Rehin Hayatlar_21
***Kelimeler çığlık atıyor***
Neriman’ın söylediği,Sen yanlışlıkla boşanma davalarına bakan hakim’e gitmişsindir’ sözü beni öyle bir güldürdü ki;
_"Vallahi de hiç güleceğim yoktu.Hakim mi? Doktor mu? diplomasına bakmayı hiç akıl edemedim." Komşularımız da meraktan çatlayacaklar şimdi.Niyazi abi;
_"Ekrem!..Oh oh!...Bakıyorum da keyifler çakır.Kaç yıldır komşuyuz;Nergis komşumu hiç bu kadar neşeli görmemiştim.Yarasın komşum yarasın..."
Arada bir şarap içmekte fayda varmış demek. Kafamın çalışması için biraz uyuşması mı gerekiyor ne ?..."Cevriye ablagilin oturduğu yere doğru dönüp bardağımı kaldırarak,"Sağol Niyazi abi!...Hava güzel,baksanızya şehir de ayaklarımızın altında gibi.Eh, kocamda yanımda,kaç yıllık dostlarım(!) da yanımda.Allahtan belamı isteyecek değilim ya, tabiki neşeli olacağım.Hazırla bardağını."Diyerek yanlarına gidip elimdeki şarap bardağını Niyazi abinin bardağına boşaltıp geldim.
_"Sağol komşum sağol.Bunların içi geçmiş içi!..."
_"Sende sağol Niyazi abi.Bitir bida getiririm."Ekrem’in kıskançlığı üzerindeydi yine.
_"Ne yaptığını sanıyorsun sen?Niyazi bey’e şarap götürülmesi gerekiyorsa ben götürürdüm,sana ne oluyor?..."
_"İyi de,Niyazi bey senin somurtmanı değil,benim gülmemi alkışlayınca ben de ona bir jest yapayım dedim,ne var bunda? Ha sen götürmüşsün ha ben."
_"Sen en son ne zaman şarap içtin? Daha birinci bardakta dağıtmaya başladın."
_"Dağıttın derken?..Şarabı mı kast ediyorsun yoksa kendimi mi? Diğer soru na gelince...Bunu saymazsak,hatırlamı yormusun? en son yirminci evlilik yıl dönümüzü kutlarken içmiştim.ilk şarabımı ise,Oğuz’un bana hazırladığı doğum günü partisinde içmiştim.İkisinin arasında içtiklerimi saymadım ama ya iki ya da üç tür."
Ekrem ile Neriman şaşkın şaşkın birbirine bakarken,içimden yüzlerine karşı konuşmaya başladım.-Buyurun burdan yakın.El mi yaman bey mi yaman gösterceğim ben hepinize.Size pabuç bırakmış olabilirim ama bu sayede de yalın ayak yürümesini öğrenmiş oldum.-
Normalde söyleyemeyeceğim bazı şeyleri sarhoş olmadığım halde sarhoş numarası yaparak daha rahat söyleyebiliyordum.Ekrem üzgün ve sinirliydi.Neriman’a dönerek beni şikayet edercesine;
_"Ben buna,Oğuz’la olan ilişkini öğrendim dediğimde,feryat figan ağlayınca.Kapıyı çarpıp evden çıkıp giderken,Aman Allahım!..Ben ne yaptım diye pişmanlıktan kendimi arabaların altına atasım geldiydi.Meğer..."
_"Meğer ne?Başladın madem anlatta Neriman da bilsin.Yabancımız sayılmaz(!),aramızda el mi var?"
_"Nerimancığım böyle bir konuşmaya şahit olmandan çok utanıyorum ama sen söyle,öleyim mi? öldüreyim mi?Hem itiraf ediyor hem itiraz. Oğuz bey bi şarap içirmekle kalmamıştır herhalde?...Dürzü!..Piş kurusu!..Gidip önce onun boğazını sıkmak lazım."
_"Tavuk boğazlamaya mı gidiyorsun sen ya!...Kendi kendine kuruntu yapıp durma.Ben neyi itiraf etmişim? Oğuz’la şarap içmem ilişkim var anlamına mı geliyor?Bi şarap içirmekle kalmamış mış...Evet kalmadı.Sahilde yürüyüşde yaptık."
_"O doktora kocanla boşan demesini duymak için mi gittin?" Neriman dan hiç ses çıkmıyordu.Bakalım ne zaman patlar.
_"Bir!..O doktora giden on kişiden dokuzu boşanıyormuş,onuncu kişi neden ben olmayayım?.
