı önler. Bilhassa ılık balın zayıflatıcı özelliği vardır.
18-İyi bir koruyucudur :Antibakteriyel özelliğinden dolayı içinde birçok gıda bozulmadan saklanabilir.
19-Yara ve iltihabı giderir :Bugün modrin tıpda ameliyat yaralarında bal kulanıldıgı bilinmektedir.bogaz iltihaplarınaçok iyi gelir.mikropların üremesini önler.
20-Balgam söktürür :Balgamı keser vucudun pis rutubetini giderir.
21-Göze faydalıdır : Gözün görme gücünü arttırır. Nar Suyu ile karıştırılıp göze sürme gibi çekilirse gözün keskin görmesini sağlar.
22-Karın agrısı : karın ağrısını geçirir. Bal şerbeti karın ağrılarını çok kısa bir sürede dindirir.
23-İdrar : Söktürür. Mesane yollarını temizler. İltihabını giderir.
24-Köpek ısırması: Köpek ısırmasına karşı faydalıdır. Köpek ısırınca bal şerbeti içilir. Ve köpeğin ısırdığı yere bal sürülür.Kuduz ihtimaline karşı tıbbi tedbirler ayrıca alınmalıdır.
25- Cildi Güzeleştirir: Vücud bal ile oğulursa cilt yumuşar. Bitleri öldürür.
26-SAÇLAR: ı besler. Saça sürülürse saçları yumuşatır. Besler,uzatır,parlaklık ve canlılık kazandırır.
27- NEZLE’:Nezleyi geçirir. Bal Limonla veya sütle içilirse nezle için çok faydalıdır.
28- VEREM: Özellikle çiçek balı gül ile karıştırılıp sabah akşam yenirse akciğer yaraları ve vereme çok faydalıdır.
29- YANIKLAR: Bal zeytinyağı ve gres yağıyla karıştırılıp yanan yerlere sürülürse acı,sızı çekilmez. Yanık kısa sürede iyileşir. Yanık izi kalmaz.
30- VARİS’e faydalıdır. Bal vücudda olan olan Varis ve varis yaralarına masaj yapılarak sürülürse çok faydalıdır.
31- KARACİĞER: Bal karaciğer ve göğsü temizler. Baldaki ciholin karaciğerin fonksiyonunu kuvvetlendirir. Ve hücrelerinde toplanan yağın giderilmesi için harekete geçirir.
32- SARILIK: Balla salatalık rendelenerek yenirse susuzluğu giderir. Kanı temizler. Sarılığı kısa sürede iyileştirir.
33- TERLEME: Terleme’yi giderir. Bal mumu ile birlikte birkaç Gün sakız gibi çiğnenirse burun tıkanıklığı ve bundan dolayı meydana gelen terlemeyi giderir.
34- İSHAL’i durdurur. Soğuk bal şerbeti ishale çok faydalıdır. Kısa sürede durdurur.
35- ALACA: Alaca hastası olanlar en az iki-üç Ay sabah aç karnına bir Su bardağı bal şerbeti içerse şifa görür.
36- KOLESTOL’ü düşürür. Yatağını ıslatan çocuklar için gayet faydalıdır. İLAÇLARIN YAN TESİRİ’ni önler. Zararlarını nötüre eder. AKNE için iki çorba kaşığı bal iki çorba kaşığı süt Limon suyundan oluşan karışımın sürülmesi faydalıdır. Büyüme çağındaki çocukların ZEKA GELİŞİMİ’ne azımsanmayacak derecede olumlu etkisi vardır. Ayrıca önemli ölçüde CİNSEL GÜCÜ arttırıcı özelliği vardır.
Yukarıda birkaç örneği verilen pekçok bilimsel araştırmalar sonucunda Bal gerek içinde barındırdığı vitaminler ve minerallerle gerekse yapısal özellikleri sebebiyle insanlar için tam bir şifa kaynağı olduğu tespit edilmiştir. Yaklaşık balın 500 hastalığa faydalı olduğu belirtilmiştir.
