- 956 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YOLDA -I-
Böyle bir havada dışarı çıkmamam gerekiyordu ama bütün bu olanlardan sonra evde de duramazdım. Yola koyulalı yaklaşık yarım saat olmuş ve yağmur yavaş yavaş hızlanmaya başlamıştı tek çare yoldan geçen araçlara misafir olmak gibi duruyordu , üzerinde Crown Electric Company yazan bir kamyona el kaldırdım bu eski ,amerikan filmlerinden fırlamış gibi duran kamyon birkaç metre gittikten sonra durdu, hızlı adımlar ile kamyonun arkadasından gittim ,yakışıklı Pompadour saç stilli bir adam arabanın kapısını açtı kamyonda bir tek o vardı ve hemen yanındaki koltukta eski bir gitar duruyordu.
Bu derece yakışıklı bir adama benim gibi ıslanmış ve çirkin bir adamın otostop çekmiş olması onun için büyük bir yıkım olmuş olsa gerek. elimi kapının koluna uzatıp içeriye girmek için hamlemi yaptığım sırada;
“Ne yazık ki senin için yerim yok dostum ama sunu unutma ,bir fırtınaya karşı yürürken , başını yukarda tut”
dedi kapıyı kapattı ve beni orda öylece bırakıp gitti ,
Aklımda o an sadece kamyonun içindeki radyodan gelen o müzik vardı sanırım bu genç adam müzikten anlıyor diye geçirdim içimden.
Yağmurun altında şaşkın şaşkın giden kamyonun arkasından bakarken gözüm arkasında ki yazıya takıldı “Asla yalnız yürümeyeceksin” beni bu durumda ortada bırakın bu komik saç stilli adamın bu yazıyı kamyonunun arkasına yazması gülümsememi sağladı.
Başka bir şehre okumak için evden ayrıldığım dönemlerde tıpkı o kamyon şoförünün ki gibi bir gitar almıştım kendime.O yaşlarda cinsel problemlerini bir gitarla çözebileceğini düşünüyorsun ancak sonuç o şekilde olmuyor ,evden okumak için ayrıldığım o dönemlerde bu kararımdan sonra cinsel problemlerin yanı sıra çalmayı bilmediğim bir de gitarım olmuştu...