Kunduramın adı onurdu
Güz mevsiminin son günleriydi.Hava soğuktu.Sabahın erken saatinde insanlar yeni yeni uyanıyordu.Şehir canlanıyordu.Simitçi elinde simit tablasıyla köşedeki yerini çoktan almıştı.Eski ceketinin cebine ellerini koyarak kendince ellerini koruyordu.Daha uyku mahmurluğundan açılmamış sesiyle SİİMİT SİİMİT diye bağırıyordu. Arabalar hızla ilerliyor,insanlar hızlı adımlarla yeni bir güne doğru yürüyorlardı.Yeni gün hüzün,sevinç,coşku,umut veriyordu..Bir ambülas sesi insanları şöyle bir silkeledi.Ama rutin yürüyüşlerine devam ettiler.Hayat öyle koşturarak geçiyordu ki..Simtçinin tam karşısına kunduracı tablasıyla yerleşmişti..Eski pantolonunun rengi yıkanmaktan ağarmış,nasırlı elleri soğuktan kızarmıştı.Başını soğuktan koruyan kasketini kulağına doğru çekti.Tablasını açtı.Aletlerini alarak işine koyuldu..Yoğun düşünceler içindeydi...İşleri çok azalmıştı..İnsanlar artık tamirat yaptırmak yerine ,yenisini alıyorlardı.
Karısı öldüğünden beri sanki her şey ters gidiyordu..Büyük kızı onun istemediği bir adamla evlenmiş,ama yediği dayaklardan sonra iki çocuğuyla baba evine geri dönmüştü.Masrafları artmıştı torunlarla.Büyük torun bu yıl okula başlıyacaktı.Çanta.kitap,defter ....kara kara düşünüyordu.Çok akılı bir oğlandı.Şimdiden okuyor ve yazıyordu.Zihninden işlem yapıp problem çözüyordu.Ahh..işleri iyi gitsede ,onu iyi okutabilseydi.Kendisi okumamanın acısını hep hissetmişti.Küçük torun mavi gözlü,sarışın ,çilli yanaklı şirin bir kızdı..İki torununuda çok seviyor,onların üzerine titriyordu.Oğlunu kaybettiği o trafik kazasından sonra ,torunlarıyla gülebiliyordu.Ama o onları güldürüp mutlu edebilecek miydi...
Elindeki ayakkabıyı bitirip kenara koydu..İşte işi bitmişti. Yorğun mavi gözlerle etrafına bakındı.Yeni müşteri gelir miydi?Simitçi ona el salladı.Hatırladı kahvaltı etmemişti.Parmağıyla işaret etti bir simidi ..Ağzında lokmalar adeta büyüyordu.Biraz su içti..Karşıdan elinde çanta ,üzerinde çok pahalı olduğu belli paltoyla orta yaşlı,uzun boylu ,kumral bir bey geliyordu.O anda ayağı çukura takıldı.Sendeledi...Çabuk toparlandı.Ayağına bakıyordu.Tüüh der gibi kafasını salladı.Etrafına bakındı.Kunduracıyı görünce yüzü güldü.Ona doğru yürüdü.
-Kolay gelsin.
-Sağol beyim.
-Ayakkabım çukurda sendeleyince açıldı.Acil toplantım var.Tamir edebilir misin?
-Tamam beyim hemen tamir ederim." dedi ve işine başladı.Tamiratı bitirince ayakkabıyı boyadı.Karşısındaki beyefendiye ayakkabıyı uzatarak;
-İşte bitti beyim, güle güle giyin.
Orta yaşlı beyefendi pantolonun cebinden cüzdanını çıkararak yaptığı işe göre çok fazla olan parayı uzattı.Kunduracı paranın üstünü vermeye çalışırken
-Üstü kalsın." dedi beyefendi.Tam cüzdanını yerine koyarken hızla koşan bir çocuk beyefendiye çarptı ve çarpan çocuğa
-Dikkat et yavrum." dedi.Acelesi vardı, kunduracıya hoşçakal diyerek hızlı adımlarla uzaklaştı.
Kunduracı elindeki paraya gülümseyerek bakarak oğlanın okul masraflarının çıktığını düşündü ve şükretti Tanrı’ya.O sırada yerde siyah bir cüzdan gördü.Beyefendi cebine cüzdanını koyarken hızla çarpan çocuk yüzünden cüzdanını düşürmüştü ve acelesi olduğu için fark etmemişti.Hızla etrafa göz gezdirdi.Ama beyefendi çoktan gözden kaybolmuştu.Adres bilgisine ulaşabilmek umuduyla cüzdanı açtı.Bir deste para, kredi kartları ve bir kartvizit vardı.Tablasını kapattı ve yakındaki polis karakoluna doğru yürümeye başladı.Polislere olayı anlatarak cüzdanı teslim etti ve tekrar caddedeki yerinde çalışmaya koyuldu.O gün iki tamirat işinin ardından tek göz kulübesine geri döndü.Torunlarına birer çikolata getirmişti.Bugün iyi geçmişti.
Ertesi gün aynı yerde yine işinin başındaydı.Yaklaşık bir saat sonra çok lüks bir araba önünde durdu, dünkü beyefendi arabadan inerek yanına geldi.Her ikisi de minnetle birbirine bakıyordu.Böyle durumlarda söylenecek sözlerin anlamsızlığınin bilincinde olan beyefendi sıcak bir gülüşle kunduracının sırtını sıvazlayarak, beyaz bir zarfı biraz da utangaç bir ifadeyle kunduracıya uzattı.Kunduracı bir an tereddüt etmiş olsa da zarfı kibarca geri uzattı.İnsanlık görevini yaptığını söyledi.Beyefendi şaşırmıştı bu insanlık dersi karşısında, sadece tekrar teşekkür ederek yoluna devam etti.