Bal bakteri barındırmaz. Bütün Canlıların yaşamlarını devam ettirebilmek için bir miktar neme ihtiyacı vardır. Bakteriler Balla temas ettiklerinde nemden yoksun kalır ve yok olurlar ayrıca Balın asidik tepkisi de bakterilerin yaşaması için uygunsuz bir ortam oluşturur.
İnsan vücudunu etkileyen birçok mikroorganizma Balda yok olur. Bal içinde bakteri barındırmamakla kalmaz aynı zamanda bir bakteri yok edici olarak kullanılır. Örneğin Antibiotiklere karşı dirençli olduğu bilinen MRSA ( Metisiline Reziztans Staf Aureus) bakterisinin Bala karşı koyamadığı tespit edilmiştir.
Dr. W.Sackett bal sayesinde tifo mikroplarını 48 Saat içinde yok etmiştir. Dizanteri mikropları 10 saat içinde ölmüştür. (Murray Hayt ,The World of Bees ,Coward Mcnann Inc ,N.Y. s.185 )
Vücutta kemik ve dişlerin teşekkülünde önemli rol oynayan Minerallerin balda bulunuşu kansız kalmış şahıslar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler ve her yaşta insanların beslenmelerinde önemli rol oynamaktadır.
Balda şimdiye kadar oniki değişik Enzim olduğu saptanmıştır. Enzimsiz yaşam mümkün olmazdı Enzimler bütün biyokimyasal süreci organize eder, yönetir, düzene koyar ve hızlandırır hastalıkları iyileştirir. Balın içerdiği Magnezyum damarlarda kanın pıhtılaşmasını önler,ayrıca stresin olumsuz etkilerinden korur. Potasyum bağırsak adalelerinin faaliyetini hareketlendirir. Ayrıca sindirim için polenlerde önemlidir. Araştırmalarda alınan sonuca göre çiçek polenleri ince barsak mukozasında dolaşımı hareketlendirir. Dahası Balı yedikten 20 dk. Sonra bağırsak cidarının bağışıklık sistemini kuvvetlendiren ve besinler yoluyla alınan zararlı Maddelerin etkisinden koruyan maddeler barsakta serbest bırakılmasında etkili olur .Balda ayrıca vücudun ancak az miktarda üretebildiği Chocin maddesi vardır. Bu nedenle bu madde vücuda Günde iki,üç gram verilmelidir. Chocin karaciğerin yağ metabolizmasını ayarlar ve bu organın yağ bağlamasını önler.
Amerikan Dental Araştırmalar Birliğinin İllinois Chicago da düzenlenen ‘Oral Sağlık İçin Yararlı Yiyecekler’ konulu sempozyumda, balın diş çürüğünü önlediği ortaya konmuştur.Yeni Zelenda Waikata Üniversitesi Biyokimya uzmanı Bal Araştırma Ünitesi Başkanı Doç. Dr.Peter Molan diş çürüğünden sorumlu bakterilerden Streptococcus mitis, Streptococcus Sabrinus ve Lactobacillus casii’nin ürettikleri Asit miktarını balın önemli ölçüde azalttığını belirtmiştir. Bu durumun balın dental plaktaki dextran üretimini engellediğinden kaynaklandığı ve Baldaki bir Enzimin Hidrojen Peroksit ürettiği görülmüş bunun balın antibakteriyel etkisini artıracağını böylece dişetinin enflamatuar enfeksiyonlarının tedavisinde balın bu etkisinden faydalanılabileceği bildirilmiştir. Anti enflamatuar kompenentleri sayesinde şişliği ve ağrıyı azaltan özelliği ile balın yaraları iyileştirme konusunda mükemmel +bir sonuç verdiği saptanmıştır. (www.dentalgazete.com/)
Rota Virüs, E.Coli, Salmenalla gibi mikroorganizmaların sebep olduğu, ani ishal ve kusmalarla başlayan AKUT GASTROENTERİT’in yılda 0-5 yaş arası 500 milyon çocuğu ölümle tehdit ettiği belirtilmektedir. Son elli yıldır ishalli hastalara serum takılıyor, hasta damar yoluyla tedavi ediliyordu. Bunun pıhtı oluşması ve herhangi bir damarı tıkaması gibi sakıncalarının olduğu belirtilmektedir. Son zamanlarda Oral Rehidratasyon mayil denen şekerli, Tuzlu solüsyonlar ile çok iyi netice elde ettiler. İshalli bir çocuğun aç bırakılması çocuğun ölmesine sebep olabilir.Oral tedavi Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından bütün dünyaya asrın buluşu olarak tavsiye edilmiş olup Brıtish Medical Journal adlı dergide yayınlanan bir makalede de Şeker yerine bal kullanmayı tavsiye etmiştir.
