Bana Sevmeyi Anlat...!
Tut ki bir banka oturmuşuz, öylesine havadan sudan konuşuyoruz, Kuşlardan çiçeklerden, ağaçlardan, sulardan, denizlerden ırmaklardan, Epeyce uzun süren bir sohbetti, hoş ve sıkmadan, yormadan, Birde araya sıkıştırılan küçük tebessümler, çiçek isimlerini saymaya başladık En çok hangi çiçeği sevdiğimi sordun farz et, bütün çiçekler dedim, Ömrüm boyunca kimseden özel bir çiçek kabul etmediğimi belli etmedim.
Bir mahzunluk vardı her ikimizde de, utangaç bakışlar ve yara gibi gülüşlerle, bakamıyorduk birbirimizin gözlerine. Hani bir ucundan tutacak ortak bir yanımız da yok ki, konuşsak daha,
Derken söz dönüp dolaşıp geldi memleket meselelerine, neden gelmiştik buraya, konuşmayacak mıydık? Yani ne konuşacaktık seninle.
Çocukluk anılarımızı konuşmaya başladık, o bile öylesine farklıydı ki, neyi sevdik nelerden nefret ettik, benim hiçbir fikrim yoktu. Tek aradığım sevgiydi bu sohbetin içinde. Sevgi neydi bana tarif etsene. Sevgi neye benzer, rengi kokusu ve dokusu var mıdır örneğin;
Tut ki sevdin kaybettiğinde ne hissedersin, acı duyar mısın?
Sevmek için ve sevilmek;
Gerekmez mi emek.
Haydi, Şimdi bana sevmeyi anlat..!
YORUMLAR
Bir vakit bir yazı okumuştum gün gelecek babalar anneler çocukalrına balığı hayalen anlatacaklar diye.Dünya o hale gelecek ki balıklar resimlerde kalacak diye.SEvgi bu hale geldi galiba yazılarda ve resimlerde insanlar birbirlerine anlatıyorlar sevmek şöyle bişeydi böyle bişeydi diye.