- 828 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Anne yüreği (6)
Ayşe emniyet müdürlüğüne şikâyetini yapıp evine döndüğünde tüm komşuları eve gelmiş, eşinin nasıl onları bulduğunu sorguluyorlardı. Mahalleden kimsenin söylemediğinden emindiler ama nasıl bulmuştu onları bilememişlerdi. Herkes evden ayrıldıktan sonra o gece Ayşe ve çocukları için zor bir gecenin ve yılların başlangıcı olduğunu anlayabiliyordu.
Aradan on, on beş gün gibi bir zaman geçmişti. Ayşe sabahın ilk ışıkları ile yine işe gitmek üzere yola çıkmıştı. Hızlı adımlarla gideceği eve yürürken,
“Ayşe Hanım, Ayşe hanım merhaba”
Ayşe şaşın şaşkın bakıyordu. Ona seslenen kişiyi tanımamıştı. Tanımadığı içinde aldırmamış yoluna devam etmişti.
“Ayşe Hanım, beni tanımadınız galiba. Ben Ömer, hani sizin köyde Nazmiye var ya onun oğluyum. Birkaç yıl önce şehre gelip yerleşmiştim çocuklarla. Hatırlamadın mı?”
“AA evet tanıdım. Af edersin Ömer, birden tanıyamadım. Nasılsın, neler yapıyorsun. Çoluk çocuk nasıl?”
“ iyiler nasıl olsun. Şehir yerinde geçinmeye çalışıyoruz. Hanım ve ben çalışıyoruz. İşte kıt kanaat geçiniyoruz”
“Evet, Şehir yerinde geçinmek çok zor”
“Ben seni bir defa daha gördüm. Yine böyle koştura koştura işe gidiyordun galiba. Seslendim duyuramadım sana. Sonra köye gitmiştim. Annem oradan buradan konuşurken senin çocukları alıp kaçtığını söyledi bana. Bende seni burada gördüğümü söyledim anneme. Oda sana selamını söyledi. Üstümde kalmasın”
“Şimdi anlıyorum. Benimkinin beni nasıl bulduğunu. Keşke söylemeseydin Ömer. Bilmez misin annenin ağzına laf verilmez. Bir şey yaymak istersen annene söylemen yeterli. Bir iki saat içinde her şey ulaşılması gereken yere ulaşmıştır bile. Yaptığın küçük bir hata nerdeyse benim ve çocuklarımın ölümüne neden olacaktı biliyor musun”?
“O kadar da tembih ettim anneme sakın kimseye söyleme diye. İnanmıyorum bu yaptığına. Eşim söylerdi de bana inanmazdım. Kaynana ya öyle diyecek tabi derdim. Demek gerçekten doğruymuş. Çok özür dilerim Ayşe. Gerçekten çok üzgünüm. Benim şom ağzım yüzünden dört kişi canından olacaktı. “
“Tamam, Ömer, oldu olan. Şimdi benimki hapiste. Mahkememiz var. Şikâyetçi oldum. Bakalım mahkemede ne olacak. Şimdilik birkaç ay rahatız. Lütfen senden rica ediyorum bundan sonra buralarda bizimle ilgili ne görürsen gör annene söyleme. Git yedi kat yabacıya söyle ama ona değil”
“Tamam. Tekrar özür dilerim”
“Ben çok geç kalacağım hemen gitmem gerek. Sonra görüşürüz. Emine’ye selam söyle”
Deyip koşar adım ayrılmıştı Ayşe. Demek bilmeden de olsa Ömer söylemişti eşine Ayşe’nin yerini. Neyse şimdi uyarmıştı ve bir daha Ömer öyle bir hata yapmazdı. Annesini sevmezdi ama Ömer’i severdi. İyi bir çocuktu. Bazen çok şaşırırdı Ayşe. Öyle bir anneden nasıl böyle bir çocuk dünyaya gelmiş diye.
Yolda giderken bunları düşünmüştü ve temizlik yapacağı eve gelmişti. Kapıyı çaldı. Kapıyı orta yaşlı bir bey açtı.
“Günaydın efendim, ben temizlik için gelmiştim”
“aa evet, gel bakalım”
Ayşe eve girdi ve doğruca salona geçti kendisine kapıyı açan adamın ardından. Adam bir koltuğa oturdu ve bakışlarını hiç kaçırmadan Ayşe’yi baştan aşağı süzdü.