Kur’an’ın Işığında Balın Faydalar :
Peygamber Efendimize bir adam gelerek : - Kardeşimin karnı ağrıyor, bir rivayete göre de : - Kardeşim ishal oldu, der. Bunun üzerine Peygamber efendimiz de: - "Bal şerbeti içir" buyurmuştur.Adam ikinci ve üçüncü defa gelip hastalığın geçmediğini söyleyince Peygamber efendimiz yine: - "Bal şerbeti içiriniz" demişti.Tekrar gelerek: -"İçirdim fakat ishali ve ağrısı geçmedi" deyince Peygamber aleyhis’selatü vesselam : - "Allah sözünde doğrudur, fakat kardeşinin karnı yalancıdır" buyurdu.Peygamber Efendimiz ’in : "Allah sözünde doğrudur" buyurması, Cenab-ı Hakkın şu ayetine işarettir: "Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar.Onda insanlar için bir şifa vardır".(Nahl : 16/69)
Balın bir çok faydaları vardır ;
- Barsaklardaki, damarlardaki ve diğer organlardaki pislikleri temizler.
- Yenmesi ve haricen sürülmesi, vücut salgılarını düzenler. İhtiyarlara ve balgamlılara faydalıdır.
- Soğuk algınlığını önler. Besleyici, tabiatı yumuşatıcı, içine atılan maddelerin özelliğini koruyucudur.
- Hoşa gitmeyen ilaçların özelliklerini değiştirerek hoşa gider hale getirir.
- Göğsü ve ciğerleri temizler, idrarı artırır, balgamın doğurduğu öksürüğe iyi gelir.
- Gül yağıyla birlikte sıcak sıcak içildiği zaman, uyku sersemliğini giderir.
- Eğer suyla karıştırılmış olarak yalnız başına içilirse, mantar zehirlenmesine karşı faydalı olur.
- İçine taze et konulduğunda, etin tazeliğini üç ay süreyle korur. Aynı şekilde içine Acur, Hıyar, Kabak ve Patlıcan atıldığında bu sebzelerin tazeliğini koruduğu gibi, birçok meyvenin tazeliğini de altı ay süreyle korumaktadır.
- Ölünün cesedini de bir süre bozulmadan muhafaza eder.(Mumya malzemelerindendir.)Bu özelliklerinden dolayı bal’a "Güvenilir Koruyucu" adı verilir.
- Bitlenmiş bir insanın bedenine ve saçına sürüldüğü zaman bit yumurtalarını öldürür. Saçları uzatır, güzelleştirir ve yumuşatır.
- Eğer bal gözlere sürme gibi sürülürse gözlerin kararmasını giderir.
- Eğer bal ile diş fırçalanırsa dişleri beyazlatır, pasını giderir, dişlerin ve diş minesinin sağlığını korur, damarların ağızlarını açar ve (kadınların) adet kanını getirir.
- Sabahleyin aç karnına balın yalanması, balgamı giderir, midenin iç yüzündeki saçakları oluşturan lifleri yıkar, midedeki artıkları dışarı atar, sıcaklığını normal derecede tutar, tıkanıklıklarını açar.Bu faaliyetleri ciğer, böbrekler ve mesanede de aynen yapar.
- Bal ciğerdeki tıkanmalara ve dalaktaki hastalıklara tüm tatlıların içinde en az dokunanıdır. Bütün bunlarla beraber, kötülüğünden emin olunan, zararı az olan, safralılara rastlanırsa zararlı olan bir besin maddesidir.