İki!..Oğuz ile tabiki sadece şarap içip gelmedik.Oğuz benim doğum günüme;Nevin’i,Yusuf’u,Zeliha’yı,Servet’i,Hayriye’yi,Eğitip psikolojisi dersimize girenTomris hanımı,Oğuz gilin bölüm başkanının sekreteri Sevil hanımı,bizim servisten,Ayşegül ve Fadime hemşireyi,yine bizim hastanede çalışan fizyotrepist Nedime hanımı ayrıca kim ve hangi bölümde okuduklarını bilmediğim üç kişi daha vardı.Sahilde ateş yıkıp üzerinden atlayarak çok güzel eğlendik.Benim ısrarım sonucunda getirdikleri yaş pastanın dışında herkez kendi hesabını kendi ödedi.Böyle kalabalık bir gurubun faturasını sadece Oğuzun ödemesini kabul edemezdim.Benim ödemem de yakışık almazdı.Var mı kafana takılan başka bir soru? Seni çağırmadılarsa bunun için beni suçlayamazsın çünkü seni tanımıyordum ama Oğuz ile tanışıyormuşsunuz madem git kendisine sor.
_"Gidip Oğuz’a soracakmışım.Sen beni deli etmeye mi çalışıyorsun?"
_"Benim gibi bir deliyle anlaşabilmen için az da olsa seninde deli olman gerekmiyor mu? Deli deliyi gördümü sopasını saklarmış."
Olup bitenlerden Neriman baya baya sıkılmış ve epeycede sinirlenmiş gibiydi.Ne zaman patlar acaba diye düşünürken sonunda dayanamadı ve patladı.
_"Bana bakın!...Sizin şarabınızdan da!...Urla’daki doğum günü partinizden de!...Yok ilişkiymiş,yok bilmem neymiş...Başlatmayın beni ebenizin şarap çanağından.Aaaa! Ne bu ya! Kedi,köpek gibi yediniz birbirinizi,kedi / köpeğede haklızlık etmemek lazım,onlar bile sizden iyi geçinirler.
İkinizde kalkın bakayım azcık uzaklaşalım şurdan.Kedinin ciğere baktığı gibi milleti kendinize baktırmaya mı heveslisiniz siz?...
Ekrem çoktan ayağa kalkmıştı bile,Neriman elimden tutup benide kaldırdıktan sonra;
_"Önce Nevin’in yanına uğra.Az önce baya huzursuz olmuştun.Uyumadıysa ,Neriman’la size geldiğimizde konuşuruz dersin, ya da kendine göre bir bahane bul ve hemen geri gel." Beni ileri doğru itekleyerek ,"Tamam mı?.." dedikten sonra Oğuz’a da gel buraya der gibi bir işaret yapıp,"Biz yavaş yavaş yürüyelim,sen bize yetişirsin,tamam mı?" Tamam diyerek Nevin’in yanına doğru giderken Oğuz da bizden tarafa doğru geliyordu.Nevin’e ne diyeceğimden ziyade Neriman’ın ne yapmaya çalıştığını merak etmeye başlamıştım.
Nevin’in yattığı arabanın yanına varıp,yarı açık camdan içeriye baktığımda;Dudaklarında hafif bir tebessüm,göz kenarlarında da acı çekermiş gibi bir kasılmayla yüzünde tezat bir ifade vardı.Daha fazla bakmaya dayanamayıp geri dönerken ,Cevriya ablaya;"Biz biraz dolaşıp geleceğiz,Nevin uyanırsa Oğuz’un cebini çaldırırsın"dedim.sanki benim üzerima farz dı.
Neriman,Ekrem ve Oğuz az ileride beni bekliyorlardı.Yanlarına vardığımda birlite yürümeye başladık ve ilk söze giren Oğuz oldu.
_"Neriman hayrola ya...Meraklandırdın beni,bir sorun yoktur umarım."
_"Var Oğuz var,hemde bir değil bir kaç sorun birden var.Nevin’in de yanımızda olmasını isterdim ama hastalığından dolayı paçayı yırttı mı desem ne desem bilmiyorum.Aslında düğümü çözecek olan belkide Nevin dir ama madem bize katılamıyor bizde sorunumuzu O olmadan çözmenin yolunu bulacağız.Belki de herkez herşeyi biliyor ama birbirinden saklıyor gibi.Bu gece bütün soruların cevabını bulup noktayı koyacağız.soğuktan donsak bile,dağdan kurtlar inip bize saldırsa da bu sorunu çözeceğiz.Bu arada Nevin uyanırsa bir ara gider eve bırakırsın,annesi sizde demi?"