Aradan yıllar geçti, kunduracının torunu ismi saklı bir eğitim gönüllüsünün desteğiyle ilk öğrenimini başarıyla tamamladı.Ardından gelen üniversiteye hazırlık destek burslarının da katkılarıyla Hukuk Fakültesini başarıyla tamamladı.
Gönlü geniş eğitim gönüllüsünün kim olduğunu tahmin etmek çok kolaydır.Fakat ihtiyaçları ne kadar yoğun olsa da bulduğu parayı teslim edecek kadar geniş yürekli ve dürüst bir kunduracı olabilmek zordur şu hayatta.
ZORLUKLARIN İNSANLARI BENCİLLİĞE VE ONURSUZLUĞA HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK YAKLAŞTIRDIĞI BU HAYATTA, DEĞERLERİNİ KAYBETMEYENLERE ATFEDİLMİŞTİR.
SELAM OLSUN YURDUMUN EMEKÇİLERİNE...
b.e
YORUMLAR
Bir elin parmakları kadar az da olsa gerçek anlamda köklerine bağlı, vefa, sevgi ve Onur nedir bilen ve kazandığı paraya haram nedir katmadan yaşamaya dört eli ile sarılıp, bir somun ekmek alabildiği için şükreden var sevgili Perim.
Ama onlar da aç açık ve kimsesiz, insanların gözünde " aptal" olarak algılanıp dışlanıyorlar inanın.
Emeğe saygı duyan insanların çoğalacağı toplumların çığ gibi büymesi dileği ile
Kutluyorum. Sevgiler yüreğinize
UMUT .....Tükenirse.........Yaşama dair ne kalır? Koskoca bir boşluk....HİÇ.....ozaman yaşanır mı bu dünyada...Tutunmalıyız birbirimize .Onurumuzu yitirmeden....Bİirbirimize olan sevgimizi kaybetmeden....
PAYLAŞIMI ÖZÜNDE HİSSEDEN GÜZEL DOSTLARA.....SEVGİLER..
Benim hala umudum var..
İyilerin soyu tükenmedi, tükenmeyecek, asla tüketemeyecek bu düzen..
Kökleri çok derin çünkü onların, kuşaklar ötesinden geliyor onur dolu, sevgi dolu, saygı dolu varlıkları..
Böyleleri ve böylelerinin değerini bilenler sağolsunlar, varolsunlar.. Paylaşarak çoğalsınlar, çoğaltsınlar..
Paylaşmaya değer bir yazıydı...
TEBRİKLER...SAYGI VE SELAMLARIMLA...
Aradan yıllar geçti, kunduracının torunu ismi saklı bir eğitim gönüllüsünün desteğiyle ilk öğrenimini başarıyla tamamladı.Ardından gelen üniversiteye hazırlık destek burslarının da katkılarıyla Hukuk Fakültesini başarıyla tamamladı.
Gönlü geniş eğitim gönüllüsünün kim olduğunu tahmin etmek çok kolaydır.Fakat ihtiyaçları ne kadar yoğun olsa da bulduğu parayı teslim edecek kadar geniş yürekli ve dürüst bir kunduracı olabilmek zordur şu hayatta.
ZORLUKLARIN İNSANLARI BENCİLLİĞE VE ONURSUZLUĞA HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK YAKLAŞTIRDIĞI BU HAYATTA, DEĞERLERİNİ KAYBETMEYENLERE ATFEDİLMİŞTİR
SEVGİLİ PERİM ,
GÜNÜMÜZDE DEĞERLERİNİ KAYBETMEMİŞ BÖYLE İNSANLARIN OLMASI NE GÜZEL.
çOK GÜZEL ANLATMIŞSIN TEBRİKLER..
YÜREGİNE SAĞLIK...
SEVGİLERİMLE
Ertesi gün aynı yerde yine işinin başındaydı.Yaklaşık bir saat sonra çok lüks bir araba önünde durdu, dünkü beyefendi arabadan inerek yanına geldi.Her ikisi de minnetle birbirine bakıyordu.Böyle durumlarda söylenecek sözlerin anlamsızlığınin bilincinde olan beyefendi sıcak bir gülüşle kunduracının sırtını sıvazlayarak, beyaz bir zarfı biraz da utangaç bir ifadeyle kunduracıya uzattı.Kunduracı bir an tereddüt etmiş olsa da zarfı kibarca geri uzattı.İnsanlık görevini yaptığını söyledi.Beyefendi şaşırmıştı bu insanlık dersi karşısında, sadece tekrar teşekkür ederek yoluna devam etti.
Aradan yıllar geçti, kunduracının torunu ismi saklı bir eğitim gönüllüsünün desteğiyle ilk öğrenimini başarıyla tamamladı.Ardından gelen üniversiteye hazırlık destek burslarının da katkılarıyla Hukuk Fakültesini başarıyla tamamladı.
Gönlü geniş eğitim gönüllüsünün kim olduğunu tahmin etmek çok kolaydır.Fakat ihtiyaçları ne kadar yoğun olsa da bulduğu parayı teslim edecek kadar geniş yürekli ve dürüst bir kunduracı olabilmek zordur şu hayatta.
ZORLUKLARIN İNSANLARI BENCİLLİĞE VE ONURSUZLUĞA HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK YAKLAŞTIRDIĞI BU HAYATTA, DEĞERLERİNİ KAYBETMEYENLERE ATFEDİLMİŞTİR.
SELAM OLSUN YURDUMUN EMEKÇİLERİNE...
..........................................
duyarlı yüreğine sağlık diyorum.
saygımla.