- 1073 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SÖZDE İNSANLIK SÖZDE İNSANLIĞIN KIYMETİ?
Adalet varmış burada? Hayırlı olsun o halde. Güvenliği varmış böylesi bir yerde hani nerde o halde. Nerede besleniyorlar? Neden yoklar peki?
Adalet diyorlar ama, adalet denen yargı kurumundan ne bir ses, ne de bir çaba göstergeleri bulunuyor. Ekmek teknelerini neden yargılasınlar. Neden yakalasınlar ki mahkum olan ve kendilerini besleyen ekmek teknelerini. Her şeyleri para olmuş, kendilerini satın alırsan ancak senin için çalışırlar, ama bir fakir fukara, veyahut güçsüz olan masum mazlum insanlara ne için kapılarını açsınlar ki. Diyorlar; paran varmı? Varsa buyur gel kapımız her zaman açık. Fakat para denen elinin kiri yoksa boşuna geliyorsun diyorlar. Yazık ki sizi oralara kadar göreve atayanlara, suç sizde değil, sizleri oraya sürenlerde suç. Farkına varsalar da siz para kölelerini ordan başka yerlere sürseler. Belki cehennemin en âla köşesi sizler için açılmış, oraya göndermeyi hak ediyorsunuz göndersinler. Fakat neden yapsınlar ki, neden kendilerini yorsunlar, işlerine gelmiyor o halde? Yapılan ve olanlar umurlarında değildir, neden yorulayım ve neden rahatımızı bozalım hesabındalar.
Siz bu ülkenin adaleti, siz bu ülkenin güvenlik güçleri... Azda olsa bir fakur fukara halkının sesine ses olsanıza? Azda olsa fakir fukaranın yanıbaşında bulunsanıza? Size sesleniyorum, biraz kendinizi gösterir misiniz? Kendinize gelebilir misiniz az bir şey? Neden böyle yapıyorsunuz? Neden bu para peşinden kaçıp, yanıbaşında senin kapına gelen fakir fukarayı paran yok diye geri çeviriyorsunuz? Biraz da olsa bunları göz önünde bulundurup düşünür müsünüz? Kaç kuruşluk siz insanları oraya adam diye dikenlerde suç ki sizin gibilerini oraya güvenlik sağlamayı ve adaleti dosdoğru yapasınız diye göndermişler.
Dinsizin hakkından imansız gelir derlermiş? Gerçektende öyle, inanıyorum. Dinsizleri bir kenara yitip fakir fukaranın hakkını savunanlar var. Doğrudur, ve gerçekten de böyle olması her şeyden en güzel olanıdır, her kötülüğün en güzel cevabı da böylesi bir şekilde cevaplamak ve kendisini: Kedinin pusturulduğu gibi kedi misali kestirmekmiş. Ancak böyle anlarsınız, anlayacağınız dil böyledir sizin. Allah korkusu yok sizlerde, sadece bu dünya nankörlüğüne çalışıyor ve bu nankör dünya için böylesi yollarla kendinizi geçindiriyorsunuz. Kendinle ve beraberinde öbür dünya ( ahiret )’ya götürebileceksen buyur çalışta kendinle beraber götürüver. Ama oda olmaz, sadece beyaz bir çok güzel mi güzel en sadesinden bir elbise ile gidebilirsin. İstenilmezsiniz insanlık değerinin bulunduğu bir ortamda, fakat onlarda Allah korkusu ve insanların değeri olduğu için siz değeri ve kıymeti düşük insanları yinede aralarına alırlar büyüklük ederek. Sizde insanlık denen hal ve vaziyet yerlerde ve silinmiş vaziyette. İnsanlığı henüz bile miyorsunuz? İnsanlık değerini halen öğrenememişsiniz?
Çalışın insanlık değerine, insanlık değerinin ne kadar kıymetli olduğunu öğrenmeye bakınız. Ancak bu yöntemlerle anlayabilirsiniz? Ve yine insanlığı anlayamadığınız dille değil, apacık ve bilinmeyen sözcüklerin değerinin kıymetini açıklayarak öğretirler ve siz değeri düşük insanlarda insanlık değerini anlamış ve öğrenmiş olursunuz. Kıymet verilecek kadar birisi olmaktan çıkmışsınız, kaybetmişsiniz kendiniz. Hakikatın eşiğinde yürüyerek insanlık değerinin nasıl olduğunu anlamaya ve kavramaya çalışın. Siz haysiyeti bozuk insanlar ancak böylelikle insanlığın değerini anlarsınız, size böyle yöntemler ve yol göstergeleri lazımdır öğrenmeniz için.
~~ Mehmet Taş ~~
YORUMLAR
Yaşadığım mahallenin sokağının duvarında bir yazı var.KOcaman artistik yazılmış rengarenk boyanmış bir yazı.Ne yazıyor bilir misiniz?İnsanlık hala yaşıyor yazıyor.İnsanlık o yazıda var sadece,gerçek hayatta bulmak samanlıkta iğne bulmak kadar zor.
Neye bu kadar sitem ettiğinizi çok iyi anlıyorum ama sanırım sitemi yanlış yere yapıyorsunuz sayın romantik.
Adalet hukuk hepimize lazım ve biz adaleti hukuku yok saydığımızda, kendi başımıza geldiğnde yine ondan medet umacağız. Bunu unutmayalım.
Hukuk adamları yazılmış kanunlar ile karar verirler girdikleri mahkemelerde. Kanunları yapanlar da TBMM gönderdiğimiz vekillerdir. O zaman önce yapılan kanunlara ses çıkartmamız gerek. Sonrasında onların çıkarttığı kanunları uygulamıyorsa hukuk adamları onlara sitemlerimiz olur. Yoksa bütün sitemler ve kokuşmuş yasalar TBMM'e aittir.
Bakın ne diyor başbakanımız" derelerin intikamı ağır olur" evet doğanın intikamı ağır olur. Eğer siz o dereleri islah etmeye çalışır, oralarda sırf oy alacağız,i zengin olacağız diye yapılaşmaya izin verirseniz, kanunları yok sayarsanız insanların başına da bu olmadık felaketler gelir.
Bu örneği henüz çok yeni olduğu için verdim.
Özel bir yazı. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize