- 3042 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
OLUKÖZÜ BELDESİ HALK KÜLTÜRÜ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA - DENEME
OLUKÖZÜ BELDESİ- HALK kültürü ARAŞTIRMASI
Oluközü Beldesi (Halk Araştırması)
Oluközü Beldesinin manileri, Gelenek ve görenekleri,
KONU BAŞLIKLARI
ÖNSÖZ
1. AİLE İSİMLERİ
2. LAKAPLAR,İSİMLERİN YEREL SÖYLENİŞLERİ
3. ÇOCUK OYUNLARI
4. ADETLER
5. UNUTULAN MESLEKLER
6. KULLANILAN ALETLER
7. EVİN BÖLÜMLERİ
8. YER ADLARI
9. YÖRESEL ATASÖZLERİ- DEYİMLER
10. HAYVAN İSİMLERİ
11. KULLANILAN KELİMELER
12. COĞRAFİ TERİMLER
13. ÖLÇÜ ALETLERİ
14. SEBZE İSİMLERİ
15. AYLAR
16. YİYECEKLER
17. DUALAR-BEDDUALAR
18. BİRAZ GÜLELİM
19. BİLMECELER
20. MANİLER
ÖNSÖZ
Bu satırlar okunurken Pek çoğumuzun bazen hüzünlendiği, bazen tebessüm ettiği bazen anılara gittiği ve en önemlisi ise hepimizin unutulmasına gönlümüzün razı olamayacağı şeyler bulacaksınız. Eksikler ve yanlışlar mutlaka olabilir, ancak hepimizin bildiği şeyler artık unutulmamak dileğiyle elimizin altındadır. Bu çalışmanın yazılmasına 1970’li yıllarda köyden ilk ayrılmayla birlikte başladım desem yeridir. O zamanlar köyde Televizyon yoktu, radyo ise çok az kimsede vardı. Tam yılını hatırlamıyorum ama babamlar bir öküzü 1050 liraya almışlar ve bir radyoya 700 lira vermişlerdi. Evet köyde hayat çok değişti,çok şeyler yaşandı unutuldu. Bazı şeyleri unutulmasın diye yazdım.
Şimdi bunların pek çoğu kullanılmıyor,ilerde belki hiç kullanılmayacak ama çocuklarımız bizim nasıl yaşadığımızı bilecek, kelimelerin manası bizim kullandığımız şekliyle alındı, sözlük manası farklı olsa da., bu satırlar yaşanırken radyo televizyon yoktu ama çocuklar cıvıl cıvıldı.
Dünü bugüne bağlayan günümüzün değerlendirilmesinde ve geleceğe ışık tutmasında devamlı ve kalıcı etkisi olan kültürümüzün her bölümü çok kıymetlidir bizim için.
Bizlere düşün görev bu kıymetlerimizi açığa çıkarıp yeni nesillere aktarmaktır.
Kültürümüzün gün yüzüne çıkarılmasında bu yazılanlar öncü olursa ne mutlu bize.
AİLE İSİMLERİ
Abbasgil, Gırıdıgil, Gücükler, Gözoğlar, Karabelagil, Kasımgil, Karacalar, Keller, Kocamısagil, Kasnakçıgil, Kesdininoğlu, Memiligil, S ağırmısagil, Solakmısagil,
Teberler, Tareyler, Turşucugil, Aynıgil, Bozfatmagil, Çarıhsızgil, Çolakgil,
Çıngıgil, Çorlugil, Dedegil, Ekşigil, Fazlıgil, Gaziligil, Gırıdıgil, Gücükler,
Yitikgil Göğkargagil, Hanifigil, Hacımıstıkgil, Haroğlaril,Hatipler
LAKAPLAR:
Abile, Badılı, Borazan, Bodur, Cinik, Çotosman, Çoştur, Çullu, Çildir, Çitilci, Dayak, Deliveli,
Deliostu, Dubul, Gazi, Göğüş, Gücük, Gümbülü, Gucur, Hacıkonur, Hobada, Yamışık
Hoçuh, Hottulu, Işık, İbili İbik, İbili, Karnıyarık, Karakız, Kaya, Kama, Kalın,Kürtünlü,
Katil, Kıllıkız, Keçi kız, Küllük,Kozakkuşu,Kinov,Eriş,Örenkemiği,Patır Patıla,Piyenge
Selli hacı, Sobacı, Sübürge,Turşucu,Madırga, Debit, Yerdürten,
İSİMLERİN YEREL SÖYLENİŞLERİ
Ayşe: Eşe, Anşa
Abdullah: Apık, Abbuş
Bahri: Behri
Emine: Emiş
Faik: Fayık
Fevzi: Ferzi
Fadime: Fadik, Fadili
Habibe: Habik
Hüseyin: Üsüyün
İbrahim: İbram, İbiş, İbili,
Mahmut: Mahmıt
Mustafa: Mıstafa, Mıstık, Mıdık,
Musa: Mısa
Mehmet: Memet, Memili, Memiş
Muzaffer: Muzafer
Necmettin: Neci
Niyazi: Niyaz
Nuri: Nuru
Ömer: Omar
Süleyman: Sülüman
Şakir: Şekir
Yakup: Yaap
Yunus: Yunis
Yurdagül: Yurduş
ÇOCUK OYUNLARI:
1. Gömme Çelik
2. Tendirme Çelik
3. Yeldirme Çelik
4. Kaydırma Çelik
5. Sülenke
6. Cız taşı
7. Beş taş
8. Ay gördüm
9. Bıçak oyunu
10. El El üstünde kimin eli
11. Dokuztaş
12. Üçtaş
13. Dalliş
HAYATIN ÇEŞİTLİ SAFHALARI İLE İLGİLİ ADETLER VE İNANÇLAR
Gece Conguluz gezme:
Eskiden Kasım aylarında davarları güden çobanlar birleşerek akşam eğlenceleri için kılık ve kıyafetlerini değiştirerek ev ev gezip bahşiş toplarlardı. Bu gelenekte; umumiyetle ziller eski elbiselere takılır,bir çobana giydirilir eli yüzü boyanarak yanlarına def çalan birisi alınarak çeşitli oyunlar çıkarılırdı.
Mil Çekmek:
Çocukların kaşı kara olsun diye yeni doğduklarında kaşlarının olduğu yer ateş isi ile karalanır.
Kurt ağzı bağlamak:
Yaylıma giden hayvanların eve akşam dönmemesi halinde ev sahibi hayvanın kurtlar tarafından yaralanıp veya yenmemesi için hemen bir bıçak alarak bir hocaya veya hocanın izin verdiği birine giderek Kurt ağzı bağlatır. Kurt ağzı bağlama bir bıçağın “V” şeklinde tutularak bir dua okunması sonucu bıçak kapatılır, kayıp hayvan eve dönmeden okunmuş bıçak açılmaz
Ömeci Geceleri:
Bulgur değirmenleri olmadan önceleri bulgur el taşları ile yapılırdı. Kızlar ve Gelinler bulgur yapılacak eve toplanır birlikte taşları döndürerek bulgur yaparlardı. Böyle geceler hem sohbetli, türkülü hem yemekli olurdu. Türküler bazen hep beraber bazen tek tek söylenirdi.
Taş dönmüyor dönmüyor
Taştan bulgur inmiyor
Kör olasıca kaynana
Pişirdiğin yenmiyor.
Kız anam sinin varıyor
Sinide neler geliyor
Ahmet oğlan geliyor
Ahmet oğlanı alayım
Ayşe kıza sarayım. gibi
Çiğdem pilavı:
Baharın ilk günlerinde çocuklar kırda çiğdem çiçeklerini toplayarak ev ev gezip Çiğdem vererek bulgur,yağ, ekmek, tuz toplarlar toplanan yiyecekler kıra götürülerek toplu halde yenir. Evler Gezilirken çocuklar hep bir ağızdan
Çiğdem çiğdem çiçecik
Ebem oğlu köçecik
Çiğdem geldi kapıya
Yağ istiyor yapıya
B:ir verenin kızı olsun
İki verenin oğlu olsun
Kız çatlasın ölsün
Oğlan bize arkadaş olsun
Gibi tekerlemeleri söylerlerdi.
Diş hediği:
Çocuğun ilk dişi çıkınca hazırlanan, adı diş hediği olan kutlamada; Buğday ve çedene iyice kaynatılarak suyu süzüldükten sonra içine ayrıca ceviz, fındık şeker vb. şeyler de ilave edilerek misafirlere dağıtılır, komşu ve akrabaların evlerine gönderilir. Davetlilerin yanında tepsiye hedik yanına makas, para, kitap, kalem konulur. Çocuğun hangi nesneye uzandığına göre göre yorum yapılır ve davetliler hediyelerini verirler.
Öksürük kayası:
Öksürük kayası denilen mevkide bulunan üstten aşağıya doğru delik olan taşın içinden küçük çocukların geçirilmesi halinde öksürüğünün kesileceğine inanılırdı.
Yavşanlı su banyosu:
Yiyeceklerden tiksinen ve iştahı kesilen çocukların iştahının açılması için içerisine yavşan otu katılarak ısıtılmış su ile banyo yaptırılır.
Bayram yemeği:
Arife günü evlerde hazırlanan çeşit çeşit yemeklerden bayram sabahı, bayram namazından sonra yemekler alınarak, evin erkekleri Köyde bulunan büyük köy odalarında toplanır bayram yemeği birlikte yenir.
Yağmur duası:
Yağmur yağmaması sonucu ekinlerin zarar göreceği düşünülerek köylü yağmur duasına çıkmaya karar verir. Yağmur duası için önce köylüler arasında imece usulü ile para toplanarak kurbanlık koyunlar alınır, ayrıca köyden bulgur yağ tuz toplanarak hazırlıklar yapılır.
