- 500 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
simitler üşümüştür / 2
tam bu sırada kapının zilini duydular.leyla hanım kapıya doğru giderken,Mehmet bir kez
daha baktı karşı kaldırıma.
---anneee gitmiş simitçi cocuukkk !
Leyla hanım kapıyı açtığında,çok şaşırmıştı.bu kadar olurdu.karşısında karşı kaldırımdaki çocuk vardı ve gayri ihtiyari içeriye selendi
---gel Memet bak bize kim geldi!
Mehmet koşarak geldi ve karşısında çocuğu görünce şaşkınlığını gizleyemedi.
--aaa simitçi mi geldi?
diye sordu yavaşça...annesinin eteğini tutarak saklandı annesinin arkasına.
Mehmet utangaç bir çocuktu,sessiz ve terbiyeli bir çocuk olduğu için bütün komşular ve arkadaşları tarafından çok sevilirdi.
Leyla hanımın içi bir tuhaf olmuştu simitçi çocuğun yüzünü incelerken.
bir Memedine bir çocuğa baktı.içi ılık ılık oldu,ne kadar benziyorlardı birbirlerine...
ikisininde saçları kızıla çalan sarı, ve ikisininde çilli yanakları vardı...ikisininde sağ taraflarında hafifçe batan gamzeleri vardı.
kendisini hiç iyi hissetmiyordu Leyla hanım...simitçi çocuğun sesi bozdu sessizliği
----teyze üç tane simidim kaldı,üçüne bir lira versen yeter.
---anneee alalım mı?
diye annesinin eteğini çekiştirdi Mehmet.
Leyla hanım daldığı derin sulardan,çocuğun sesiyle çıktı ve
---tamam oğlum bi dakka!
diye cevap verdi biraz asabi bir çıkışmayla...
simitçi çocuğun gözlerinin içine bakarak,sordu heyecanla
---oğlum senin adın ne?bakalım
çocuk tedirgin bir şekilde kadının gözlerinden gözlerini kaçırarak tekrarladı sorusunu
----teyze alacan mı simit?
’tamam’dedi Leyla hanım
---bekle para getireyim!
Leyla hanımın eli ayağı titriyordu.paranın yerini bile unutmuş,bir oraya bir buraya bilinçsizce koşuşturuyordu....
bu kadar benzerlik olabilirmiydi,neden çocuğu görünce bu kadar etkilenmişti.
vestiyerdeki cüzdanı gözünün içine bakıyordu sanki,ama Leyla hanım bir kaç kez baktıktan sonra ancak farketmişti cüzdanı.
Mehmetin sesi duyuldu.
---annee hadi simitçi gidecekmiş çabuk getir parayı!
Leyla hanım oğlunun odasına yöneldi.çekmeceden oğlunun kıyafetlerinden bir kaç parça bir şeyler seçti ve elindeki poşete acelece tıktı...
Leyla hanım simitçi çocuğa parasını verip simitleri aldıktan sonra elindeki poşeti uzattı
---al oğlum,bunlar sana bizim hediyemiz olsun,sen her gün bu saatte bize iki tane simit getir tamam mı?dedi...
dedi ama çocuk parasını alıp gitmeye davrandı hemen.
poşete bakmadı bile.arkasını dönmeden
---tamam getiririm,iyi akşamar teyze afiyet olsun...
Leyle hanım çocuğun arkasından bakakaldı.usulca mırıldandı
---sağol canım!
Leyla hanım kapıyı kapatıp,içeriye sobanın yanına geldiğinde,dışarının soğunu hatırladı ve elindeki poşette oğlunun yenisi alındığı için yedeğe çıkan kabanı geldi aklına.
---tüh ya!
’ne salağım ben...niye ısrar etmedim ki,şu buz gibi soğukta donar o çocuk...
Mehmet annesinin böyle şaşkın şaşkın salonun ortasında kendi kendine konuştuğunu görünce
---ne oldu anne!niye ağlıyorsun?
evet ağlıyordu Leyla hanım...bütün duyguları alt üst olmuş ve eski anıları su yüzüne çıkmıştı yine...
ağladığının farkında bile değildi.elindeki poşeti attı bir kenara ve pencereye koştu gözlerini silerek.
karşı kaldırıma baktı ümitle.ama hiç kimse yoktu karşı kaldırımda.
asude_vuslat