Safralılara olan zararı, sirke ve benzeri maddelerle giderildiği takdirde onlar için son derece faydalı bir hale gelir. Bal, besinlerle birlikte besindir, ilaçlarla birlikte ilaçtır, meşrubatla birlikte meşrubattır. Tatlılarla birlikte tatlıdır, kaymakla birlikte kaymaktır, rahatlatıcı besinlerle birlikte alındığında bir rahatlatıcıdır.Eski alimler sadece bal’a güvenir, tedavide ondan yararlanırlardı.Eski alimlerin eserlerinde şekerin adı geçmez ve onu bilmezler, zira şeker, zamanımızın bir olayı, yakında ortaya çıkan bir besin maddesidir.
Peygamber efendimiz balı aç karnına suyla birlikte içerlerdi, bunu yapmalarında koruyucu hekimlik açısından ancak zeki ve erdemli bir insanın anlayabileceği açık bir sır vardır.
Peygamber efendimizin bal hakkındaki anlattıklarını şöyle açıklayabiliriz.
Bahsedilen olayda adamın karın ağrısı fazla yemekten doğan hazımsızlıktandır. Peygamber efendimiz , mide ve barsakların kıyı ve köşelerinde birikmiş olan fazlalıkları dışarıya atması için bal içmesini emretmiştir, zira bal mideyi temizler ve fazlalıkları dışarı atar.Mideye, yapışkanlıklarından ve kayganlıklarından dolayı besinlerin yerleşmelerini önleyen yapışkan ve kaygan maddeler sıvanmıştı, midenin cidarlarında liflerin uçlarının oluşturduğu saçaklar vardır, bu saçaklara yapışkan ve kaygan maddeler takılıp kaldıklarında, mideyi ve içindeki besin maddelerini bozar.Bu durumda mideyi tedavi etmek, mideyi bu maddelerden temizlemekle mümkündür.Bal, temizleyiciliği yanında bu hastalığın en iyi ilaçlarındandır.Özellikle sıcak suyla karıştırıldığı zaman.
Peygamber efendimizin bal içmesini tekrar istemesinde açıkça tıbbi yönden bir anlam vardır. Burada anlatılmak istenen şey, ilacın miktar ve dozunun, hastalığa uygun olması gerektiğidir. Eğer ilaç az gelirse hastalığı tamamen gideremez. Eğer fazla gelirse vücudun direncini zayıflatarak başka bir hastalığa yol açar.Peygamber efendimiz , bal içmesini emrettiğinde adam hastalığın direncine kafi gelecek derecede içirmemişti.Bu nedenle de hastalık iyi olmamıştı.Peygamber efendimize hastanın iyi olmadığını haber verdiğinde içilen miktarın yeterli olmadığını anladı, hastalığın inadettiği kendisine iletildiğinde o da tekrarda ısrar etti,böylece içilen ilaç miktarının hastalığın direncine denk olmasını sağladı.Hastalığın gerektirdiği kadar içilince Allah’ın izniyle hastalık iyi oldu.İlaçların miktar ve dozlarını, hastalığın ve hastanın gücüne göre ayarlamak, tıb kurallarının en büyüklerindendir.
Peygamberimizin :”Allah doğrudur, kardeşinin karnı yalancıdır” sözünde bal şerbetinin faydasının gerçek olduğuna işaret vardır. Hastalığın geçmemesi, doğrudan doğruya ilacın kusuru değildir.Ancak içindeki bozuk maddelerin çokluğu nedeniyle midenin ilacı kabul etmemesi de buna neden olmuştur.Buna bağlı olarak Peygamber efendimiz de ilacın tekrar tekrar kullanılmasında ısrar etmiştir.
BALIN FAYDALARI VE HAYATIMIZDAKİ YERİ
Bal, mikrop öldürücü özelliğe sahiptir. Bu özelliğinden dolayı bal, göz ağrılarını gidermek için kullanılır.
Bal, karın ağrılarını keser, mideye ferahlık verir. Mide ve bağırsaktaki yaraları tedavi eder. Ülserli hastalardan 4 kilo bal, yiyen ( 1 haftada ) ve buna 1 ay devam eden 100 hastadan 97 sinde ülserden kesin eser kalmadığı saptanmıştır.