Önce köyde bulunan küsler barıştırılır, sonra toplu halde yayla denen piknik yerine gidilerek dualar yapılır yemekler pişirilir hep birlikte yenir.
EVLENME VE DÜĞÜNLE İLGİLİ ADETLER
Evlilikler umumiyetle görücü usulü ile yapılmaktadır. Bir şekilde Erkek tarafının annesi oğluna alacağı kızı düğünde nişanda veya başka bir şekilde görüp beğendiği takdirde oğluna durumu açar, oğlu evlenme taraftarı ise,durum ciddi olarak düşünülür ve evlilik safhaları başlar
KIZ İSTEME:
Kız tarafına dünürcü yollanır, dünürcüler umumiyetle kız babasının kıramayacağı kişilerden seçilir, Söz alındıktan sonra nişan hazırlıklarına başlanır.
BAYRAMCALIK:
Bizim köyün en önemli geleneklerinden birisi de bayramlarda gelin kızlara bayram elbisesi giydirmektir.
BAYRAK DİKME:
Düğüne başlamadan önce Köy yuha (davet) gezilerek haberdar edilir, Herkes elinde olandan yumurta, süt, yağ, tavuk veya yoğurt ile düğün evine gelir, evinde bir şey olmayan para verir. Ormandan odun kesmek için izin alınır, köyden gelenlerle düğün sahibi eksikleri tamamlayarak yemek hazırlıkları yapılır, ilk Perşembe günü akşam bütün köy halkı davet edilerek yemek verilir ardından mevlüt okutulur. Cuma günü ise Cuma namazından sonra düğün evinde bayrak dikme töreni dua yapılarak düğün başlatılır.
Düğün davul-zurna ile yapılır, davul-zurna ekibi düğünün birinci günü damat evinde, ikinci günü kız evinde çalar, Sabah erkenden tan vaki ekip daha çok acıklı havalar çalar, buna tan davulu denir ayrıca düğüne gelen misafirler düğün evinin haricinde başka bir yerde geceyi geçirmişse sabah erkenden davul-zurna eşliğinde düğün evine getirilir
GELİN KINASI:
Kına gecesi düğünün ikinci günü kız evinde olur, yalnız kadınlar arasında yapılır,
Kına türküsü
Elek içinde kınası,
Hani bu kızın anası
Kız anam kınan kutlu olsun
Kutlu eşiğin mutlu olsun
Atladı geçti eşiği
Sofrada kaldı kaşığı
Büyük evin yakışığı
Kız anam kınan kutlu olsun
Kutlu eşiğin mutlu olsun
Elimi soktum ıstara
Elimi kesti ustura
Kız anam kınan kutlu olsun
Kutlu evin mutlu olsun
GELİN ALMA:
Gelinin çeyizinin durumuna göre bir traktör kiralanır, Sabah kız evinde toplanan davetlilere çay ikram edilir, bir hoca ve yanında bulunan köyün ileri gelenleri adet üzere gelinin çeyizini bir kağıda yazarak damat, iki şahit ‘e imzalatırlar ve muhtarda mühürler ve imzalar yine acıklı davul-zurna eşliğinde çeyiz kiralanan Traktöre yüklenerek damat evine gönderilir.
Çeyiz yüklenirken damat evinden gelen iki gelin veya kız tarafından gelin hazırlanır. Anne, baba, kardeşler akrabalar ile vedalaşılır bu arada gelinin erkek kardeşi varsa gelinin beline bir kırmızı kuşak bağlar ve ağıtlar eşliğinde gelin arabasına bindirilir, araç hareket etmeden ayrılık duası yapılır. Erkek tarafı ile gelin tarafı birbirleri ile vedalaşırlar ayrılırlar. Gelin arabası hareket eder. Köyü yada ilçeyi bir tur atarak erkek evine gelir.
Gelin arabasında bir düğün kahyası,gelinin sağdıcı, damat, damadın sağdıcı gelin biner. Yol boyu gelin arabasının önü kesilirse Düğün kahyası tarafından bahşiş verilir.
DAMAT YIKANMASI:
Gelin arabası damat evine gelince gelin arabadan inmeden bizim köyde saçı denen (takı töreni) yapılır ve gelin araban iner, gelinin arabadan inmesi üzerine damat tarafından gelinin başından çerez dökülür. (çerezin içerisinde bozuk para da bulunur paraları çocuklar toplar) Gelin eve girmeden kaynanası tarafından evin önünde adet üzere bir adet küp ayağının dibinde kırılır. Eve girince evin eşiğine yağ sürülür gelin evin içine girince kucağına küçük bir çocuk verilir gelin ise çocuğu daha önceden hazırladığı çorap veya elbise verir.
Gelin eve girdikten sonra damat arkadaşları tarafından davul-zurna eşliğinde alınarak köyün içinde bir akraba ve ya tanıdık bir komşuya gidilir, gidilirken gelin evinden getirilen bir tepsi içerisinde bulunan yeni damatlıklar bir küçük çocuk tarafından taşınır, tepsiyi taşıyan çocuğa damat tarafından bahşiş verilir, orada halaylar çekilerek damada banyo yaptırılarak damatlık elbiseleri giydirilir, Salavatlar eşliğinde köyün içerisinden gezdirilerek eve getirilir. Salavat bağırılarak söylenir aşağıdaki gibidir.
Al bayrağın yeşili
Vurduk cennet kuşunu
Selam söyleyin geline
Getiriyoruz eşini
Allah İllallah Verelim Muhammet’e salavat
Sellelloğ Muhammet
Hey alladı alladı,
Minare başını salladı
Minarenin başındaki Karıncayı
Kim nalladı
(NAKARAT)
Hey alladı alladı
Minare başını salladı
Minarenin başındaki karıncayı
Cebrail A.S. nalladı
(NAKARAT)
Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
Büyükler evleniyor
Küçüklere darısı
(NAKARAT)
Harmancıkta Gazlar
Gazlar kanadını düzler
Fincan göbekli kızlar
Fincan göbekli kızlar aşkına
(NAKARAT)
Damat evine getirilir, damadın yanında bir sağdıç bulunur, sağdıç önce arkasından damat büyüklerin elini öper, arkadaşları tarafından tebrik edilir, elini öptükleri önce sağdıca sonra damada bahşiş verir.
GÜVEYİ KINASI:
Akşam namazından sonra hoca damada ve sağdıca kına yakar kına yakılma sonrası dua eşliğinde damat gerdeği gönderilmir.
KOCAKARI İLAÇ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
ARI SOKMASI:
1. Çamur Sürülür
2. Yoğurt sürülür
3. Bıçak veya demir sürülür.
ATEŞ DÜŞÜRMEK VE BAŞ AĞRISI
Turp veya patates dilimlenerek tülbente sarılıp alına konur.
BÖBREK TAŞI DÜŞÜRMEK
Yoğurt suyu içilir
DİŞ AĞRISI
1. Tuz konur.
2. Hocalara okutulur
GÖZ AĞRISI
Sıcak su ile (temiz bez) pansuman yapılır.
KESİK
1. Tütün sarılır
2. Kesik üzerine idrar yapılır.
KULAK AĞRISI
1. Kulağa katran damlatılır.
2. Anne sütü damlatılır.
SARILIK
1. Kaş üzeri jiletle kanatılır.
2. Tavşan dışkısı yedirilir.
TANSİYON
1. Düşürmek için sarımsak yenir, limon suyu içilir.
2. Yükseltmek için tuzlu ayran içilir.
GELİNCİK
Ocak denen evlerde ersin demiri ısıtılarak oğulur.
NAZARDAN KORUNMA
1. Çocuğa nazar değmemesi için elbisesinin omuzuna nazar boncuğu dikilir.
2. İğde ağacının dalından küçük bir şekilde kesilerek ucu delinip hayvanların anlına, boğazına veya nazar değebilecek çocukların omuzuna dikilir.
3. Birde kurşun dökme geleneği vardır. Kurşun dökme çocuk ve ya nazar değen insan oturtulur üzerine bir bez örtülür tavada kurşun eritilerek kurşun dökülecek insanın başı üzerinde bir tavada bulunan soğuk suya dökülür.
4. Nazar değen insanların nazardan kurtulması için bir diğer adet ise üzerlik otu denen bir bitkinin yakılarak tütsü yapılması.
AL BASMASI
Al basması denince loğusa kadının ve ya çocuğunun üzerine bir ağırlığın çökmesi hiç sesinin çıkamaması olayıdır.
Al basmaması için loğusa kadının odasında yalnız bırakılmaz, gece odasındaki ışık söndürülmez,
Çocuk, hayızlı bir kadının kucağına verilmez, hayızlı kadınlar loğusa kadının odasına hiç giremezler hatta kırkı çıkmamış başka doğum yapan kadınların kocaları da o eve giremezler.
UNUTULAN MESLEKLER
Nalbantçılık: Köyde koşu hayvanları, at ve eşek erin ayaklarına nal çakma işini köyde
çok az kişi bilirdi.
Mazmanlık: Kendir ipi ile Urgan yapma işi
Semercilik: Köyde kürtün denen eşek semerini yapma işi
Dokumacılık: Köyde kızlar ve evli kadınlar çul, çuval heybe, kilim çanta türü ihtiyaç
malzemelerini kendileri dokurlardı.
EVİN BÖLÜMLERİ VE
KULLANILAN ALETLER
Mabeyin: Salon Mabeyin denen salona bütün evin odaları açılır, mabeyenin arka duvarında ocaklık bulunur. Evde yemekler genellikle yazın ocaklıkta pişirilir.Kışın ise kuzine şeklinde ki yemek pişirilen soba kullanılır. Ocak başında idare denen fitilli (gazlı) el lambası bulunur.
