ARTIK NE DİYEYİM?...

Başbakanımız şöyle konuşsaydı bir şey kaybetmezdik ,ama barış ve mutluluk adına çok şey kazanırdık.
Bu gün birileri sanmasın ki, ordumuz kandil dağlarını bombardıman ederken içimiz keyif ediyor, neticede zayiat verdiğimiz karşı tarafı terörist diye nitelendirsek de insandır , doğru ya da yanlış kendilerince inandıkları bir davaları vardı…ne acıdır ki çoğu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır; anne-babaları, amca-dayıları, kardeşleri bu memlekette yaşıyor, vergisini ödüyor, askerliğini yapıyor, bu memleketin ekonomisinde ve güvenliğinde katkıları var.Öyle dertli anneleri var ki şehit anaları unvanını taşıyamadıkları gibi ,yüksek sesle ağlamaktan dahi yer yer zaman zaman çekiniyorlar,Onların ataları değiller miydi? Ankara’ya kadar gelen elin gavurunu denize döktüler, onlar değiller miydi? kendi emir ve komutalarında Rusya’ya karşı mücadele verenler, dünyanın Anadolu halkına dar geldiği günde en çok kendilerine vefa borcumuzun olduğumuz halk kim? Bunu unutmak vefasızlık değil mi? Az mı onlara kart kurt dedik,sıkı yönetimlerle, olağanüstü hal yönetimleriyle sınırsız işkencelere tabi tuttuk ,Allah’ın kendilerine bahşettiği dillerini konuşmayı bile yasakladık, İlginçtir ki başımıza taş yağmıyor… öyle ya da böyle sıkıntılı bir süreç geçirdik Artık insan hakları evrensel beyannamesi ölçülerinde karşılıklı saygıya dayalı yeni bir dönemin başlaması lazım…bu fırsatı da kaçırırsak, sil baştan inkar ve inat politikalarına dönersek hepimiz birer başbuğ da olsak başarılı olamayız ,ona göre aklımızı başımıza almamız lazım…bu sabırlı ve onurlu vatandaşlarımızın hak ve taleplerine saygı duyalım…Artık bu konuyu siyaset sömürü aracı yapmayalım….


Bu vatanı bu milleti seven herkese sesleniyorum!....

1-Artık kimse “vatan haini” edebiyatı yapmasın,”Rejim elden gidiyor” vaveylasından vazgeçsinler….
2-Bilelim ki 1960-1980 yılları arası ağayı, şeyhi meclise taşıyarak büyük bir kabahat işledik Eğer her dönemde birer Dr. Yusuf AZİZOĞLU olsaydı bekli de bu sorunlar yaşanmayacaktı,
3-Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir çok kere “hesaba katın” dediği Kürtleri arka plana attık, dolayısıyla huzur ve barışı yakalayamıyoruz.
4-Yeni anayasa ile bütün diller üzerindeki yasakları kaldıralım
5-Bu süreçten olumsuz etkilenen vatandaşlarımıza pozitif ayrımcılık yapmak zorundayız
6-Devletine Müracaat eden vatandaşlarımıza dil okulunu dahi açacağız ve onlara tercümanlık görevini vereceğiz ya da okullarda tercihli dil derslerinde görev alma imkanını sağlayacağız.
7-Şiddete baş vurmadan ,yalan ve iftira içermedikçe her türlü fikrini ifade etme imkanını vatandaşlarımıza vereceğiz
8-Genelde tüm vatandaşlarımız özelde Kürt kardeşlerimiz dillerini ve dinlerini, mezheplerini rahat yaşama imkanını vereceğiz
9-Bu konu da endişeye düşen varsa bir kenara çekilsin, yeterince dünyayı kendimize güldürdük ,yeter artık
10-Kürdü Laz’ı Çerkez’i Tatar’ı diye diye sorunu görmezlikten geldik ama olmadı..
11-Yeni dünya ölçülerinde adil ve paylaşımcı bir döneme girmek zorundayız artık birilerinin ileri-geri konuşmasına tahammülümüz kalmadı,çözüm istiyoruz
12-Bu memleketi ,bu meclis, bu hükümet bal gibi yönetir.Artık ayak bağı olmasın birileri!..
13-Artık kırmızı çizgilerimizi vatandaşımın mutluluğuna endeksli hale getirelim,
14-Bir barış havası esiyorsa bazı duygularımızı bastırmak zorundayız.
15-Bir dünya devleti olmak istiyorsak,
İslam alemine öncü olmak istiyorsak,
Dünyada söz sahibi olmak istiyorsak,
Kainatın insan için yaratıldığına inanıyorsak…



“aman devlet elden gidiyor” fobisini konuşma metinimizden çıkarmalıyız
Ben inanıyorum ki, herkes devletine sahip çıkıyor,daha onurlu ve mutlu bir hayat arayışı içindedir.
Bu böyle biline…….
E.KAYA