YARIN BAYRAM ANNE
Dünya telaşı mı denir adına, kayıtsızlık mı, ya da hayata küskünlük mü? Belki hepsi, belki de hiçbiri. Ne bir istek ne bir heyecan var içimde neden Anne. Sen iki torununu kaybetmiştin, ikisi de bayrama yakındı, onların gitmeleri seni bir kez daha yıkmıştı, bizler de üzülmüştük elbette ama sen bir başka yanmıştın anne ve yüreğindeki o yangın hiç sönmeden gittin. Fakat arkanda başka yananlar bırakarak.
Yarın bayram Anne;
Hatırlasana, çocukluğundan beri bayramlarda hep yeni elbiseler giyermişsin ya, bu geleneği hiç bozmamıştık seninle. Beğenebileceğini tahmin ettiğim kumaşlardan alır ben dikerdim sana, içi dışı- altı üstü, yani tepeden tırnağa denir ya öyle işte. Nedense renkli eşarplar örtmene alışamamıştım, illaki beyaz tülbent olacaktı elbisenin tamamlayıcısı. Günler öncesinden işlediğim oyalarla süslerdim tülbendinin kenarını itiraz etmez takardın başına. Birde sana diktiğim elbiseyi önce kendi üstümde denerdim ve sen hep gülerdin, benim mankenim diye.
Yarın bayram Anne;
Bilemiyorum, görünmeyen bir el bizleri sürekli birbirimizden koparmaya çalışıyor kardeşlerimle sanki aynı sen gitmeden önceki gibi, ben direndikçe başka bir suretle çıkıyor karşımıza, yinede bizi alt etmesine fırsat vermeyeceğim anne. Onlar ister hatırlasınlar bir kardeşleri olduğunu, ister hatırlamasınlar, ben unutturmam bilirsin. Her şeyi ekonomik krizlere bağlar olduk ya Anne, oysa insanlığımızı yitiriyoruz hızlı bir şekilde biliyoruz ama mücadele etmiyoruz. Telefonla da olsa birbirimize hatır sormak lüks oldu, kimse hatır gönül tanımaz oldu sevgiler yitiyor anne.
Yarın bayram Anne;
Ben ve oğullarım; birbirimize sıkıca tutunmuştuk sen ve eşim gittikten sonra, şimdi her birimiz bir yere savrulduk, bayramda büyük oğlum yok, küçüğümle birlikte geçireceğiz bayramı. Her birimiz bir yerlere savrulsak da yüreklerimiz birlikte atıyor anne, sakın merak etme, ayrılığımız zorunluluklardan kaynaklanıyor. Buna da şükür diyorum, en azından biri yanımda olacak ya. Yoksa bu bayram çok uzun sürerdi anne.
Yarın bayram Anne;
Sana söz anne bizdeki insan sevgisini hiç bir olumsuzluğun tüketmesine izin vermeyeceğiz, sende bilirsin bizi, yüreğimizin kapıları hep açıktır, yeter ki adı sevgi olsun kabulümüzdür, yalanda olsa yılan da olsa. Eğer nankörlük eder de bizi üzerse o utansın değil mi anne. İşte yine sana geldim, çok özledim bir bilsen anne, ağlamayacağım söz,
çünkü biraz önce elimi yüzümü yıkarken yeterince ağladım, pek bir güzel oluyormuş laf aramızda yüz yıkarken ağlamak, en azından yanaklarım ve gözlerim kurtuldu yanmaktan.
Sanırım bu günlük bu kadar dertleşme yeter, hem yarın bayram, yine konuşuruz, gül yanaklarından ve ellerinden öpüyorum. Bayramın mübarek olsun Annem.
Hatice AK