- 494 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
YANILGIMIZ.
Yaratılış hakkındaki yanılgımızı gösteren bir tespittir.
Her zaman dediğim gibi şahsi bir mülahazadır.
Arkadaş! Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz, bir kör düğüm var ki,
zıtları birbirinden çıkarır.
Ve aleyhine olan her şeyi lehine zanneder.
Meselâ, güneşin eli sana yetişir,
ziyasıyla (ışığı ile) başını okşar.
Fakat senin elin ona yetişemez.
Ve senin keyfine göre hareket etmez.
Demek, güneşin sana karşı iki konumu vardır:
Biri kurb, denilen yakınlığı.
Diğeri bu’d diye adlandırılan uzaklığı.
Eğer senin ondan uzak olman yönü ile
’O bana tesir ve müdahale edemez’
ve onun sana yakın olması itibariyle,
’Ona tesir ve etki edebilirim’ dersen,
Güneş hakkındaki cehaletini ve kendin hakkanında haddi aşmışlığını ilân etmiş olursun.
Bu misalde olduğu gibi,
Hâlıkla (yaratıcımız ile) nefis arasında da biri yakınlık ve biri uzaklık noktasında iki şekilde ilişkimiz vardır.
Yakınlık güneş misalinde olduğu gibi yaratıcımızındır.
O her şeye her şeyden daha yakın ve herşeye istediği zaman istediği şekilde müdahale edebilir.
Uzaklık ve imkansızlık ise, nefsindir aittir.
Yani bizimdir.
Eğer nefis (haddini bilmeyen insan) gaflet ve cehaleti ile kendisinin Allah’tan uzaklığı cihetiyle gururla Yaratıcıya bakıp ’Bana tesir edemez’ diye aptalca bir düşünce içinde bulunursa,
Dalâlete düşer, fevkalade hatalı bir yola girer.
Bunun gibi,
Bencilleşmiş insan (nefis: İnsanın egosu bencil yönü.)
Mükâfatı gördüğü zaman,
(Allah’ın insan onuruna yakışır bir hayat tarzını tercih eden kullarına ihsan da bulunduğu dünyevi ve vad etmiş bulunduğu, hayata anlam kazandıran ve yaşamı, yaşamaya değer kılan ebedi âlem dediğimiz ahirete ait müjde ve vaidlerini)
’Keşke ben de öyle yapaydım, böyle olaydım’ der.
YAPMIŞ OLDUĞU İNSANLIK DIŞI DAVRANIŞ VE GAYRİ AHLAKİ DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI, ONURSUZ BENCİL VE İSYANKÂR DAVRANIŞLARININ CEZASININ BÜYÜKLÜĞÜNÜ DE DUYUP, GÖRDÜĞÜ ZAMAN,
Kör numarası yaparak (deve kuşu misalinde olduğu gibi başını kuma sokma yolunu tercih eder.)
Ve inanmasına rağmen inanmamayı kurtuluş zannı, yanılgısı ile,
Tüm yaratılmışları görmesine,
Tüm kuralları tespit etmesine,
Tüm varlığın başta kendi mükemmel yaratılışı
Yaratıcıya en kat-i ve inkâr edilemez bir delil iken maalesef,
İçinde yaşamakta olduğu atom ve hücrelerinden,
Galaksi ve nebülözlere varıncaya kadar,
Çok mükemmel,
Şaşmaz bir nizam,
Ve intizamın şahidi olan şu âlemde,
KURALSIZ VE SORUMSUZ BİR YAŞAM ADINA,
İNKÂRLA KENDİSİNİ TESELLİ ETME YOLUNU TERCİH EDER.
Ey kendisini her şeyin ve herkesin nazarında gülünç ve akılsız konuma düşüren adında ego dediğimiz nokta-i sevda! (Kara nokta, Temiz ciltteki kara ben, temiz ve doğru düşünce yerine yanlışı tercih.)
Hâlıkın ef’âli (Kâinatın yaratıcısının, kainatı yaratmasındaki tüm maksatları) sana nâzır değildir (senin için değildir.)
(senin seviyesiz, kıymetsiz kendisine ve çevresine rahatsızlık veren basit kaprislerini tatmin ve teminine münhasır değildir.)
Yaratılışın sebep ve sonuçları,
Yaratıcının maksatlarına bakar.
Kâinatı senin, sana ait hesaplarını gaye edinerek yapmış ve yaratmış değildir.
HİÇBİR ŞEY KENDİSİNİ YARATMADIĞINA VE YARATAMAYACAĞINA GÖRE! HER ŞEYİ YARATANIN YAŞATMA SORUMLULUĞU OLMAKLA BERABER.
YARATILMIŞIN DA YARATICININ MAKSADI DOĞRULTUSUNDA YAŞAMA MECBURİYETİ VARDIR.
Allah bizlere Yaratılış gayemize uygun yaşama şuur ve basireti ihsan etsin.
Allaha karşı, kendimize karşı ve çevremize karşı olan önemli vazifelerimizin idraki içinde onurlu bir yol takip etmeye muvaffak kılsın.
Herkese sevgi ve saygılarımla.
YANILGIMIZ. Yazısına Yorum Yap
"YANILGIMIZ." başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.