Bal, bel ağrıları için havanda dövülen kuyruk yağı ile karıştırılıp sürülürse 3 gün içinde ağrı gittikçe azalır, ve sonunda yok olur.
Bal, soğuk su ile karıştırılıp içilirse ishali durdurur, sıcak su ile veya ılık su ile içilirse kuvvetli müshil olur.
Bal, boğaz ağrılarında ılık nemli bezle boğaza sürülüp sarılırsa ağrı kısa zamanda geçer yok olur.
Bal, bir miktar tuzla karıştırılıp, devamlı içilirse balgam söktürür.
Bal, sırt ağrılarında ağrıyan yere sürülür, üzerine dövülmüş karabiber ekilirse ağrı kesilir.
Bal, beynin çalışmasını kolaylaştırır. Düşünceye mükemmellik kazandırır.
Bal, kan yapar. Kanın temizlenmesine yardımcı olur. Kan dolaşımını hem düzenler, hem kolaylaştırır ve damar sertliğinde olumlu etki yapar.
Bal, yağın hazmını kolaylaştırır, anne ve inek sütünün demir eksikliğini tamamlar, iştah açar ve bağırsaklara özgü hareketleri artırarak rahatlık sağlar.
Bal, kalp çarpıntısından ve yüksek tansiyondan şikayetçi olanlar için son derece yararlı bir besindir.
Bal, yiyerek, sinir bozukluğundan yakınan uykusuz kişiler rahatlayabilirler.
Bal, altını ıslatan çocuklara 1-2 ay devamlı yedirilirse bu huylarından vazgeçtikleri saptanmıştır. Çünkü balın sinirler üzerinde olumlu etkisi vardır.
Bal,beslenmeden doğan bazı eksiklikler çocuklara ve hatta büyüklerde bile kemikle ilgili hastalıkların tedavisinde çok faydalıdır.
Bal, hem sabah hem akşam devamlı yedirilirse sarılığın çok kısa zamanda tedavi edilmesinde yardımcı olur.
Bal, kusma, öksürük, bronşit gibi hastalıklarda kaynatılmış arpa suyu ile içirilirse hastalık tedavi edilir.
Bal, bademciklerin doğal ilacıdır. Kaynatılmış ada çayına biraz sirke biraz bal karıştırılıp önce gargara yapılıp sonra yudum yudum içilirse boğaz içindeki ağrılar geçer, bademcik iltihaplarında iyileşme görülür.
Balın çabuk enerjiye dönüşen hazır gıda maddesi olması özelliği ile sporla meşgul olan kimselere enerji vermek için ve yorgunluklarını gidermek için sade veya portakal suyuna karıştırılarak kullanılmaktadır.
Bal, kozmetik sanayisinde çeşitli güzellik malzemelerinin yapımında da kullanılmaktadır. Bal, limon suyu ve bir bardak sıcak su ile içildiğinde boğaz ağrısını ve öksürüğünü giderir, gribe yakalanmış kişileri rahatlatır.
Kolayca sindirilir: İçindeki şekerlerin bir başka cins şekere (fruktozun glikoza) dönüşebilme özelliği sayesinde bal, yüksek miktarda asit içermesine rağmen, en hassas mideler tarafından bile kolaylıkla sindirilir. Aynı zamanda bağırsakların ve böbreklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur.
Süratle kana karışır; hızlı bir enerji kaynağıdır: Bal ılık suyla karıştırıldığında 7 dakika içinde kana karışır. İçerdiği serbest şekerlerden dolayı beynin çalışması kolaylaşır. Yapılan son araştırmalara göre, şekerlerin bu kendine has karışımı yorgunluğun giderilmesinde en etkili yöntemdir ve atletik performansı artırmaktadır.
Kan yapımına destek olur: Bal, kan yapımı için vücudun gereksinim duyduğu enerjinin önemli bir bölümünü karşılar. Ayrıca kanın temizlenmesine de yardımcı olur. Kan dolaşımını düzenleyici ve kolaylaştırıcı yönde etkisi vardır. Damar sertliğine karşı önemli bir koruyucudur.