Oturma odası: Mangal, yastık, minder, suluk (Gusül hane) ,
Çuvallı oda: Un buğday vb. şeylerin konduğu oda.
Bıcaklık: Mutfak.
Yüklük: Yatak ve yorganların konduğu oda
Yatak odası: İki veya bir oda olur, Odanın birisi gelin odası olarak ayrılır.
Misafir odası: Misafir odası her evde bulunmaz. Genellikle büyük ailelerde
ayrı bir oda olarak bulunur.
Kuzuluk: Taze Kuzuların ahırda üşümesi göz önünde bulundurularak
evde sobanın yada ocaklığının yanına yapılan geçici bir yer.
Ahır: Büyük baş hayvanların konduğu yer
Pinnik: Tavuk kaz vb. hayvanların konduğu yer
Samanlık: Hayvan yiyeceklerinin konduğu yer.
Kozaklık: Yakacak olarak kullanılan çam kozalağının konduğu yer
Ağıl: Üstü açık etrafı çevrili olarak yapılmış hayvan barınağı
Hayat: Avlu.
Tandır: Ekmek yapılan yer
KULLANILAR ALETLER
Ağızbağı: Seklem yada çuval ağzı bağlamaya yarayan özel örülmüş ip
Anadud: Biçilmiş yada toplanmış ekin veya otları yüklemeye yarayan üç parmaklı bir alet
Temek: Ahır penceresi, hayvan pisliğinin atıldığı pencere
Kürtün: Semer,
Sohu: Bulgur döğülen büyük Dibek
Seten: Bulgurun kabuğunun soyulduğu ve değirmen olmadan
önce çekildiği büyük dibek
Sele: Söğüt dalından yapılan büyük yayvan sepet
Çörten: Dama takılan yarım su borusu
Galıç: Ot veya ekin biçmeye yarayan orak gibi bir alet
Geçgere: Hayvan dışkısı veya saman taşınan dört kollu büyük sele
Gemiye: Tahtadan yapılmış dört kollu malzeme taşıma aleti
Musur: Hayvan yemliği
Tuz taşı: Hayvanların tuz yaladığı taş.
Yalak: Köpeğin yem yediği kap
Yaba: Harman savurma aleti
Yabaltı: Saman yükleme aleti
Meses: Üvendire
Sıyırgı: Damdan karları sıyırma aleti
Döven: Harmanda sapları kesmeye yarayan altında dişleri olan alet.
Gaz lambası: Eve misafir gelmediği müddetçe ev genellikle gaz lambası
ile aydınlatılır. gaz lambası ailenin ekonomik durumuna göre
7 numara veya 14 numara olarak kullanılır.
Lüküs: Büyük ailelerde veya davetlerde kullanılan özel aydınlatma
lambası.
Kösele taşı: Balta nacak ve bıçak gibi kesici aletlerin bilendiği taş.
Loğ: Damın akmaması için silindir şeklindeki sıkıştırma aleti
Masat taşı: Tırpan bilenen taş.
Zevle : Öküzleri kağnıya bağlamaya yarayan eğri bir boyunduruğa takılan sap.
EVİN İÇİNDE VE DIŞINDA KULLANILAN ALETLER
MUTFAKTA:
Çömçe: Kepçe
Sini: Tepsi
Goşene: Tencere
Maşrapa: Su tası
Helke: Bakır Su kovası
Külek: Ahşaptan yapılma yuvarlak yağ kabı
Ersin: Hamur kesme aleti
İta: Hamur örtüsü
Sahan: Yemek kabı
Leğen: Abdest alınırken kullanılan su dökme kabı
Irbıh: İbrik
Kiprikl: Yemek tabağı
Zivik: Yemek tabağı kapağı
Tekne: Hamur yoğrulan kap
Kıyıcak: Ot ve Et kıyılan tahta
Kulaklı: Tava
İlenger: Pilav tabağı
İlistir: Süzgeç
Küp: Bal, turşu, pekmez, salça vb. şeyleri koymak için kullanılır.
Teşt: Hamur yoğrulan kap
DİĞER ODALARDA KULLANILAN GÜNLÜK ALET VE MALZEME İSİMLERİ
Makat: Ahşap Sedir ve ya somya
Peşkir: Havlu
Istar: Dokuma tezgahı
Sındı: Makas
Çıkrık: İp Eğirme aleti
İğ: İp eğirme aleti
Kirmen: İp Eğirme aleti
Kirkit: Dokuma el aleti
Harar: Büyük çuval
Seklem: Kıl veya kendirden küçük çuval
Gözer: Büyük delikli kalbur
Nacak: Küçük balta
Çilingir: Nohut eleme eleği
YER ADLARI
Bayır, Çorahlık, Melikören, Kuruardıç, Baltalı, Yanıktepe, Büyükaçık, Keklik pınarı, Güllük yazısı, Harmancık, Karakuş yuvası, Mülkerim, Gölgeli dere, Fadimenin pınarı, Gömük, Saytepesi,Karcağız, killik, Kuruoluk, Taşkesti,Sarıyaprak, Urumbeyin güney, Kağnı konağı, Pirkare, Ennez, Çevlik, Gandılkaya, Karamehmetin kıyı, Yastıyer,
Gavurunpınarı, Yayla, Böceğin çayırı, Soğla, Gavur harmanı, Musaoğlu pınarı, Çürük tarla, Kulaşlıağzı, Sazak, Gülebayırın ark, Tereli pınar,
Değirmentepesi, Domuz çökeği, Tosbağalı pınar, Cin kayası, Findıklı bük
Karadiğin, Kamışlı, İnanç, Kumludölek, Çıngının çayırı, Gedik, Büyükdere, Kabaktepesi, Büyükdere, Güveyideresi, Düzçalı, Gülkızın mezarı, Kayapınarı,Tekkenin kuzey,Soğukoluk, Sarı tepe,Satıpınarı,Hasanın mezarı, Lalelik, Kayfeli, Celalın pınarı, Recebin çayırı, Büyük çayır, Cehennem deresi, Öksürük kayası, Külahlık, Döllük, Küçükalıçlı, Çetince, Pöhrek, Terelipınar, Tekke, İtölen, Kıyı, Melikören, Samannı argıç, Kabaktepe,
KULLANILAN KELİMELER
A
Aba: Anne,
Aba: Giysi
Alaf: Alev
Ağnanmak: Yerde yuvarlanmak
Ağartı : Süt, yoğurt gibi yiyeceklerin genel adı
Ağız: Yene doğuran hayvanını ilk sütü
Ağız eğmek: Rica etmek
Ahretlik: Birbiriyle ahret kardeşi olmuş kadınlar
Ark: Su yolu
Arkansele: Arkasından
Alayı: Hepsi
Arısız:Temiz olmayan tahıl
Ayak yolu:Tuvalet
Ayı:Topaç
Alenmek: Durmak, eğlenmek
Alık:Çalık, zayıf,
Andavallı:Avanak görgüsüz
Arılık:Arı kovanlarının konduğu yer.
Askıntı:Musallat olma
Aşlama:Aşılama
Avara: Avare
Aha:İşte
B
Bari: Hiç Olmassa
Bakır çalmak: Bakır kabın paslanması
Batman: 8 Kğ.’lık tahıl ölçüsü
Balak: Manda yavrusu
Baş Bıçağı: Ustura
Belinlemek: Şaşırmak
Bıçkı: Büyük testere
Banmak: Batırmak
Bekimek: Sağlamlaştırmak
Bergüzar: Hatıra olarak verilen hediye,
Belik: Sac Örgüsü
Bıldır: Geçen sene
Bıcılgan: Deşilmiş yara
Bi dıkım: Küçük lokma
Bi sıkım: Bir parça
Bile: Beraber,birlikte
Buymak: Üşümek, donmak
Bürük: Baş örtüsü, yemeni.
Büğelek: Yazın büyükbaş hayvanları ısıran bir çeşit sinek
Böğür: Yan taraf
Bilik: Kura
C
Carta: Yellenme
Cerek: Uzun sopa,sırık
Cıyındırık: Et parçası
Cırıltı: Cırlama sesi
Çakıldak: Hayvanların kuyruk altlarında kuruyan pislik
Çökelik: Bir çeşit yağsız peynir
Cırnah: Tırnak
Civcivli: Hararetli zaman
Cıbır: Parasız
Cıvıtmak: Sulandırmak
Cıngıl: Üzüm salkımının küçüğü
Cılga: Yol, iz
Cıngı: Kıvılcım
Cızı: Çizgi
Culuk: Hindi
Comburtu: Kuru kalabalık
Ç
Çabıt: Bez parçası
Çağ: Kağnının bir parçası
Çatma: Basit çardak
Çandı: Tavan
Çamelli: Meşeden yapılan basit baston
Çene: Köşe
Çeç: Buğday yığını
Çemkirme: Kavgacı
Çilpi: Çalı, odun parçacıkları
Çit: Ağaçlardan yapılmış bahçe kenarı
Çor: Dert
Çorah: Damlara serpilen killi toprak
Çot: Sakat
D
Dağnamak: Kınamak
Dal: Omuz
Dandik: Kalitesiz
Dıkız: Sıkı toprak
Dene: Tane
Dinelmek: Durmak,dikilmek
Don: Uzun Paçalı Pijama
Dulda: Rüzgar değmeyen yer
Duluk: Yüz
Didişmek: Ağız kavgası,münakaşa
Düş: Rüya
Döş: Göğüs
Döşek: Yatak
Dölek: Düz yer
Dölek durmak: Uslu durmak
Düve: İki yaşında inek
E
Ehlivukuf: Bilirkişi
Efildemek: Hafif esmek
Eğlemek: tutmak, bekletmek
Ellam: Her halde
Evlek: Tarlanın tohum atılmadan önce saban izi ile bölünmesi
Evmek: Acele etmek
Ebil kubul: Kaynaşmak
Elevay: Elinden iş gelmeyen
Essah: Doğru
Eme: Babanın kız kardeşi
Emmi: Babanın erkek kardeşi
Eksiketek: Kadın
F
Fışkı: Taze gübre
Firik: Yeşil ve taneleri dolmuş ekin
Fol: Yalancı yumurta
G
Gari: Bundan sonra
Garipsemek: Özlemek
Gicişmek: Kaşınmak
Göbelek: Bir mantar çeşidi
Görümce: Kocanın kız kardeşi
Götlük: Eşeğin arkasına kaplanan meşin kuşak
Gelin bacı: Evin çocukları büyük gelinlere gelinbacı der.
