2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1057
Okunma
12 EYLÜL ASKERİ MÜDAHALE
29 yıl önce bugünlerde Türkiye cumhuriyeti ve tarafsız yurttaşların huzura kavuştuğu bir gündür. Ne var ki on iki eylül’ü, bir türlü içlerine sindiremeyenler var. Genç kuşaklara diyecek bir sözüm yok. Altmış-yetmiş ve seksen arasında yaşayan ebeveynler, gayet iyi anımsarlar. Siyaset adamlarımız, Türkiye’yi öyle bir ortama sürüklediler ki, merak edenler, o günlerdeki basın arşivlerine bir baksınlar. Onlarca sol-sağ bölüntü vardı. Bu çoklu kutuplar, her kademede kendilerini gösteriyorlardı. Sağcıların cebinde tercüman. Solcuların cebinde cumhuriyet gazetesi taşırlardı. Tarafsız vatandaş ise bir cebinde tercüman gazetesi, diğer cebinde de cumhuriyet gazetesi bulunurdu. Tarafsızların böyle davranmaları, gece duvarlara yazı yazanlar tarafından dayak yememek veyahut öldürülmemek içindi. Çünkü nice masum vatandaş, hiç yoktan öldürülmüştü.
O günler, günde yirmi-otuz kişinin öldürüldüğü günlerdi. Öğretmenim bölünmüş. Polisim bölünmüş. İşçi-işveren kendi aralarında ayrışma yaşıyorlardı. Yurttaşlar bölük pörçük olmuşlardı. Adalet savunucuları avukatlar, kendi aralarında bölünmüşlerdi. Hiçbir siyasi lider, Türkiye nereye sürükleniyor demiyordu. Birisi, diğerine faşistlikle suçlarken, diğeri de ona komünistlikle suçluyordu. Gün geldi bu zatlar, birisi başbakan, diğeri de cumhurbaşkanı oldular.
Peki, ölenler kimin için öldüler? Bugünün partileri, bünyelerinde genç nesil bulamıyorlarsa eğer, o günlerin çilesini çekmiş ebeveynlerindendir. Yaşadıklarını çocuklarını bir masal gibi anlatıp, siyasetten uzak tutuyorlar. Kim ne derse desin. Kardeş kavgasının ateşini siyasilerimiz yakmışlardır. Söndürenler ise Türkiye cumhuriyetinin bekçisi olan Türk silahlı kuvvetleridir. Orak çekişli bayarak ile kanlı kamalı haçlı Nazi bayraklarını çekenler, ideallerini kavuşamadıkları için. Otuz yıldan sonra geçmişi sorgulamaya kalkıyorlar. O zihniyetteki kişilere sormak lazım. Oniki eylül öncesindeki konumunuzu hiç yargıladınız mı? Eğer Türk silahlı kuvvetleri gidişatı el koymamış olsaydı, bugün cumhuriyetimizin adı ne olurdu acaba?
Abdullah Ziya Kabak