Antimikrobiktir: Antimikrobik etmenler belirli bakterilerin, mayanın ve küfün büyümesine engel olur. Balın, bakterinin barınmasına olanak tanımayan özelliği "inhibine etki" olarak adlandırılır.
Antioksidandır: Sağlıklı yaşamak isteyen herkesin özellikle antioksidan tüketmesi gerekir. Antioksidanlar, hücrelerde normal metabolizmanın zararlı yan ürünlerini temizleyen bileşenlerdir. Balın içeriğinde de güçlü antioksidanlar mevcuttur: Pinocembrin, pinobaxin, chrisin ve galagin. Bunlardan pinocembrin, yalnızca balda bulunan bir antioksidandır.
Vitamin ve mineral deposudur: Bal, fruktoz ve glikoz gibi şekerlerin yanı sıra magnezyum, potasyum, kalsiyum, sodyum klorür, kükürt, demir ve fosfor gibi mineralleri de içerir. Nektar ve polen kaynaklarının niteliklerine göre değişmekle birlikte, balda B1, B2, C, B6, B5 ve B3 vitaminleri bulunmaktadır. Ayrıca bakır, iyot, demir ve çinko da az miktarlarda bulunur.
Yaraların tedavisinde kullanılır: Balın havadan nem çekebilme özelliği, iyileşmeyi hızlandırarak yara izi kalmasını önler. İyileşmenin gücünü artıran kolajen liflerinin üretimini hızlandırır. Balın, yaranın etrafındaki şişkinliği azaltan antienflamatuar bir etkisi vardır, bu aynı zamanda hissedilen acıyı da azaltır.
Bal peteği:
Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Nektar bala çevrilirken arılar sağladıkları invertaz enzimi sayesinde sakkarozu inversiyona uğratarak früktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar. Kovandaki hücrelere yerleştirilen ve üzeri mumdan bir kapakla örtülen bal arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir.
Balın rengi, şeker dengesi ve tadındaki farklılık tamamen toplanan nektarlardan kaynaklanmaktadır. Balın kokusu, çiçeklerdeki aromalı volatin yağı verir ki bu aynı zamanda çiçeklerin kokularını sağlayan yağdır. Bal üretimi çok büyük bir çaba gerektirir. Örneğin ½ kg ham nektarı toplamak için 900 arının bir gün boyunca çalışması gerekir. Toplanan bu nektarın ise ancak bir kısmı bala çevrilebilir. Çiçeklerdeki nektardan elde edilen balın miktarı tamamen getirilen nektarın şeker konsantresine bağlıdır.
Balın İçeriği:
Bir bal peteği içindeki yumurtalar ve 3-4 günlük larvalar
Balın ilk akla gelen özelliği tatlı olmasıdır. Bunun sebebi balın içindeki üç şekerdir. Üzüm şekeri (% 34), sakroz (%2) ve levuloz (meyve şekeri % 40) bundan başka balın % 17 ‘si su geri kalan % 7’lik bölümü ise demir, sodyum, sülfür, magnezyum, fosfor, polen, manganez, alüminyum, gümüş, albumin, dekstril, nitrojen, protein ve asitlerden oluşur. Balın kalitesini ise bu % 7’lik karışım belirler.
Ayrıca bal içerisinde onbeş şeker tespit edilmiş olup bunlardan bazıları şunlardır: fruktoz, glikoz, sakkaroz, maltoz, izamaltoz, erloz, kestoz, melezitz ve rafinozdur. Genel olarak fruktoz şekeri diğerlerinden farklıdır.
Balı bildiğimiz şekerden ayıran çok önemli bir fark vardır. Şeker ancak sindirim sisteminde değişime uğradıktan sonra kana karışırken bal sindirime gerek olmadan çok süratli bir şekilde kana karışır. Dolayısıyla bal insan vücudunun en yüksek derecede ve en hızlı biçimde faydalanacağı şekilde tasarlanmış bir gıdadır. Ilık su ile karıştırılan balın birkaç dakika içinde vücuda enerji verdiği tespit edilmiştir.