Gever: Suyun ayağı
Gözleme: Bekleme
Göynek: Kollu atlet
Güleş: Güreş
Günüleme: Çekememezlik
Gürk: Kuluçkaya yatan tavuk
Güzlük: Güzün ekilen tahıl
Gırıh: Oynaş
Gıdık: Çene altı
Gındap: Sağlam ip
Goğdurmak: Koşturmak
Goşma: Damda kiriş boşluğu
Gınfıcır: Kırk fikirli
Gıtmir: Cimri
Guşluk: Öğleden önce
Gatıh: Ayran
Gıska: Soğan tohumu
Gicişmek: Kaşınmak
H
Habire: Devamlı mütemadiyen
Hacet: İhtiyaç
Hala: Annenin kız kardeşi
Halt: Yersiz ve uygun olmayan davranış
Haft: Çeşmenin altındaki küçük havuz
Ham: Koşudan uzak kalmış hayvan
Hamut: At boyunduruğu
Harhıt: Bozuk, kullanılamaz durumda
Horanta: Ev halkı
Hamarat: Becerikli
Hamlama: Uzun zaman dinlendikten sonra zorluğu alaşamamak
Hangırdamak: Yüksek sesle gülmek
Helik: Duvar örerken konan küçük taşlar
Hezen: Damın üstünü örtmek için enine konan ağaç
Herslenmek: Öfkelenmek
Hela: Tuvalet
Hazın: Yiyecek
Habe: Heybe
Heç: Hiç
Hışşadak: Hışırdayarak
Hurç: Bir çeşit heybe
Hörükleme: Tepeleme yığma
I - İ
Ihdırmak: Çöktürmek
ışmar: Gizli İşaret
Işımak: Havanın aydınlanması
Işkın: Filiz
Ilgıt ılgıt: Hafif hafif
İrdemek: Dışlamak
İşlik: Gömlek
İğ: İp eğirme aleti
İcicik: Az bir parça
K
Kargaların şekeri: Kargaların yediği malum şey
Karık: Bahçe bölmeleri
Kanara: Çok yiyen
Kanıcak: Emekleyen çocukların yürümesine yardımcı üç tekerlekli oyuncak araba
Kanırmak: Zorlamak
Kavut: Kavrulmuş un
Karadene: Mercimek, fiğ gibi tahıl.
Kayda: Ezgi
Kele: Bir hitap sözü (ayol)
Kesmik: İyi döğülmeyip kılçık ve kabuklarıyle karışık kalmış taneli saman
Kerme: Kalıpla dökülen tezek
Kertkoda: ukela
Kelete: az miktarda buğday ile değirmene giderek üğütmek.
Kavurga: Buğdayın ateşte kavrulmuşu
Koruk Ekşi ham üzüm
Kon: Hayvan gübresi
Koşam: Avuç dolusu
Kome: Cevizli sucuk
Köstü: Köstebek
Köz: İyice yanmış odun
Közsa: Ateş parçası
Küşüm: Şüphe kuşku.
Kürtük: kar birikintisi
Külhavuş: Hurda olmak
Küskü: Manevila, kaldıraç
Kırışmak: Böbürlenmek
Kıç: Arka.
Kınama: Ayıplama
Koğucu: Laf götürüp getiren
Kudubet: Çirkin
Kudümsüz: Uğursuz
Kursak: mide
Küsek: Baskı sopası
Kosüre: Bileyi taşı
L
Loğ: Damdan eve su sızmasın diye damı sıkıştırmak için kullanılan silindir
Lan: Kaba bir hitap şekli
M
Mahsul: Topraktan elde edilen tahıl
Malama: Hanelerle karışık saman
Malamat: Rezil olmak
Mayıs: Hayvan pisliği
Maşa: Ateş tutmaya yarayan alet
Maşrapa: Su bardağı
Mayışık: Yavaş, uyuşuk
Mazman: Urgan yapan kimse
Mazı: Kağnı tekerleğinin takıldığı ağaç
Mırıh: Çamur
Mısmıl: Dini kurullara uygun kesim
Mıymıntı: Mızmız
Mayışmak: Rahatlamak, yayılmak
Musmul: Eti yenen hayvan
Melefe: Yorgan yüzü
Muhanet: Namert
Mıh: Çivi
Mızgıdar: Canı sıkkın
Müzevir: Dedikoducu
Müzümsüz: Lüzümsuz
N
Nacak: Küçük balta
Nahas: Nsıl oldu manasında bir sözcük
Nalin: Terlik
Neşal: Nasıl
Nörüyon: Ne iş yapıyorsun
Nece: Ne zaman
O
Ossuruğu cinni: Asabi, geçimsiz
Okuntu: Davetiye
Onmak: İyileşmek, iyi olmak.
Ordubozan: Bir çeşit varis hastalığı
Ö
Öbçe: Şımarık
Ödlek: Cesaretsiz
Örk: Hayvanların bağlandığı kazık ve ipi
Ören: Terkedilmiş, yıkık, viran.
Örme: Kendirden örülmüş kalın ip
Ötürük: İshal
P
Palıt: Palamut
Patak: Dayak
Pangonot: Kağıt para
Papara: Azar
Patsat: Arasıra
Patır: Kekeme
Parlamak: Atın huysuzlanarak kaçması
Perçem: Saç
Pelit: Bir çeşit meşe
Pırtmak: Kaçmak
Pöhrek: Küpten yapılmış su borusu
Pürtük: Küçük insan dışkısı
Pestili Çıkmak: Çok yorulmak
Porsuk: Tilki büyüklüğünde vahşi bir hayvan
Pörsümek: Eskimek
Pörtlek: Gözleri dışarı çıkmış
Pusmak: Sinmek
R
Rahmet: Yağmur
S
Sabi: Çocuk
Saçı: Takı töreninde takılan takılar
Saçgı: Yufka veya gözleme yaparken kullanılan yakacak
Savsak: Gelişigüzel iş yapan
Sabındırık: Kağnı tekerine rahat yürümesi için sürülen yağın konduğu yağ taşıma kabı
Sağmal: Sağılan hayvan
Sası: Pis koku
Savak: Saf, aptal
Savruk: Eşyasını oraya buraya atan
Seme: Sersem, saf
Semere: Fayda, kar
Savuş: Git
Sıfat: Yüz çehre
Sırım: Deriden yapılmış ip.
Sıktı sıyrılmak: Tiksinmek, vaz geçmek,
Südeşi: Süt mayası, yoğurt
Sünepe: Yavaş hareket eden
Somat: Sofra
Sorgun: Bir çeşit söğüt ağacı
Sohranma: Kendi kendine konuşma
Sorutmak: Şaşkın şaşkın dikilmek
Sokum: Lokma
Söve: Kapının kenarı
Sumsuk: Yumruk
Sümtük: Davet edilmeden giden
Sümsük: Elini yumruk yapıp vurma
Sabi: Küçük Çocuk
Seyip: Serbest
Seysana: Davar Sürüsü
Süzünmek: Yüzüne nazlı bir eda vermek.
Soyha: Ölüden arta kalan
Susa: Şose
Ş
Şaplak: Şamar
Şamar: Tokat
Şahan: Yiğit
Şarkada: Şımarık
Şeremet: Hızlı ve acele
Şugga: Haberci pusulası
Şeher: Şehir
Şom: Uğursuz
Şıvga: İnce fidan
T
Tahtalı köy: Mezarlık
Tafra: Gurur
Tapan: tarlayı tohum ektikten sonra düzlemeye yarayan alet
Tavlama: Ayarlama
Tavlanma: Kilo alma
Tepik: Tekme
Telek: Tüy
Tecelli: Alın yazısı
Tıfıl: Çocuk
Tecelli: Alın yazısı
Tınaz: savrulmak için toplanan samanlı ekin yığını
Tığ: Tınaz
Toplu: Pencere
Tokat: Çamaşır yıkama aleti
Tutam: Tek avuca sığan parça
Tuman: Don, şalvar
Tünek: Tavuk ve güvercinlerin ahırda kondukları yer
Tüymek: Kaçmak
U
Uçkur: Don lastiği
Ufra: Ekmek yaparken hamurun tahtaya yapışmaması için dökülen un
Uğrun: Gizli
Uluk: Sökük dökük
Uhucu: Avda avcının yanında av köpeklerini galeyana getirmek için bağıran kimse
Usul: Yavaş
Utlanmak: Utanmak, çekinmek
Usturuplu: Yerli yerinde münasip,
Umursama: Önemseme
Ü
Üstelemek: Israr etmek
Ütmek: Oyunla elinden almak
Üzerlik: Nazarlık
Üçgül: Yonca yaprağı
Üryan: Çıplak
Üzerlik: Evlerde nazar için kullanılan sedef tohumu
V
Venilemek: Köpek havlaması
Vızırdamak: Kendi kendine konuşmak
Vınlamak: Uğultu, havada ses çıkarma
Y
Yamaç: Karşı taraf
Yamalık: Yırtık yeri kapatmak için kesilen bez parçası
Yapağı: Yün parçası
Yaşmak: Baş örtmek
Yaba: Saman atmaya yarayan üç parmaklı ahşap kürek
Yağır: Kirli,yağlı sırt
Yavsı: Kehlenin küçük cinsi
Yavşak: Bit yavrusu,sirke
Yadırgı: Yabancı
Yavuncumak: Yalvarmak
Yal: Köpek Yiyeceği.
