- 871 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Şimdi bir şehrin içindeyiz…
Şimdi bir şehrin içindeyiz…
Soğuk bir bahar;
İçimde turkuaz alacalı bir sevda ile sana sığınmaktayım. Kendimi sana saldığımdan beridir, seni yaşamanın ağırlığını okşuyorum göğüslerimde. Bir mavi baharda düşmüştün içime, kara bir yaz ayazından süzülerek çıktın içimden; - gözyaşlarıma tutunarak.-
Hangi bahar da hangi çiçekler filiz verir bilmem.
Hangi şehir, diğer bir şehrin güzelliğinden etkilenir onu da bilmem.
Bilinmeyenler, bilinenlerden öylesine fazla ki, düşünmenin artçı sarsıntılarından büyük depremlere yer kalmıyor yüreğimin kırık fay noktalarında. Zehir zemberek bir damıtılmış sevdanın kaçamaklığından kaçarak senden uzaklaşıyorum.
Oysa!
Daha dün gibisin…
Bir mevsimden arta kalan fosile yanık bir seslenişle anarken ismini, cisminden sevişken notalar çınlıyor. Beklediklerimin su yüzeyine çıkmış meteor kalıntılarından, yağlanmış kalıp bakışlarından uzaklaştığımda anladım. Resmine bağlanmadan sevdim ben senin gözlerini. Terminalin kararlı karartısında sessizce kaybolup gittiğinde, içimde seninle birlikte bir şeyler bu şehre sırtını döndü. Saçlarının dokunamadığım kıvrımlarındaki acımtırak iniltileri, karışırken terminalin karartısına ben dayanılmaz bir sen duygusuyla teslim oluyorum vedana.
Şimdi bir şehrin içindeyiz…
İçine atılanların şehrinde buluşurken seninle, dışımızda arta kalanların yetersizliğine kurban verdik içimizi.
Evsizdik...
Bacasında dumanı tütmeyen bir mutsuzluğun perde arkasını anlatmaya çalışıyorum. Boş odalarda şimdi anılar cirit atıyor. Hangi duvarın köşesinden seyrettiyse gözlerim seni, o köşelerde izmarit izleri sana dolanmakta. Çokluğunun ardından içime dolan yokluğunun tadı, bir yüzüğün içinde saklı duran zehirde saklı. Bir gün sonra diye başlayan mektupların ardından, senden sonraya dönmeye beceremediğim mektuplara karıştı. Kırgın bir Pazar yerinden, çocukluk düşlerimin sessiz filmlerinde saklamaya çalıştığımdan beri kendimi, hiç kimseye bu denli teslim olmadım. Ve hiçbir zaman bu denli gurur duymadım teslimiyetimden. Şimdi bir odada evleneceğin günü bekliyorum. V e ardından ağarmış saçlarınla kapımı çalıp ben geldim deyişini.
Selçuk ERKİ