Hiç unutulmayacak yüz anne yüzüdür.-- hz. muhammed
Ali SEL
Ali SEL
@alisel
VİP ÜYE

EDEBİYAT’ ın NERESİNDEYİZ ?

13 Eylül 2009 Pazar
Yorum

EDEBİYAT’ ın NERESİNDEYİZ ?

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

718

Okunma

EDEBİYAT’ ın NERESİNDEYİZ ?

‘Defter’i her açışımda, ‘Defter’deki yolculuğuma her başlayışımda, bir soru işareti takılı durur aklımın bir ucunda. Belki de, size de tanıdık gelecek bir alışkanlıkla, önce ‘Bildiri’ ve ‘Mesaj’ panosunda gezinir gözlerim. Yazılarıma, şiirlerime yeni yorumlar varsa onları okurum önce. Sonra tanıdığım arkadaşlar ve dostlarımın eklediği son yazı ve şiirlere gelir sıra. Ve varsa eğer, yeni ekleyeceklerimin işlemi.

Oysa bugün, yeni bir güne başlarken, yeniden açarken ‘Defter’imi, olağan ! dışı bir başlangıç yaptım. Vitrinde her daim gözümün önünde duran, gözüme ‘ben buradayım, beni oku’ der gibi batan, her nedense hep umursamazlığımın kurbanı olan, “Kültür Sanat Haberleri” ve de “Kültür Sanat Etkinlikleri” ile, onları okumakla başladım işe.


" Kültür Sanat Haberleri


Şiirimi Yazıp Geleceğim
Tüccar, bahçıvan, eczacı, baytar, bakkal, çiftçi, doktor, veznedar, bulaşıkçı, ırgat… Biz onları yaz.......

Kültür Sanat Etkinlikleri


Yedi İklim Dergisi, Yeni Sayısı Bayilerde...
Yedi İklim Dergisi yeni sayısı ile yine dolu, bir o kadar keyif veren yazı ve şiirleriyle örnek olma...... "


İşte o soru işareti, anlam kazandı okudukça. Evet, ben de kendimi “Belki yarın, belki yarından da yakın” bir Şair/Yazar olarak görmek isteyenlerden, yani sizlerden biriyim. Ama kolay mı bu sıfatları hak etmek ? Belki uzun yollardan, tükenmez çilelerden, sönmez yangınlardan geçtim de geldim bu günlere. Ama içtenlikle sorarsam kendime, ve yanıtlarsam içtenlikle, kimbilir daha ne uzun bir yol var önümde erişmek için o menzile, o hedefe ?

Şiar edindiğimiz o sanat duayenleri nasıl kazanmışlar o sıfatlarını? Nasıl varolmuşlar, hangi koşullarda üretmişler eserlerini ? İşte yukarıda sözünü ettiğim yazıları okuyunca anladım, anımsadım bir kez daha. Ve biraz daha yaklaştım o soru işaretinin yanıtına. Yine eski bir yazımı anımsadım ‘Okumak ve Yazmak’ üstüne. Şöyle yazmışım o yazının son bölümünde….

" Ama OKUMAK ile YAZMAK çok farklı.

Gerçek okur olmayı öğrenmek bir çaba istiyor. Bir yetenek gerektiriyor. Okuduğunu anlamak, anladığını hazmetmek gerekiyor. Yetmiyor. Düşün deryasında durmadan yorulmadan kulaç atmak istiyor. Farklı sularda yelken açmak, düşün rüzgarlarında farklı coğrafyaları tanımak gerekiyor. Yetmiyor. Bütün bu okuma yolculuğundan topladıklarını analiz etmek, bu analizlerden de sentezler çıkarmak ve özümsemek. İşte benim anladığım okur olmak bu. Dahası da var ama uzatmayalım sözü.