Yele: Hayvan ensesindeki kıllar
Yelmek: Koşmak
Yelikme: Şımarma
Yeyinti: Yiyecek şeyler
Yılışık: Yılışmak, sırtarmak
Yunak: Çamaşır yıkama yeri
Yitmek: Kaybolmak
yumuk: Kapalı
Yuvarlama: Damın üstünü örtmek için konan ağaç
Yüklük: Yatakların konduğu seki
Yüksünmek: Üşenmek
Yülümek: Traş etmek
Z
Zahire: Yiyecek
Zıkkım: Zehir, ağu,
Zıbarmak: Yatmak.,uyumak
Zevzek: Geveze
Zırcahil: Çok cahil
Zırdeli: Çılgın
Zati: Zaten
Zavar: Az miktarda üğütülecek buğday
Zevle: Hayvanları kağnıya koşmak için kullanılan boyun ağacı
Zılgıt: Azar
Zebella: İri korkunç adam
Zerzevat: Sebze
Zibidi: Düşük kılıklı
Zıbarmak: Zorla uyumak
Zobu: İri yarı
YÖRESEL ATASÖZLERİ
Ardıç kadı çam müftü: Önemli görevlere bilgisiz insanların getirilmesi.
Allah dağına göre duman verir: Kulu yaratan Allah Rızkını da verir.
Büyük dağın dumanı da büyük olur: Büyük evin işi bitmez.
Bir hatır iki hatır, üçüncüde vur yatır: İnsanın sabrının da bir sınırı vardır.
Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek: Borçlu insan rahat edemez.
Bir ağaçtan okluk ta çıkar B.lukta çıkar: Bir babanın hayırlı evladı da olur, hayırsızı da.
Davul bile dengi dengine vurur: Herkesle muhatap olmak mümkün değildir.
Deveye diken, insana s.ken yarar: Kötülük eden insanlar itibar görürler
Erkek dediğin deve, yayılır gelir eve: Erkek insan evine bağlı olmalıdır.
Eşeği süren ossuruğuna katlanır: Cahille muhatap olan sonucuna katlanmalıdır.
Eskisi olmayanın yenisi olmaz: Eskide olsa hor kullanılmamalı, israf edilmemelidir.
Er evlenen döl alır, erken kalkan yol alır: Bir iş yapılırken acele edilmelidir.
Erkek kayıp, kadın seyip: Evi ile ilgisiz Erkeğin evden çıkması ile kadının da
gezmeye çıkması
Elin Üstündeki gömlek eskimez: Verilen borç geri ödenir.
El eli yıkar, elde yüzü: İyilik etmenin karşılığı mutlaka görülür.
Erkekte güzel, Eşekte Pazar olmaz: İyi huylu insan daha çok tutulur.
Gittiğin yer körse, bir gözünü kapa: Kibirlenmek iyi değildir.
Horozu çok olan köyün sabahı geç olur: Bir işe karar verilmesinde bilgisiz insanların fikrini
sormak işi uzatır.
İtin uluması parayınan mı: Dışarıdan gazel okumak
İtin kuyruğu kalıp almaz: Eğitimsiz insanlar çok zor anlarlar.
İt kağnının gölgesinde yürür de kendi gölgemde yürüyorum sanırmış: Kendi işini başkasına
yaptırarak kendi yapmış gibi öğünmek.
İki el bir boğaz için: Her insan kendi karnını doyuracak kadar çalışabilir.
İyilikten maraz doğar: Her insan iyiliğin değerini bilmez.
Körle yatan şaşı kalkar: Cahil insandan zarar gelir.
Kağnım büyük olsunda öküzüm çekmezse çekmesin: Çak maldan zarar gelmez.
Laf lafı açar, lafta kıçı: Lüzumsuz konuşmak doğru değildir.
Ön teker nereye giderse arka teker oraya gider: Büyükleri takip etmek
Sıçandan doğan kendir keser: Cahil insan çocuğunu eğitemez.
Sofra gördün giriş,iş gördün sıvış: Bedava yemek.
Sap yeyip, saman s...mak: Fikrini ifade etmekten aciz.
Suyu döv döv. Yine su: Cahil insanı yetiştirmek çok zordur.
Tencere yuvarlandı kapağını buldu: Herkes layığını bulur.
Temeğe gelen b.k geri gitmez: Konuşurken kelimeleri iyi seçmek gerekir.
DEYİMLER
Adı çıkmış dokuza inmez sekize: Kötü şöhretten kurtulamayan
Ayran içip ayrı düşmek: Kendi kendine küsmek
At ili arpayı döğüştürmek: Dedikodu yapmak
Ateş almaya mı geldin: Az oturmak
Aşa yağ koymayan, çanağa tuz koymayan: İsrafçı insan
Ayranı kabarmak: Kızmak
Azıcık aşım, ağrısız başım: Kanaatkar
Baldırı çıplak: Fakir
Başı göğe ermek: Öğünmek
Başın pınar ayağın göl: Bolluk içinde
Baltayı taşa vurmak: Karşındaki insanın kim olduğunu bilmeden
aleyhinde konuşmak
Bici bici bitmek, yan yan yatmak: Kendiye iyi bakmak
Bir baltaya sap olamamak: İş güç sahibi olamamak
Bir ayağı çukurda: Yaşlı ve hasta
Boyunduruğu kırmak: İşten kaçmak
Canı ceviz kabuğunda: Canı sıkkın
Dizinin bağı çözülmek: Çok korkmak
Dıngırdatmak: Dalga geçmek
Dili dönmek: Ağzı iyi laf etmek
Duran taşları geçmek: Çalışmayıp çalışır görünmek
Devemiz dal mı kanırıyor: Çok mu zenginiz.
Ede göde kesilmek: Çok kilo almak.
Ekmeksiz evden rahat: Çalışmadan oturmak
Emişmek: Aynı anda doğan iki çocuğun birbirlerinin
anneleri emmek
Elinin hamuru ile erkek işine karışmak: Bir işte acemilik çekmek
Eşeği yeyip sıpayı azık almak: Çok yemek
Eşeği suya götürüp susuz getirmek: Çok kurnaz olmak
Fol yok, yumurta yok: Olmayan bir işin konuşulması.
Göönü yufka: Fakir
Hındım Kesildi: Nefesim tükendi
İstifini bozmamak: Büyüklerin karşısında saygısızlık etmek
İçi geçmek: Uykusu gelmek
İte dalanmadan çalıyı dolanmak: Belalı işlerden uzak durmak
İtin ayağını taştan esirgememek: Kolay yol varken zor yolu seçmek
Karnından konuşmak: Kendi kendine konuşmak
Kurda kuşa yem olmak: Uzak yerlere giden insanlar için söylenir.
Kıtlıktan çıkmış gibi yemek: Çok yemek yemek
Kına gibi un etmek: Bir işi kolay yapmak
Mangalda kül bırakmamak: Yüksekten konuşmak
Meteliğe kurşun atmak: Fakir
Ossuruklu g..te arpa ekeği bahane: Suça yatkın
Mızgıdar: Canı sıkkın
Saman elinse samanlık senin: Müsriflik yapmak
Şapır,şupur yarabbi çok şükür: Yüzsüzlük yapmak
Taşı at, başını altına tut: Dikkatsiz iş yapmak
Tuzlayım da kokmasın: Çok korumacı olmak
Ununu eledi eleğini astı: Her işini bitirmek.
Yel yepelek: Hızlı hızlı yürümük
Ödüllü cinni etmek: korkutmak
Değirmene vardım derdim yanmaya, değirmen başladı takır takır dönmeye: derdimi anlattığım insan benden daha dertli çıktı
HAYVAN ADLARI
Keçinin: Yavrusuna oğlak, iki yaşında dişisine Çebiş, 3-4 yaşında erkeğine seyis, 5
yaşında erkeğine teke denir.
Koyunun: Yavrusuna kuzu, 1 yaşında olanına toklu, 2 yaşında olanına şişek erkeğine koç
denir.
Kırık: Eşeğin yavrusu
Bodu: Kaz.
Culuk: Hindi
Şibi: Ördek
İt: Köpek
Tazı (kopey) : Av köpeği
Tosbağa: Kablumbağa
Zağar: Av köpeği
Yüğürtmeç: Doğum yapmayan ve koşumda kullanılan dişi manda
Camız: Manda
Comba: Boğa manda
Düve: Daha doğurmamış inek,
Tavuğun: Yavrusuna cücük, yumurtlamamış genç pilice firik denir.
COĞRAFİ TERİMLER
Öz: Dere.
