- 5479 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk İnsanı Kırgın ve Yorgun Bir Zamanda Ziyaret Eder
Her Seçim Bir Kaybediştir
Her seçim bir kaybediştir. Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...
Hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz. Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.
Can Dündar
Yaşam seçimlerle ve yorgunluklarla geçerken bazen olmadık zamanların zincir halkaları sizleri hem bağlar hem çözer...
Her seçim bir kaybediştir ya da en doğru seçimdir, bunu bazen bilemeyiz bu nedenle bazen zamanı kendi seyrine bırakmak gerekir.
Ya da ilişik yaşamalı ne dersiniz?
Zaman zaman engeller gelir karşınıza, dönemeçler, yol ayrımları, yön duygunuz karışır ve yüreğinizdekiler arapsaçı olur ya, her yanınızda güzel ve farklı yürekler vardır... Ne yazık ki yaşam bazen seçimlere dayanır!
İnsanda tek yürek vardır çünkü! Her ne kadar bazı uzuvlarımız çift olsa da yürek, dil, dudak, burun tektir. Göz bu, her şeye bakar ama beyne gönderdiği sinyal tek olmalıdır.
Evet işte an, o an aşk kırgınlığınızın açık yerinden içeri giriverir, yorgunluğunuza gelir yaslanır. Yürek her şeye rağmen uçmaya hazırken, kanatları kimi kırılır, kimi açılır. O da şansıdır insanın.
Her şarkı sizi anlatır, her şiir biraz size benzer! Sonra, sonrası zor iş!
Belki bir meyve tabağıdır yaşam size sunulan çeşit çeşit tat ve renklerdir.
Her meyvenin tadı farklıdır değil mi? Ama içlerinde birini daha çok seversiniz çilekte güzeldir, kirazda ama tercih hakkınız söz konusuysa birini alırsınız, ama seçim yapmak öylesine zordur ki diğerinde aklınız kalır.
Belki ilişik yaşamak en güzeli dostu dost, arkadaşı arkadaş, sevgilinin sevgili kalmasını sağlamak en mantık seçim olsa gerek. Ta ki o meyvenin tadını değiştirdiğinizde diğer meyveyi sevmeye başladığınızda. Ona tek uzuvlarınızla yaklaştığınızda o meyveyi yemelisiniz.
Yüreğinizdeki dengeyi ya da eskilerin deyimiyle mizanı çok iyi ayarlamanız gerekir. Sevginin ve yaşamınızdaki kişilerin yerini net tayin etmelisiniz.
Kırgınlıklarınızda yerini dolduracak insanları değil doğru insanları seçmek sizdeki karmaşıklığı yok edecektir.
Bir söz vardır:“boşluk dolduranlardan değil, yeri doldurulamayacaklardan olun”...Ki aşkın asaleti içinizde yok olmasın.
“Aşk; insanı kırgın ve yorgun zamanda ziyaret eder”.dedik durduk!
Davetsiz bir konuktur o! Sizlere tavsiyem, bırakın o konuğu biraz daha tanıyın sonra Seçime gidin... Her meyve sizin olmaya bilir ama sevmekte güzeldir... Ne var ki tek meyve sizin damak ve göz zevkinize daha uygundur.
Seçim sizin!
Ya da sonuç aşağıda ki gibi mi olmalı?
İlişik yaşayacaksın!
"Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. ’o olmazsa yaşayamam.’
demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar
etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten
genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Sahiplenmeyeceksin o
kadar.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlar sız da
yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela
evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği
yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, güneşi, ayı,
yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
’o benim.’diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin... Mesela gökkuşağı
senin olacak. İlle de
bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da
pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin
kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak...!"
(anonim)
Son söz; Her şey olduğu kadar yaşanmalı ne dersiniz?
YORUMLAR
Söz bazen susma haddini kullanır zaman zaman...Ruhumda yazılarınızı okuyunca irkildi ve biras susarmısın ikazını yaptı...:''Şimdi bir senfoni dinliyorum hayata kısa süreli mola veriyorum ''dedi sanki...:-''Evet sevgili ressam'' dedi hatta ''sahi sen ne kadar ilişik kurdun bu yazıyla'''diye sordu? Cevabı komik kaçacak belki ama bu ilişik kurgusunu beyaz olan ne varsa aktaramayacağımı algıladım..Çünkü imgesel lekeler diye belki ruhunuzdan kopup gelen fırtınaları yanlış yorumlarım endişesiyle cesaretim kırıldı...
Sanırım söz iki dudak arası boyutta boğuluyor olabilir...Sözün ustası varsa yol bize yakın yol bize görünmüştür ...Teşekkürler ikazın için ruhum...Seni dinliycem ama inadına okuycam çünkü söz söz ustasında daha hoş pişiyor lezzeti damağımda kaldı şimdiden kutlarım...
aşk; kimseye sormaz geleceği zamanı ya da yolunu...
bu kadar umursamaz ve başına buyruk olduğu içindir tüm yaşayan insanlara kendi varlığını kabul ettiriş sebebi...
yürekte yaşandığı söylenir; mantık bacadan kaçmıştır çünkü:)
aslında aşk, tüm yükün bir başına omuzlarına yüklenmesidir yüreğe...
yapılan tercihlerin yerli yerinde ya da zamanında olmamasının nedenide bu...
tercih yapmakta yürek ister...
fakat yüreğin cesareti var mı buna?
esebilir mi delice?
dalgalara karışabilir mi?
büyümek için toprağına karışabilir mi?
...
cesaret ister aşk...
lakin,
''kazanan biri ile yetinirken kaybeden herşeyi alır''
:)))
kaybedenlerin avuntusu buda:)))
sevgimle...
Bu dediklerin bu düzende kim yapar merak ediyorum!!
Ama olmazsa yaşarlar biliyorum.
Olursa da olanla yetinmezler onu da biliyorum.
Örneğin; Trafik kazasından kurtulsa, arabasız yaşayabilir.
Depremden sağ çıktıysa, çadırda yaşayabilir. hatta kolsuz bacaksız bile.
Ama varken bir daireyle, bir arabayla yetinmez insanlar.
Sanıyorum, Aşk'da öyle, bölünüp parçalanmadan kıymeti anlaşılmıyor.
Güzeldi... beğeniyle okudum.
Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.
kehya tarafından 7/13/2007 10:43:08 PM zamanında düzenlenmiştir.