- 1507 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BARIŞ
“1 Eylül” 1939 Hitler’ in Polonya’ yı işgal ettiği gün. Birleşmiş Milletler 1984 de 1 Eylül’ü DÜNYA BARIŞ GÜNÜ ilan etti.
Evet “Barış Günü” …
Günler ilan ediliyor da Dünya, barışı sağlamayı başardı mı?
Barışı bilmenin, getirmenin, korumanın yolunun savaşmaktan geçtiği gerçeğini beynimize kazımadıktan sonra tüm söylemlerin ayaklarının havada kaldığını belki de iyi anlamak gerekiyor.
Savaşmak sözcüğü soğuk, sevimsiz, duygusuz gibi görünse de açılımını doğru okursak her daim sevimsiz olmayabilir, hatta yaşama tutunmanın, varlığını korumanın asıl nedeni oluverir.
Savaşmayı öğrenmek kolay değildir.
İnsanın ve canlı varlıkların korunma ve varlığını sürdürme güdüsü sonucu oluşan savaşmak, toplumsal biçimlerde de aynı nedenle vardır.
Sistem varlığını sürdürmek için, onu tehdit eden, karşısında olan güçlerle savaşır. Bunu kültürel, sosyal, psikolojik, siyasi ve nihayet askeri olarak gerçekleştirir.
Sistemin yapısına ana dokusuna karşıysak varlığımızın sürdürülebilmesi için savaşmayı öğrenmek zorundayız.
Bize karşı kullanılan silahlar çok, karışık, elle tutulur, güçlü gibi…
O halde;
Karşı duracak güce, silaha, donanıma sahip olmak(güç= birliktelik, silah= örgütlülük, donanım=örgütlü olma bilinci) barışı kazanmanın yollarından biridir.
Bireysel mücadele ve grupların ayrı ayrı savaşması baştan kaybetmeyi göze almaktır.
Bilinçli kitleselliği yakalamak, alanlarda direnme inatçılığını korumak, barışa yaklaştırır.
Ve kartopu gibi yuvarlanırken büyüyerek çığ olunur.
Çığları birleştirmek mevsimi değiştirmek demektir…
Mevsimler dünyayı değiştirecek ve toplumsal BARIŞI anıtlaştıracaktır.
Barışla kalın kendinizle ve çevrenizle…
deren bulut
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.