Dulda: Kuytu yer
Cılga: Keçi yolu
Dölek: Düz yer
Boz: Ekilmeyen arazi
Herk: Nadas
Ekenek: Ekili yerler
Eşme: Kaynak su
Göze: Suyun çıktığı yer
Verep: Yokuş
Yamaç: Karşı
Yar: Uçurum
Gölek: Su birikintisi
Kaş: Su çıkabilecek çayırlık
ÖLÇÜ ALETLERİ
Çinik: Yaklaşık 8 Kğ. buğday veya arpa ölçeği
Yarımla: Çiniğin yarısı
Mucur: Çiniğin 4/1 küçüklüğünde ölçek
SEBZE İSİMLERİ
Bostan: Karpuz
Hıyar: Salatalık
Pürçekli: Havuç
Gardın: Patates
İlane: Lahana
Kelem: Lahana
Kendir: Kenevir
Dene bakla: kuru fasulye
Kelek: Ham kavun
AYLAR
İlk güz: Eylül
Son güz: Kasım
Karakış: Aralık
Zemheri: Ocak
Gücük: Şubat
İlk yaz: Haziran
YİYECEKLER:
Peşküdan: Tuzlu süzme yoğurt
Taslama: Kabak tatlısı
Değirmen çöreği: Değirmende taze çıkan unla yapılan ve ateşin külüne gömülerek yapılan
ekmek
Sac arası: Tandırda iki sac arasında pişirilen ekmek
Lavaş: Sacda ve ya tavada yapılan küçük ekmek
Say çörek: Mayasız sobada yada sacda yapılan ekmek
Bazlama - Gözleme: Sac üzerinde yapılan yufkadan küçük yapılan ekmek
Lemis: Pişmiş madımağın yufka ekmeğin içerisine konarak ve pul biber eklenerek
tekrar fırında kızartılması ile yapılır.
Boz aş: Yarma, nohut, fasulye haşlanır, su soğan ve salça ilave edilir, biraz süt katılır pişirilir.
Boranı: Şeker pancarı kaynatılır, piştikten sonra kabuğu soyularak dilimlenir, dilimler Kıyılır, ayraca mercimek, nohut, fasulye haşlanır. Kıyılmış pancar dilimleri bir Kazana konarak haşlanmış mercimek, nohut, fasulye ve su ilave dilerek Kaynayana kadar pişirilir.
Hasıda: Sulandırılmış pekmez veya bal ile un karıştırılarak ocakta koyulaşana kadar pişer.
Gebil: Kaynar suda un karıştırılarak pişer, üzerine eritilmiş tere yağ dökülür
pekmezle yenir.
Lalanga: Mayalı hamur cıvık yoğrulur mayası gelince, saca kuyruk yağı sürülür
kepçe ile saca hamur dökülerek pişirilir pekmez ile yenir.
Tirit (Somun aşı) : Soğan, kıyma, salça, yumurta karıştırılarak kavrulana kadar pişer.
Yeterince su İlave edilerek kaynatılır, dilimlenmiş somun üzerine
kaynatılmış yemek yukarıdaki su dökülür yenir.
Cılbır: Sovanla yumurta kavrularak üzerine salça ve su ilave edilerek kaynatılır
yenir.
Çoban aşı: Torba yoğurdu sulandırılarak içerisine yufka ekmek veya somun doğranır
Karıştırılarak yenir.
Köremez: Süt sağılarak hemen içerisine yoğurt konarak karıştırılarak yenir.
Kavut: Buğday, nohut, çedene kavrulur, kavrulduktan sonra ezilerek un haline
getirilir pekmez ile karıştırılarak yenir.
Bulgur köftesi: Bizim köyün en meşhur yemeği olan bulgur köftesi; Soğan, pul biber,
reyhan Tuz bulgur ve o anki duruma göre tavuk, kıyma, tavşan eti veya
haşlanmış patates ilave edilerek su ile yoğrulur çiğ veya kızartılarak
yenir, aynı köfte misket büyüklüğünde yuvarlak hale getirilerek yemeği
de yapılır.
Erişte: Mayasız hamur yumurta katılarak yoğrulur bezi dökülür, hamur açılır,
açılan Hamur ince ince kesilir, kesilen hamur sac arasında kavrulur,
makarna gibi pişirilerek yenir.
Arabaşı: Su içerisine tuz atılarak kaynatılır, ayrı bir kapta mayasız hamur yoğrulur
(Cıvık şekilde) kaynayan suya karıştırılarak dökülür, kıvamı geldiğinde
tepsilere dökülerek soğumaya bırakılır, soğuduktan sonra baklava dilemi
şeklinde dilimlenir.
Kavurga: Kavurga; Bulgur, nohut, buğdayla yapılır ayrı ayrı da olabilir karıştırıla-
bilir de, buğday sacda kavrulur ayrıca içerisine çedene de kavrularak ka-
tılır yenir. Nohut ise ıslanır öyle kavrulur
Arabaşı çorbası: Tavuk kaynatılır, tavuk suyunda, kavrulmuş un çorba yapılır, içerisine
parçalanmış tavuk ilave edilir. Çorba soğumaya terkedilmiş arabaşı ile yenir.
Pevler: Salça: Biber ve dometesten ayrı ayrı yapılır.
(KARIŞ) BEDDUALAR
Babanın kökünü ye,
Besmelesiz
Beynamaz
Ekmek tavşan olsun sen tazı, yel yel aç yat.
Cehennemin dibine git.
Cibiliyetsiz.
Öllüğün körü
Boyun posun devrilsin
Başını yesin
(ALKIŞ) HAYIRDUALAR
Allah dinden imandan ayırmasın
Berhudar ol
Başın pınar ayağın göl olsun
Durağı cennet durağı olsun
Tuttuğun altın olsun.
Su gibi aziz ol
Sofran kutlu ağzın tatlı olsun
Koşa yaşa
BİRAZ GÜLELİM
· Bizim Köyden Geçinin Ömer 1940’lı yıllarda Samanlı argaç Mevkiinde hayvanları otlatırken bir keşif uçağı düşer, ancak pilotlara bir şey olmamıştır. Uçaktan inen pilotlar Ömer amcanın yanına gelerek burası neresi derler. Derki – Burası samanlı argaç. Tekrar sorarlar _- Nereye bağlı Derki - Fazlının Tırığa bağlı. Aslında pilotların sorduğu İl ve ilçe isimleridir. Ama Ömer amca anlamadığı için Arazinin ismini ve tarlanın kime ait olduğunu söylemiştir.
· Bizim köyden Biri Evlerinin önündeki çeşmeye gelir, Haftı (çeşmenin önündeki küçük havuz) tutacak ve daha sonra ise Atlarını su içmek için getirecektir. Ancak Çocukların orada top oynadıklarını görür, Çocuklara – Birazdan atları getireceğim topunuzu başka yerde oynayın atlar ürkmesin ürkerse topunuzu patlatırım. Der. Çocuklar aldırmaz. Atlar su içmeye geldiğinde çocukların oynadığı top yuvarlanır atların ayağının altına gelir ve atlar ürkerek kaçar. Buna çok sinirlenir ve yerden kocaman bir taş parçası alarak eğilir topun üzerine hızla vurur. Topun üzerine değen taş sekerek alnına gelir ve alnı yaralanır Yere düşer, bunu gören hanımı koşar bir araç bulunarak kocasını yaralı vaziyette İlçeye Doktora götürülür. Doktor Yaralıyı acil olarak Ameliyat haneye alarak yaralı yeri dikmeye başlar Ancak bu arada nasıl yaralandığını sorar. Yaralı, anlatırken doktor gülmeye başlar ve güldüğü için yarayı dikemeden bir başka doktora çağırır ve yaralıya da Tembih eder sakın yara dikilene kadar nasıl yaralandığını yeni doktora anlatma der.
· Madımak hikayesi: Madımak zamanı bir eve misafir gelir, evin kadını sabah madımak toplar akşama pişirir, ertesi gün yine madımak pişirir, üçüncü günde akşam önüne madımak yemeği gelince misafir evin kadınına latife olsun diye derki Bacım niye zahmet edip madımak toplayarak her gün pişiriyorsun beni götür topladığın yere örkle orda karnımı doyurayım.
· Madımak hikayesi: Üç gün üst üste misafir olduğu evde madımak yiyen misafir dördüncü gün gitmek için hazırlanırken ev sahibi kadın misafire derki: Bu gün de kalsan madımak toplayıp pişirecektim. Misafir ise hemen gitmekten vazgeçtiğini ve,atını nereye bağlayacağını sorar, böyle cevabı beklemeyen ev sahibi kadın şaşırır ve atını kopasıca dilime bağla der.
BİLMECELER
1. Ben giderim o gider, arkam sıra tin tin eder. (Gölge)
2. Dağda takılar,
suda civiler,
arşın ayaklı,
burma bıyıklı.
(Balta, ördek, leylek, tavşan)
3. Helemez, hülemez, ocak başına gelemez. (Yağ Küleği)
4. Mavi atlas,iğne batmaz, makas kesmez, terzi dikmez (Gökyüzü)
5. Bilmece bildirmece
El üstünde kaydırmaca (Sabun)
6. Dam ardında teke bağlı
Boynuzları köke bağlı Kabak)
7. Yol üstüne saç koydum
Geleni gideni aç koydum (Oruç)
8. Gümbür kuyu
Derin suyu
Alan alır
Yiyen ölür (Tüfek)
9. İçi Kıllı
Dışı kırmızı (Kuşburnu)
10. İçi kütük
Dışı katık (zeytin)
11. Yedi delikli tokmak
Bunu bilmeyen ahmak (Baş)
12. Kıllı ağzını açtı
Kılsız içine kaçtı (Yün çorap)
13., El elin içinde
El onun içinde (Eldiven)
14. Oda odanın içinde
Oda odanın içinde (Ayna)
15. Ağacı oydum
İçine dünyayı koydum (Radyo)
16. Uzun Hasan uzun yatar
Çocukları düzgün yatar (Hezen - Mertek)
17. Hikaye hek dedi
Çamura çök dedi
Çektiydim
Kuyruğu koptu (Çarık)
MANİLER
Al eline kalemi
Yaz başına geleni,
Cennetten mi kovarlar
Yar Aşkına öleni.