_"Evet bizde."
_"Peki...Burası uygun gibi,oturalım mı?"
Durduğumuz yerde üzerine oturabileceğimiz büyükce taşlar vardı.Ama kimsenin oturmaya niyeti yok gibiydi.Ayakta başlayan açık oturumun başkanı Neriman dı...
_"Hiç birimiz parmağını emen çocuk değiliz.Hepimiz sorunun farkındayız ama kerkez benden olmasın diye susmayı tercih ediyor gibi.Her birimiz eteklerimizdeki taşları şuraya dökelim ki;beğenen beğendiğini alsın. İlk kim başlayacak?Oğuz?..."
_"Başlayayım başlamasına da...Neye başlayacağımıda söyleseniz."
_"İçimizde Arif olan yok demek,illede tarif istiyorsunuz.Peki bende açık açık soruyorum.
____Bir... Nergis’e aşıkmısın?
____İki...Nergis’i ne zamandan beri tanıyorsun?Aşıksan ne zamandan beri aşıksın?
____Üç...Aşık değilsen eğer,Ekrem Nergis den neden şüpheleniyor? Gerçi bunu Ekrem’e sormak lazım ama neyse...Öncelikle bunlara cevap ver aklıma başka soru gelirse sorarım."
Oğuz çok tedirgindi.Tek tek hepimizin yüzüne bakıp ne diyeceğini bilmez bir vaziyette epeyce sustuktan sonra;
_"Şey...Ben..." Neriman’ın suratı asıktı hiç yumuşamaya da niyeti yok gibiydi.
_"Bizim şeyle ,meyle işimiz yok.Lafı ağzında gevelemeden anlat.Herkez sözlerinin ya da davranışlarının ardında duracaksa adam gibi dursun.Durmayacaksa da hiç boşuna çenesini yormasın.Anladınız mı?..Kabahatin büyüğü belki de bende,belki sende,ya da sende veya sende...Ama biz burda suçlu aramıyruz.Az öncede dediğim gibi,herkez eteğindeki taşları ortaya döksün ,beğenen beğendiğini alır,beğenmeyene de işte yol...İstediği yere çeker gider..."
Adam gibi sözü herkezin ağırına gitmiş gibiydi ama Neriman bu...Eli sopalı,sırtı sırıklı biri yani.Oğuz söze girmeden önce özellikle Ekrem’in yüzüne dikkatli bir şekilde bakınca
çekindiği anlaşıldı ve Ekrem,"Lütfen buyur...Seni dinliyoruz."deyince;
_"Liseden arkadaşım Halil’in kardeşi İrem Eğitim Fakültesini kazanmış ve yurt çıkmayınca ev tutmak için İzmir’e geldiklerinde Okulu gezmek istediler.Bizi;Bir üst sınıfta okuyan İrem’in arkadaşı Başak karşıladı.Her tarafı gezdirdikten sonra kantinde birer çay içelim dedik ve tam kantinin önüne geldiğimizde kapının hemen yanında bir gurup öğrenci keman çalan birini dinliyorlardı.Benimde hoşuma gitti ve dinlemek istedim az ilerideki akasya ağacının altındaki bankta biri oturmuş kitap okuyordu.Kulağım keman sesinde gözlerimde kitap okuyan kızın üzerindeydi.Kitaba öyle bir dalmış ki;Ne en ufak bir kıpırtı nede hareket vardı.Rüzgarda dağılan saçlarını düzeltmeseydi cansız manken sanacaktım.Bir müddet sonra Başak,"Oğuz abi!..Harç bitti,yapı paydos...Yani,keman resitali bittii!..." dediğinde kitap okuyan kızı işaret ettim,"Kim O?Öğrenci mi?Veli mi? Tanıyormusun?dediğimde,’Buz prensesi Nergis hanım!...Abiciğim önüne bak,kapı bu tarafda,ne diye duvara toslarsın bilmem ki...Kırılmayı bekleyen o kadar çok ceviz varken ben olsam çetin cevizle uğraşmazdım’dedi. Nergis’i ilk defa o gün gördüm.Çay içmek için içeriye girdikten bir müddet sonra nasıl tanışabilirim diye düşünürken sigara içmek bahanesiyle dışarıya çıktığımda bank boştu.Bir yolunu bulup Başak’tan hangi bölümde okuduğunu öğrendim ve neden buz prensesi dediklerini sordum.
