- 758 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Herakleitos..Uyku..
Geçtiğimiz günlerde, Kabalcı Yayınevi, Cengiz Çakmak’ın çevirisiyle, Herakleitos’un Fragmanlarını kitap dünyamıza kazandırdı. Cengiz Çakmak’ın titiz bir çalışmayla Yunanca aslından Türkçeye kazandırılan eser, vitrinlerdeki yerini aldı. Felsefeyle ilgilenen insanların bu eserden çok yararlanacakları açık.
Herakleitos, 89 numaralı fragmanda şöyle söylüyor.
“Uykuda olmayanlar için tek ve ortak bir kosmos (evren) vardır.
Uykuda olanlar ise kendi özel dünyalarına kapanırlar.”
Uyku; bilincin uyuşarak dinlenmeye geçmesi durumudur. Uyku, organik dünyanın en temel gereksinimlerinden biridir. Uykusuz bırakılan canlıların, örneğin bitkilerin; belli bir uykusuzluk süresi sonucunda öldükleri bilimsel çalışmalarla tanıtlanmıştır.
Beyinde bir uyutma, bir de uyandırma merkezi vardır. Uyutma merkezinde olabilecek bir hasar, ‘sürekli’ bir uykusuzluk hastalığını, uyandırma merkezinde olabilecek bir hasar da, sürekli uyuma hastalığına neden olur. Uyku bilinci dinlendirir ama, zihinsel faaliyeti ortadan kaldırmaz. Uyku sırasındaki beyinsel faaliyet, yapılan bir çok bilimsel deneyle kanıtlanmıştır.
Uyku bilimsel olarak iki ana bölümde incelenmektedir. REM evresi, rüyaların görüldüğü evre, NREM evresi rüya görülmeyen derin uyku evresidir.
Buraya kadar sözünü ettiğim uyku, fizyolojik uykudur. Aslında ortaya çıkarmaya çalıştığım uyku ise, normal insan için öngörülen sekiz saatlik uykunun dışındaki, uyanıkken uyumaya ilişkindir.
Herakleitos’un dikkat çektiği “Uykuda olmayanlar için ortak bir kosmos(evren) vardır.” cümlesini biraz açarsak, buradaki ortak evren kavramının dile getirdiği gerçekliğin ne olduğunu kavrayabilirsek; ortak iyiyi, ortak üretimi, ortak paylaşımı, ortak kurtuluşu ve insanca olan her şeyin ortaklaşmayla anlam kazandığını görürüz.
Toplumumuzun geneline baktığımızda, ikinci cümlenin (“Uykuda olanlar ise kendi özel dünyalarına kapanırlar.”) egemen olduğunu görüyoruz. Liberal Ekonominin yağmalamalarına uykulu gözlerle bakıyoruz, Özelleştirmelere, işten çıkarmalara, sendikasızlaştırmalara uykulu gözlerle bakıyoruz. Yabancı sermayenin her yıl milyarlarca doları yurtdışına kaçırmasına uykulu gözlerle bakıyoruz. Büyük bir mücadeleyle bağımsızlığını kazandığımız Topraklarımızın, yabancılara para karşılığı satılmasına uykulu gözlerle bakıyoruz. Uyanmanın, uyandırmanın bir insanlık görevi olup olmadığına uykulu gözlerle bakıyoruz. Bu uyku durumunun bir an önce giderilmesi ve
“Yarin yanağından gayrı, her yerde, her şeyde hep beraber” yaşayabilmek dileğiyle…
Sedat Akıncı..
YORUMLAR
Teşekkür ederim okuyup değer katmışsınız..
size katılıyorum.ama öyle bir ilaç veriyorlarki vatandaşa sakın ha gözünü açma der gibi.bir geçim sıkıntısı yüklediler insanlara ağızlarını açacak hal bırakmadılar.durum böyle olunca ne memuru ne işçisi ne sendikası ne esnafı gıklarını çıkaramaz hale geldiler.duyve düşüncelerinize yürekten katılıyorum.tebrik ediyorum.
Yarin yanağından gayrı, her yerde, her şeyde hep beraber” ne güzel bir söz:)