Gerçek yazar olmayı öğrenmek ise daha zor. Evet daha zor. Çünkü gerçek okur olmayı öğrenirken hep almayı öğrenir insan. Hiç gezmediği yerleri, tutup elinden gezdirirler. Hiç düşünmediklerini sokarlar aklına, düşün dağarcığına armağan ederler. Bir özge yaşama binlerce yaşam katarlar. Senin olmayanları verirler hep, sen binlerce sen olasın diye. Verirler. Verirler. Verirler.

Oysa yazar olmayı öğrenirken sen vermeye başlayacaksın. Vermeyi öğreneceksin ilkin. Nesnel yaşamın değişecek elbette. Sen eksileceksin okurlar artarken. Kendinin olan zamanı okurların için sarf edeceksin. Çıkarıp atacaksın alınganlıklarını. Onun yerine toplumsal / insancıl hassasiyetler koyacaksın. ‘Ego’larına elveda bile demene gerek yok. Onların yerini ‘Empati’ler alacak.

İşte bu yüzden bu gün benim doğum günüm. Henüz yaşım çok küçük. Henüz yeni başladım yazarlık ilköğrenimime. Gerçekten de çok korkuyorum. Ne kadar kolaymış karalamak ak kağıtları. Eskiden ne rahatmışım. Oysa ellerim titriyor, kararıyor gözlerim her yeni yazı ekleyişimde görünürlere. Karne heyecanı basıyor yüreğime. Kırık not alır mıyım diye, çocuksu bir heyecan sarıyor bedenimi. Tahtarevalli misali umutla umutsuzluğum geleceğe. Başımda bir sis, bir duman. Beynimde bir rüzgar, bir fırtına.

İşte bu yüzden sevdim “Edebiyat Okyanusum” u. Bu yüzden arttı umutlarım. Saklanıp dururken sıramın ardına, belki cesaret bulurum. Ürkekçe kaldırır parmağımı, belki birkaç soru sorar, belki birkaç yanıt veririm. “Doğru mu öğretmenim ? “. Sonra oturur, çocukça sevinirim. Kim bilir ?, belki ikmale kalır, belki sınıfımı geçerim.

Ne olur öğretmenim..! Ne olur öğretmenlerim..! Sizler bana gerçekleri söyleyin. –“Şurası oldu”, -“Şurası olmamış” deyin. Ben iyi bir öğrenciyim. Gerçek bir yazar olmak, derdim. Gerçek eleştirilerden mahrum bırakmayanların elleri dert görmesin. “



Gerçekten iyi niyetli çabalarla yazılar ve şiirler paylaşmak ve daha geniş kitlelere sesimizi duyurmak insan tarafımızın belki de en güzel yansıması. Ama yeter mi ? Bu çabalarımızın boş bir uğraşı olmaması, diğer bir değim ile “ Havanda su dövmek” olmaması için inandığımız Sanat, Kültür ve Edebiyat adına daha duyarlı olmalıyız.
Onu yaşarken, yaşatmak için de somut bir şeyler yapmalıyız.

Bu gün bir yorum yazdım. Kimseyi pohpohlamak, kendime de bundan bir pay çıkartmak için değil, Sanat’a, Kültür’e ve Edebiyat’a belki küçük bir katkım olur diye.

“ Bu yorumu okuyorsanız,"Edebiyat Defteri’ndesiniz. Burada olmanız bir edebiyat tutkunu olduğunuz içindir. Pekii.... Kitaplığınızda kaç edebiyat dergisi var ?
Edebiyat’ın, Sanat’ın ve Kültür’ün yaşaması için savaş verenlerin sesi ve tek yaşam güvencesi olan bu dergileri yaşatmak için bizler ne yapıyoruz ? Hangi katkıları veriyoruz ? Bu katkılar bizim de varlığımızın güvencesi değil mi ?
Sanatçı duyarlılığımızı ön sıraya alıp bir özeleştiri yaparsak, yüreğimizin bir yerinde bir çıt sesi duyarsak, eksik kalan bir adım atarız belki de. Sanat’a bir katkı sağlarız.