Ekrem;
_"Neden öyle diyorlarmış öğrenebildin mi bari?"diye sorduğunda ,dik dik kendisine bakınca başını eğdi.
Bana -Buz prensesi- denmesi sanki Ekrem’in gururunu okşuyordu.Bana neden öyle dediklerini kaç defa anlatmama ragmen Oğuz dan duyunca sanki boyu bir karış daha uzayacak gibi birde ona soruyor.Oğuz dikelmekten yorulmuş olacak ki, büyük bir taşın üzerine oturup bayramlık ayakkabılarını seyreden çocuklar gibi başını yere eğip konuşmaya devam etti.
_"Okullar açıldıktan sonra Nergis’i görebilmek için bir ihtiyacın var mı diye sürekli İrem’in yanına gitmeye başladım.Başak durumu anlamış olmalı ki,’Dönülmez akşamın ufkundayım’ diyerek sürekli benimle dalga geçiyordu.O sene Nergis’in peşinde dolaşmaktan dersleri ihmal edip sınıfta kaldım ve bildiğiniz gibi sizlerle tanıştım.Başak’ın bizim sınıftaki Onurcan’a takık olduğunu öğrendim ve Başak bana Nergis den,Bende Başak’a Onurcan dan haber getiriyordum.Gerçi getirdiği haber de haber olsa.Bir gün bana gelip,’Abiciğim ben bu işte yokum.Kız yatmaz/uyumaz,Yemez/içmez,nere gider,nerden gelir bilen yok’ deyince daha çok ilgimi çekmeye başladı.Dersleri ihmal etmeye bazı günler okula bile gitmemeye başladım.Bir gün Nergis’i hocasıyla hem tartışıp hemde kütüphaneye giderlerken gördüm ama yanlarına gitmeye çekindim.Hocaya kafa tutuşu bile bir başka hoşuma gitmişti."
Bu arada Neriman da yorulup olduğu yere oturdu.Otur diye benim kıyafetimden çekiştirsede ben ayakta kalmayı tercih ettim ve sürekli Ekrem le göz gözeydik.Beş,on saniye sessizlikten sonra Oğuz devam etti.
_"Haftasonları hastanede çalıştığını öğrendim ve tıp öğrencisi olmamın avantajını kullanarak çalıştığı yere görmeye gidebilirim diye sevinmeye başlamıştım.Çok uğraşmama rağmen onun çalıştığı hastaneye sataj yazdıramadım. Bir gün formamı giyip gittim.O zaman yoğun bakımda çalışıyormuş.İçeriye girmek için kapının ziline bastığımda ,ızbandot gibi bir hastabakıcı,’Doktor bey içeriye böyle giremezsiniz.Yeşillerinizi giyip öyle gelin’ deyince dönmek zorunda kaldım ve yeşillerimi giyip gitmeyede cesaret edemedim.Sonra Nevin ile samimi olduklarını hatta aynı evde kaldıklarını öğrendim.Nevin bizim sınıftan Ferda ve bölüm sekreteri Sevil hanımla iyi görüşüyorlardı.Her ikisiyle bende iyi görüştüğüm için Nergis’i görürüm umuduyla Nevin le yakınlaşmaya başladım ama bu seferde beni Nevin ile çıkıyor demeye başlamışlardı.Nergis’i daha sık görmeye başladığım için ne dedikleri umurumda değildi.Ama ne zaman bir araya gelsek Nergis bir bahane bulup yanımızdan kalkıp gidiyordu.Başak’ın dediği doğruymuş,-Buz prensesi- dedikleri kadar varmış,sanki bulunmaz Bursa kumaşı,ben bununla başa çıkamayacağım ,vaz geçtim dediğim bir günde,Biyoloji kitabımın arasında;
____Elime bir kalem aldım
____İlk defa mektup yazdım
____Kağıdı hasret kokuyor
____Kelimeler çığlık atıyor
________________Nergis __________Yazan bir pusula buldum.
Bu yazıyı görünce gel de vaz geç....
YORUMLAR
____Elime bir kalem aldım
____İlk defa mektup yazdım
____Kağıdı hasret kokuyor
____Kelimeler çığlık atıyor
________________Nergis __________Yazan bir pusula buldum.
Bu yazıyı görünce gel de vaz geç....
Yazınız uzun olmasına rağmen akıcı ve okunaklı.
Okurken sıkmıyor insanı.
Tebrikler, selam ve saygılar...