“Demek yeni temizlikçi kadın sensin. Bayağı genç ve güzelmişsin. Nerden geliyorsun? Adın ne”
“Adım Ayşe, Burada oturuyorum. Evim size bir saatlik yolda efendim. Bana temizlik gereçlerinin yerini söylerseniz hemen temizliğe başlayabilirim”
“Önce kahvaltıyı hazırla. Ben kahvaltı yapayım. Hanım geç kalkar. Onu uyandırma. Temizlik gereçleri banyoda oradan alırsın. Ben gidince temizliğe başlarsın”
Ayşe kahvaltıyı hazırladı büyük bir çabuklukla. Adam kahvaltısını yaparken, Ayşe banyoya girmiş üstünü değiştirmiş ve salonu dökmeye başlamıştı. Adam kahvaltısını yapıp evden çıktı. Yolda giderken aklı hep bu yeni gelen temizlikçi kadına takılmıştı. Ne kadar genç ve güzel bir kadındı. Eşi hiçbir zaman böyle güzel kadınları temizlik için almazdı eve. Ya görmemişti bu kadını, ya da bu kadından zarar gelmez diye almıştı eve. Ama ne olursa olsun almıştı işte.
Ayşe temizliğe girişmiş, salonu ve küçük odayı bitirmişti ama hala evin hanımı uyuyordu. Öğleye doğru kadın uyanmış salona gelmişti. Salonu tertemiz görünce evde temizlikçi olduğunu hatırlamıştı. Oda Kadını ilk görecekti ve nasıl birisi olduğunu merak ediyordu. Adından başka hiçbir şey bilmiyordu. Arkadaşının tavsiyesi ile çağırmıştı eve.
“Ayşe Hanım, Ayşe hanım buraya gelin lütfen”
“Günaydın efendim. Uyuyordunuz sizi uyandırmadım. Eşiniz açtı kapıyı bana, temizlik malzemelerinin yerini de söyleyip, kahvaltısını yapıp gitti”
“Anladım. Elin bayağı çabuk, bitirmişsin bile buraları, güzel de temizlik yapıyorsun, arkadaşımın dediği kadar varmışsın. Aslında ben senin kadar güzel bir kadını eve temizliğe almam ama sen başka görünüyorsun Ayşe. Bundan sonra haftada bir pazartesi günleri bendesin, anlaştık değil mi?”
“Tamam hanımım, ben işlerimi ayarlayıp haftada bir gelirim size. Teşekkür ederim”
Ayşe bir yandan da neden kadının böyle konuştuğunu merak etmişti. Neden güzel kadınları eve temizliğe almıyordu. Kadınlara mı güvenmiyordu yoksa kocasına mı?
Bu sorularının cevabını gelecek günlerde alacaktı Ayşe.
Devam Edecek
YORUMLAR
özellikle 5 yaşınadek sesimizi yükseltmeden kendi rolu olan insan olmayı becerecek ortamı çocuğa sağlamalı anne baba..
ona bir şey yükleme yerine onun istediği gelişimi gösterece3ği ortamı sağlamalıyız...
şuur altına hiç bir şeyi zamanını kollamak üzere saklamamalıdır...bu anlamda türk toplumunun yüzde biri hariç tümü pimi çekilmiş bomba gibidir nerde patlayacağı belli olmaz..toplumumuz mazlum ve pişmanlık içinde boğulan insanlarla doludur....hukuku zayıflar evliliği cazibesizler tek eşliliği hovardalığı beceremiyenler rüşvete karşılığı rüşvet alma imkanı olmayanlar savunuyo taki pozisyonu değişene kadar....çünki hepimizin önemli adam olma amacı insana hizmet değil bişeyleri elde etmede basamak tır bastırılmış duyguları elde etmede....
sevgimle...
Ayşe gerçeklerlle şimdi karşılaşmaya başladı bana göre...
Toplumun bastırılmış gizemli kalan aslında fırsatını bulduğunda hemen ortaya çıkacak olan dürtülerin açığa çıkması bana göre öyküye gerçeklik kazandırıyor...
Bu bölüm çok hoşuma gitti.Çünkü zıtlıkların çok olduğu bir toplumda yaşamaktayız ne yazık ki...
Devamını takipteyim...
saygı ve sevgilerimle efendim..
ayhansarıkaya tarafından 9/24/2009 6:21:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hep mi bunlar olur ya..
Ev temizliğine giden kadın güzel olamaz mı?
Ve illada evin eğri gözlü kocası musallat mı olur?
İnşallah bunlar olmaz.
Oyacaksın bu yan gözle bakanın gözünü.Göremesin dünyayı.
Kadın mısın, güzel misin işin zor!
Olacaklar tahmin ettiğim gibi olmaz da, bir de iyi insanların varlığına inanırız..
Kutlarım..
Sevgimle.