Balın içinde minerallerin, şekerlerin ve birçok vitaminin yanısıra az miktarda bir takım hormonlar, çinko, bakır ve iyot da vardır.
Balın Fiziksel Özellikleri:
Bal higroskopik bir madde olup havadan nem alma özelliğine sahiptir. Havada %58 rutubet olduğu zaman balda su miktarı %17,4 civarında olur.
Viskozite; akıcılığa karşı koyma özelliğini ifade eder. Buna "balın bünyesi" de denir. Ağır bünyeli bir balın akıcılığı yavaş yani viskozitesi yüksek olur. Viskozite balın içerisindeki su miktarıyla yakından ilgilidir.
Balın özgül ağırlığı içerisindeki su miktarı ve sıcaklığa göre değişmektedir. 200°C de balın özgül ağırlığı 1.4225 bulunmuştur.
Kırılma Sayısı; refraktometre ile ölçülür. Sıcaklık önemli rol oynadığından bu işlemde 20°C de yapılır ve balın içindeki su miktarı tayin edilmektedir.
Renk; balın bir optik özelliği olan renk değişiklik gösterir. Bal renksiz durumdan koyu kırmızıya kadar değişebilir.
ARI, ARICILIKLA İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ÖZDEYİŞLER
Bayırda bağını, evinde sağımı, bahçende arını eksik etme.
Arısız bahçe, kraliçesiz saraya benzer.
Arı gibi eri olanın, cennet gibi yeri vardır.
Ya uçar kuşun (arı), ya döner taşın (değirmen) olmalı.
Dünyada arıcılıktan daha karlı ve helal bir iş olmaz.
Sineğin balı, tembelin malı olmaz.
Arı birden davar ondan türer.
Bahçesinde arısı olanın, kesesinde (altını ) olur.
Arı ile karının gezeni bulur.
Gündönümünden sonra oğul veren arıdan, anıza ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.
Arı ile karının sırrına erilmez.
Arı kahrı çekmeyen, balın kadrini ne bilir.
Arı söğüdü, akıllı öğüdü sever.
Arıya iyi bakarsan, karına altın – elmas takarsın.
Arı nefesten, kuş kafesten hoşlanmaz.
Arı ile karıya güven olmaz.
Ata tepmez, ite kapmaz, arıya sokmaz deme,
Arıcıktan ayı bile korkar.
Arı, insanı haberi olmadan zengin eder.
Arı bal alacak çiçeği bilir.
Arı gibi konar akrep gibi sokar.
Arıyı duman, insanı iman yola getirir.
Balın olsun, müşteri bağdattan gelir
Balık suda, bal kovanda pazarlık olmaz.
Bal ile kaymak isteyen, akçasına kıyması gerek.
Bal tutan parmağını yalar.
Komşuna verecek balın, dostuna verecek arın olsun.
Ağustosta böl arıyı, zenginden al karıyı.
Balsız petekte arı, aşsız evde karı durmaz.
Sonu –cılık ile biten işten hayır gelmez.
Arıcılık eski tarihlerde degerini koruyan önemli bir ugraş gecim kapısı ve gurur duyulan bir sektörmüş. bunu anlatan ve güzelligini vurgulayan bir kaç atasözü . arıcılıgın kıymetini bilelim
Babadan ogula.. oglum konu komşuya muhtaç, namerde uşak,paralının karşısında pısrak olmak istemezsen...BAYIRDA BAĞINI, EVİNDE SAĞMALINI, BAHCENDENDE ARIYI EKSİK ETME.
BAHCESİNDE ARISI OLANIN KESESİNDE SARISI EKSİK OLMAZMIŞ
ARI UGRAŞANINI HABER BİLE VERMEDEN ZENGİN EDERMİŞ
ARICI KOCASI OLAN KADIN DÜNYADA BİLE CENNET BAHCESİNDE YAŞARMIŞ
ARI ÜRÜNÜ GİREN VÜCUT TA HASTALIK EYLENMEZMİŞ
ARI GİBİ ERİ OLANIN CENNET GİBİ YERİ OLURMUŞ.
“Bahçende arın, tarlada darın, sandıkda sarın ve evdede karın oldumu senden mutlu kimse olmaz.”