Ağ koyun kara koyun
Alın çadıra koyun
Yarinden ayrılanın
Adını deli koyun
Ankara köyüm olsa
Minare boyum olsa
Yıkarım Ankara’yı
Yarime bir zarar olsa.
Ay Doğdu battı mı ola
Nazlı yar yattı mı ola
Sağ kolum yastık idi
Yar yastıksız yattı mı ola.
Arpa yoldum az kaldı
Tel kırıldı saz kaldı
Kurban olayım yarim
Kavuşmaya az kaldı
Ağ Bürüğüm tülbentte
Benim yarım gurbette
Sağ olsun, gurbet olsun
Kavuşuruz elbette.
Ankara çıraları
Işıtır buraları
Yine akşam oluyor
Geldi sarılma sıraları
Armudu dişledim
Sapını gümüşledim
Nazlı yarın adını
Mendilime işledim.
Armudun başındayım
Onaltı yaşındayım
Baba beni merak etme
Kızların yanındayım
Armut dalda sallanır
Sallandıkça ballanır
Ergen kızın koynunda
Ölmüş eşek canlanır
Armudun dibi kalın
Şu kızı bana alın
Babasının gönlü var
Anasına yalvarın
At olur tepmez mi
Yar olur öpmez mi
Yarin öptüğü yerde
Mor menekşe bitmez mi
Ay doğar aşmak ister
Bal dudak yaşmak ister
Şu benim cahil gönlüm
Yare kavuşmak ister.
Ben bir küçük kutuyum
Yar elinden tutuyum
Yarimi verin bana
On gün oruç tutuyum
Baharda güller biter
Dalında bülbül öter
Başka sevda istemem
Benim ki bana yeter.
Bu def niye ötmüyor
Efkar benden gitmiyor
Yarimin dedikleri
Hiç aklımdan gitmiyor.
Bostanlarda bamya
Dikti ise yemeye
Yare bir çift sözüm var
Utanıyorum demeye.
Beyaz işlikli oğlan
Dolan karşımda dolan
Benden sana kov etmişler
Yalan sevdiğim yalan
Bir dalda iki elma
Birini al birini alma
Kurban olam Allah’ım
Canımı al, yarimi alma
Bahçelerde pırasa
Dallarına kar yağsa
Kızlar bekar kalsa da
Erkeklere yalvarsa
Bahçelerde maydanoz
Maydonozu yoldunuz
Şu Oluzunun kızları
Sizde mi adam oldunuz
Çifte güvercin uçtu mu
Gün havluya düştü mü
Selam söyleyin o yare
Gönlü benden geçti mi
Çaya aşağı giderim
Bir çift comba güderim
Al combacı combanı
Ben yarime giderim.
Camileri yar direk
Suyu nerden indirek
Tren yolu kapatmış
Mektubu nerden gönderek.
Defimin nakışları
Çıkılmaz yokuşları
Bana dünürcü salmış
Yedi dağı kuşladı
Dağdan geliyor dağdan
Dürümü tere yağdan
Bana ölsün diyorlar
Nişanlı mı görmeden.
Dağda kütük oluyor
Kağnılara doluyor
Sevdiğine varamayan
Sade verem oluyor.
Dağda kütük yarması
Yeşil küpte çalması
Ne hoş oluyor
Ergen kızla yatması.
Dam başında yatacak
O Yar beni yakacak
Yorganını hazırlamış
Calışmaya gidecek.
Dam başında yatıyor
Yorgan göbek atıyor
Öte var çirkin kız
Kemiklerin batıyor.
Damdan düştüm gürpeden
Bir kız öptüm şirpeden
Anası arkamdaymış
Vurdu sırtıma gürpeden
Dozer geliyor dozer
Çekilin yoldan, ezer
Şu Olukozü kızları
Hülya Avşar’dan güzel
Elma attım karşıya
Yuvarlandı çarşıya
Şu Oluzunun kızları
Birer tabak turşuya
Fırın üstünde kürek
Ne zaman yandı yürek
Her sevgiye dayandın
Buna da dayan yürek.
Gel benim hacı yarim
Başımın tacı yarim
Eller bana acımaz
Sen bana acı yarim.
Giden ay tutulur mu
Bala tuz katılır mı
Şu gecelerin uzunu
Yalınız yatılır mı
Gidiyorum eğlenmeyim
Yolcuyum dinlenmeyim
Senin gibi kötünün
Üstüne nasıl evlenmeyim.
Gidersen bana ne olur,
Hayıflar sana olur
Beni bir yiğit alır
Elin koynunda kalır.
İnce eleğin unları
Arşa çıkar ünleri
Ömürden mi sayarlar
Yarsiz geçen günleri.
İndim dereye durdum
Bir çift güvercin vurdum
Bir gelin uğruna
On beş altın bozdurdum.
Kekliği bıçakladım
Tüyünü saçakladım
Yari koynumda sandım
Yastığı kucakladım.
Kiremit eziğinen
Kim görmüş gözüyünen
Adam yarine küser mi
Ellerin sözüyünen
Kahveyi kavururular
Pişmeden savururular
O Yarin köylüleri
Seveni ayırırlar
Kara mağara köprüsü
Üstünde olur örtüsü
Şimdiki kızlar çağırıyor
Gramise türküsü
Kalede tom üzerlik
Mevla vermiş güzellik
Hoca bir muska yaz
Yarime yapam nazarlık.
Gidenin üçü güzel
Ardında sacı güzel
Sacı başını yesin
Döşekte yatışı güzel
Hele hele heli var,
Hep ellerin yari var
Sen ağlama sevgilim
Ben ağlarsam yeri var.
Işıdı yar ışıdı
Tan yerleri ışıdı
Anam yorgan vermedi
Elin oğlu üşüdü.
Kayalar kertilmesin
Tülbentim yırtılmasın
Beni yardan ayıran
Can verip kurtulmasın.
Kağnının gıcırtısı
Görmedim yar acısı
Gelgel yanıma otur
Nazlı yarin bacısı
Karyolam engin olsa
Vardığım zengin olsa
Ben zengin istemem
Kafamın dengi olsa
Köprünün altı diken
Yaktın beni gül iken
Allah ta seni yaksın
Üç günlük gelin iken
Kaya dibi kar imiş
Günden yana erimiş
Otuz iki meyvenin
En tatlısı yar imiş.
Kara kuşum havada
Yavruları yuvada
Kızlar kahve kavurur
Çıngırdaklı tavada
Kara çadır Türk’tedir
Top zülüfler yüzdedir.
On iki gelin sevdim
Yine gönlüm kızdadır.
Kar yağıyor yağıyor
Abamı giyeceğim
Sakallıya varıpta
Babamı diyeceğim.
Karşıda kara çalı
Kararıp durma çalı
Ben seni alırmıyım
Sümüklü sıracalı
Köprünün altı mersin
Beklerim yarim gelsin
Beklemekten usandım
Allah belanı versin.
Karpuz kestim kan çıktı
İçinden yılan çıktı
Şu Oluzunun kızları
Doksan milyona çıktı
Mektup yazdım kareden.
Dağlar kalksın aradan
Kavuşmaya çare yok
Kavuştursun yaradan.
Madene bak madene
Benleri tane tane
Nasıl karış verirsin
Elin kızı bir tane
Madenin arıları
Çalınır boruları
Mektup ile eğlenin
Askerin karıları.
Mavi boncuk boğazda
Benim yarim Sivas’ta
İnşallah kavuşuruz
Bahar ayı kirazda
Mendil aldım beşe
Yudum serdim güneşe
Senin yarin gül ise
Benim yarim menekşe.
Mendilimde kare var.
Yüreğimde yare var
Ne öldüm kurtuldum
Ne derdime çare var.
Motor aldım seksene
Yarim binde gitsene
Güzellerin içinden
Bir kız alıp gelsene.
Mani mani dört mani
Uyan uyan öp beni
Koynunda terlemişim
Sinende kurut beni.
Mani mani deyimmi
Azıcık daha deyimmi
Sen manimi dinlerken
Gözlerini yiyimmi
Masa üstünde hızar
Hızar boynumu çizer
Hiçbir şeyden anlamaz
....., Kafalı kızlar
Masa üstünde bardak
Yuvarlak mı yuvarlak
Vurma abi vurma
Bu oğlan beni alacak
Odam kireç tutmuyor,
Kumunu katmayınca
Sevda baştan gitmiyor
Sarılıp yatmayınca.
Oy tombulum tombulum
Yoldan geldim yorgunum
Sana hasta diyorlar
Nasıl oldun sevdiğim
Oy hovarda hovarda
Ayran kaldı duvarda
Vur davulcu davula
Sevdiğim var burada.
Oy pıtırak pıtırık
Gel beraber oturak
Oturmaktan ne çıkar
Satılakta kurtulak
Oy hopturur hopturur
Ata biner kopturur
Kızın gönlü olursa
Al yanaktan öptürür
Oy feride feride
Bacakların geride
Seni alıp kacacaktım
Askerlik var geride.
Pınarın başıyınan
Naz eder kaşıyınan
Yarim gurbete gitti
Gözünün yaşıyınan
Pınar başı ben olam
Bulanırsam bulanam
Verin bana yarimi
Dilenirsem dilenem
Pancar pezik değil mi
Ciğer ezik değil mi
Ben sevdim el aldı
Bana yazık değil mi
Pınar başı milli olur
Güzel seven dilli olur
Güzel seven oğlanın
Perçeminden belli olur.