UNUTMAYALIM. Alacağımız her dergi, her kitap yaşamımıza yeni bir soluk katacaktır.
Her eklediğimiz Şiir ve/veya yazı kadar önemli ve gereklidir bu. Haydi o zaman... Okumaya, okutmaya ve yaşatmaya. Saygılarımla. Ali SEL
DİKKAT ; KORSAN’a HAYIR “


Amacım kimseyi eleştirmek değil. Sadece kafamda bir diken gibi duran o soru işaretine bir yanıt aramak. Bu yanıtı ararken kendime de sorduğum bir başka soruya dikkat çekmek.

EDEBİYAT’ ın NERESİNDEYİZ ?




Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Edebiyat’ ın neresindeyiz ? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Edebiyat’ ın neresindeyiz ? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EDEBİYAT’ ın NERESİNDEYİZ ? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Oya gedik
Oya gedik, @oyagedik
16.9.2009 21:49:29
Çok önemli bir yazı okudum...
Eksiklerimiz ,yapmamız gerekenler !
Evet saygı değer yazarımız,okumalıyız,okumaya çalışmalıyız ...
Her kitapta farklı bir dünya var;alıp götürüyor insanı başka bir aleme ...
Sevgiler...
Davidoff
Davidoff, @davidoff
14.9.2009 00:54:11
Güzel bir yazı,gerçekten çok beğendim.Hazır sırası gelmişken biraz ben de bir şeyler eklemek istedim.

Beğenilmek mutlaka güzeldir...Fakat iyi bir öğrenci olmak her defasında çok iyisin demekle olmaz,ara sıra da olsa eleştiriye açık olabilmeli insan.
İyi bir öğretmen de öğrencisinin kulağını sınıf içinde çekmemeli...!
SEVGİLERİMLE Ali kardeşim dilerim yolun açık olur.
Ali SEL
Ali SEL, @alisel
13.9.2009 23:59:43
Güncel yaşamımızdaki sıkıntı ve acılarımız kültürel yozlaşmanın sonucu değil mi ? Şimdi, kültürel gelişimi sağlamak ve sanatı yeniden layık olduğu yere taşımak tüm aydınların bir vatan borcudur. Desteğin ve yüreklendirici yorumun için teşekkürler dostum. Artık yoldayız ve hep birlikteyiz. Sevgilerimle.

Ali SEL tarafından 9/14/2009 12:07:12 AM zamanında düzenlenmiştir.
kardanadam
kardanadam, @kardanadam
13.9.2009 21:54:33
10 puan verdi
Sevgili dostum
Hiç üzülme

Son yüz yıllık toplumsal birikimimiz ve onun beraberinde
getirdiği kültürel birikimimiz öylesine yıkıldı ki

Bir bina olarak düşün bu birikimleri
sel aldı
yel aldı
yardı
birileri yıktı
bizler de sadece seyrettik

şimdi herkes yeniden başlayacak
herkes bu kaosta alfebaya yeni başlamış
bir öğrenci gibidir.

yıkanlar da ne yapacağını bilemiyor

hep birlikte düşünüyoruz
güzellik bildiğimiz güzellik mi
özgürlük aynı bildiğimiz özgürlük mü

sanırım değil
artık kan içenler için de güvercin uçuruyorlar

beyaz güvercinin bile anlamı kalmadı

bütün kavramlar
bütün birikimler
bütün sandıklar boşaldı

kültür hazinemiz de

Edebiyatın neresindeyiz soruna
güzel bir cevap vermek istiyorum

kalemleri açıyoruz birlikte
tam başındayız

Sevgimle Ali dostum
şü
şükran25, @sukran25
13.9.2009 19:34:48
Ali bey yazınızı büyük bir beğeniyle okudum.Elbetteki cümlelri kuruşunuzdaki düzgünlük gibi öğelerde etkili am aen çok konu itibariyle beğendim.iç muhasebe yapmam adına yazınız etkili oldu?Saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.