Arılarım yaşamları gerçekten ilginçtir. Yaratıcı onları üstün özelliklerle donatmıştır. Doğaya dikkat ettiğimizde genelde küçük ve zayıf olan varlıklar nimetlerle donatılmış oluyor. Yeni doğan bir çocuğun en büyük nimeti annesi, derdini söyleyemsede annesi her derdine devadır. Elma kurtları minicik yumuşak yapılı varlıklar ama meyvelerin içinde türerler, düşünsenize pastadan yapılmış bir evde yaşıyorsunuz, herhalde açlık çekmezsiniz.
Bunun gibi örnekler sayılamayacak kadar çok. Galeri bölümümüzde arılarla ilgili bilimsel araştırma sonuçları ve hoş kareler bulunmakta, umarız bu bilgiler sayesinde arılara sempatiniz artar...
Bir kilo bal için 40.000 adet arının 6 milyon çiçeği dolaşması gerekiyor.
Dünyanın en hızlı bilgisayarlarından biri saniyede 16 milyar aritmetik işlem yapabiliyor. Bal arısı ise aynı sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yapma kapasitesine sahip.
Balarıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını toplayabiliyor ve 100 bin kilometre boyunca kanat çırpabiliyor.
10 mikrowatt’tan daha az enerji tüketen balarısının beyni, günümüzde üretilen en verimli bilgisayardan 100 milyon kat daha üstün.
Uçan bir arının her kilometrede, enerji için yarım miligram (gramın 2000’de biri) bala ihtiyacı bulunuyor. Bir arı bir litre balla, 25 km hızla ve saniyede 200-250 defa kanat çırparak 3.000.000 km. kat edebiliyor.
Bir koloninin bir kilogram bal üretebilmesi için dünyanın etrafını 6 kez dönmeye eşdeğer bir uçuş yapması gerekiyor. Tek bir arının dünyanın çevresini dönmesi için yaklaşık 25 kilogram bal tüketmesi gerekiyor.
Arı, vücut ağırlığının 330 katı yük çekebiliyor.
Kraliçe arının bir günde yumurtladığı yumurta ağırlığı, kendi ağırlığının 20 katına erişebiliyor.
Her bir petek gözünün derinliği 12 milimetre. Duvarlarının kalınlığı ise milimetrenin 20’de biri kadar. Buna karşın bal ile doldurulduğunda petek hiçbir zarar görmüyor. Bunun nedeni peteğe en yüksek dayanıklılık özelliğini kazandıran altıgen yapısı. Bu nedenle bir petek diliminde kilolarca bal taşınabiliyor.
Şüphesiz insanların arılarla ilgili keşfettikleri bilgiler bu kadarla kısıtlı değil. Arılar daha birçok mükemmel sisteme, akılcı davranışlara, hesaplama, planlama, inşa etme gibi yeteneklere sahip.
Akıl ve vicdan sahibi bir insan, sadece yukarıdaki bilgilerden bile şu sonucu çıkarabilir: Allah tüm diğer canlılar gibi arıları da sahip oldukları üstün yeteneklerle birlikte yaratmıştır. Ve onları ihtiyaçlarının çok üstünde bal üretme yeteneği ile donatarak insanların hizmetine vermiştir.
Allah kullarına karşı sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. O göklerde ve yerde olan herşeyin, tüm canlıların tek Hakimidir. Canlıların sahip oldukları her türlü özellik Allah’ın sonsuz ilminin ve kudretinin yeryüzündeki tecellilerindendir.
Degerli hemşerilerim ve okuyucular arıcılıgı tavsiye ediyorum. Zahmeti az olan bir meslektir.
Ballarımız doğaldır kesinlikle şeker yoktur.herkese almalarını tavsiye ederim.şimdiden herkese şifalar dilerim.Allah herkese şifa versin,dert verip derman aratmasın.sağlıklı yarınlar dilerim.Allaha emanet olun.Selam ve Duaile..
Umarım ki bu yazı yararlı olur.
Kervan köyü imamı
m.ali ışık
cep:05373546369
ev:332 2841042
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.