Pullu bürük başımda
Kabe yolu karşımda
Ölürüm yar ölürüm
Pencerenin başında
Pullu bürük satıyom
Haydi alan var ise
Ben yalınız yatıyom
Haydi gelen var ise
Pullu bürük kıvrattım
Kapından yol uğrattım
Ne sevdim ne sevildim
İtim gibi yalvarttım.
Şu derenin alıcı
Kınalı parmak ucu
Yarim yolma yoluyor
Ben olayım kalıcı.
Su gelir millendirir,
Çayırı çimlendirir
Ergen kızın memesi
Ahrazı dillendirir.
Su gelir kütüğünden
İçilmez köpüğünden
Yılan olsam sarılsam
Kızların topuğundan.
Samanlıkta saçmayım
Ha dedim ki kaçmayım
Babamın düşmanı çok
Bir düşmanda ben açmayım
Suda balık oynuyor
Gözüm yare doymuyor
Gözüm yare doyacak
Yadeller koymuyor.
Sarı tesbihi şah şah
Küstün ise barışah
Aramızda dağlar var
Mektup ile konuşah
Su kaynıyor kaynıyor,
Toprak tenceresinde
Gel yarim konuşalım
Mutfak penceresinde
Şu Akdağ’ın kızları
Kara kara gözleri
O kızlara bakarken
Yitirdim öküzleri
Yar yolunu beklerim
Güne gün eklerim
Çok Allah’a yalvardım
Olmadı dileklerim.
Yemenimin oyası
Dudağımın boyası
Şimdiki kaynanalar
Gelinlerin kuması.
Yol üstünde kartal var
Kartal sende bir hal var
Alacaksan al beni
Daha çok yalvaran var.
Hop bedirik bedirik,
Yaprağı delik delik
Ekmek pişirir üstü yanık
Aş pişirir boz bulanık
Bu pınar eşme pınar
Derdimi deşme pınar
Yar yanına gelince
Bensiz kavuşma pınar.
Nakışına nakışına
Şu gönlümün bakışına
Çadır kurar otururum
Oluzunun yokuşuna.
Yoncalıkta su tası
Çıngırdatma o tası
Yine nerden geliyon
.......... Sıpası
DİYEŞET (AĞITLAR)
*
Ata vurdum maşayı
Karşıladım paşayı
Bana çok mu gördünüz
Sürmeli gözlü anşayı.
Çarığımı çetelere bağlattım
Ağıdı mı çalılara ağlattım
Ağdım. Döndüm nazlı yarı arattım
Ne anam ölmüştür ne babam
Yar için dolanırım ben mezarı.
Kocası ölen kadının kocası için söylediği;
Yelke benim gönlüm yelke
Kolumda da bir çift helke
Issız kaldı büyük ülke
Ayağımın altı diken nereye basayım
Ağır urbayı da yiğidim nereye asayım,
Felç Allah’tan geldi de kime küseyim.
xxxxxx
Yılan gelir aka aka
Boynunda da demir halka
Benim yiğidim can verdi
Kollarını ata ata
Xxxxx
Ecel gelmiş kapı kapı geziyor
Bozulacak bostanları bozuyor
Öksüzlük te Yusuf’umu gözlüyor
Annesi ölen kadının annesi için söylediği;
Kamışlıdan gelir hıyar
Bu hıyarı kimler soyar
Usul vursun davulcular
Mezarlıkta anam duyar.
Gelin giden kızın Söyledikleri;
Kara Taşlar kara taşlar
Uçuyor da küçük kuşlar
Hakkınızı helal edin
Ben gidiyorum arkadaşlar
Elimi yuduğum haftlar
Sırtımı verdiğim dutlar
Hakkınızı helal edin
Silip süpürdüğüm yurtlar
Sarı saçımı sökmeyin
Söküp te böğrüme dökmeyin
Beni küçükten verdiniz
Ağlayıp ta gönlümü etmeyin
Evimiz var ağıl gibi
Kapısı var çağıl gibi
Ne duruyorsun ağla aman
Bende senin değil gibi
Kızı gelin giden annenin söyledikleri;
Sabahınan kalktında ermi gidiyon
Gömleğinin yakası kir mi gidiyon
Seni küçükten verdik diye
Bize nazmı ediyon.
Tamamlanamamış bir ağıt;
Dalgalı da büyük pınar dalgalı
Üstü yeşil ceviz ağır gölgeli
..........................................
..........................................
Kaynak: Bekir Tolu- Kendi araştırması
Bekir Tolu
YORUMLAR
değerli yazınız için tebrikler. esasen bu çalışmalar köy düzeynde yapılmalı ve bütün kültürümüz kayıt altına alınmalıdır. yazık ki, köylerimiz plansız şekilde boşalıyor. bilhasa doğudaki köylerimiz terörle bir çırpıda boşaltıldı. binlerce yıllık kültürü kayıt altına alamadan kaybettik.
çalışmalarınız için Türk Halk Bilgisi Derneği tarafınfan yapılan asnifi (1927-1928) gönderiyorum. umarım işinize yarar. ben çalışmalarımda bunu kullanıyorum. kolay gelsin sizlere...
1-Köy Yaşamı
2-Yerleşim Ve Yerleşim Türleri
a-Sürekli Yerleşim
b-Geçici Yerleşim
3-Barınak, Konut
a-Tipleri
b-Yapım Teknikleri, Araç Ve Gereçler
c-Ev Eşyaları, Türleri, Kullanılışı
4-Aydınlatma, Isınma
a-Işık Elde Etme, Araç Ve Gereçler
5-Taşıtlar Ve Taşıma Teknikleri
a-Kara Taşımacılığı
b-Hava Taşımacılığı
c-Akarsu Taşımacılığı
6-Ekonomi Türleri
a-Hayvancılık
-Bakımı, Beslenmesi, Korunması
-Ürünlerin Elde Edilişi
-Hayvancılıkla İlgili Araçlar
b-Tarım, Rençperlik
-Ekme, Biçme, Ürün Alma
-Tarım Araç Ve Gereçleri
c-Avcılık
-Av Türleri
-Av Araç Ve Gereçleri
7-Halk Ekonomisi
a-Üretim
b-Tüketim
c-Pazarlama
8-Beslenme, Mutfak, Kiler
a-Hayvansal Besinler
b-Bitkisel Besinler
c-Besin Elde Etme, Koruma
d-Kiler, Depo, Mahzen
e-Mutfak Düzeni, Araçları
f-Sofra Düzeni
9-Ölçme, Tartma, Hesaplama Birimleri, Zaman Ve Mesafe Kavramları
10-Halk Sanatları Ve Zanaatları
a-İşleme, Örme, Dokuma, Basma İşleri
b-Ağaç, Taş, Maden, Toprak, Cam, Deri İşleri
c-Halk Resmi
11-Giyim, Kuşam, Süs
a-Kadın Giyimi
b-Erkek Giyimi
c-Çocuk Giyimi
d-Günlük Giyim
e-Törensel Giyim
f-Meslekleri Ve Yaş Gruplarını Belirleyen Giyim
g-Süs
12-Halk Bilgisi
a-Halk Hekimliği, Baytarlığı
b-Halk Botaniği, Zoolojisi
c-Halk Meteorolojisi, Takvimi
13-Halk Hukuku
14-Halk İnançları
a-Töreler
b-Adetler
c-Gelenekler
d-Görenekler
15-Geçiş Dönemleri
a-Doğum
b-Çocuk
c-Evlenme
d-Ölüm
16-Bayramlar, Karşılamalar, Uğurlamalar
a-Dinsel Nitelikli Bayramlar
b-Yerel Nitelikli Bayramlar
c-Karşılama Ve Uğurlamalar
17-Kalıp Hareketler, Sözler (Tavırlar, Jestler)
a-Günlük Yaşantı İle İlgili Olanlar
b-Törensel Yaşantı İle İlgili Olanlar
c-Islık Çalma, Çağırma, Ses Çıkarma
18-Dinsel, Büyüsel İçerikli İnançlar, İşlemler
a-Ziyaretler, Yatırlar, Türbeler
b-Fal, Rüya Yorumu, Gelecekten Haber Verme
c-Büyücülük: Türleri, Teknikleri
19-Halk Edebiyatı
a-Destanlar
b-Efsaneler
c-Masallar
d-Halk Hikâyeleri
e-Fıkralar
f-Bilmeceler
g-Tekerlemeler
h-Halk Türküleri
i-Halk Şiiri
j-Ağıtlar
k-Alkışlar
l-İlahiler
m-Maniler
20-Dernekler, Kuruluşlar, Dayanışma Ve Yardımlaşma
a-Esnaf Dernekleri
b-Dinsel Kuruluşlar
c-Cinse Ve Yaşa Dayalı Örgütler
21-Halk Tiyatrosu (Geleneksel Tiyatro)
a-Ortaoyunu
b-Karagöz
c-Kukla, Meddahlık
d-Seyirlik Köy Oyunu
22-Halk Oyunları
23-Halk Müziği Ve Araçları
24-Çocuk Oyunları Ve Oyuncakları
a-Temsili Nitelikteki Oyunlar
b-Beceriyi Ve Yeteneği Amaçlayanlar
c-Oyuncak Türleri Ve Nitelikleri
25-Halk Eğlenceleri: Sporlar
26-Adlar
a-İnsan Adları
-Asıl Adlar
-Soyadılar
-Lakaplar
b-Su, Meydan, Sokak, Ev Adları
c-Yer, Su, Dağ Adları
allik tarafından 9/24/2009 5:12:32 PM zamanında düzenlenmiştir.