- 646 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İSTANBULU SEL ALDI
İstanbul malum yerlerde malum manzaraları yaşadı sanki bu şehir bunlar yeni yaşamışcasına yönetim birimlerimiz oy kaygısıoyla suçlu arama telaşına düştüler ve buldularda suçlu hoyratca kullalınan dogaydı bu yaşananlar küresel ısınmanın bir yansımasıydı daha düne kadar yagmur duasına çıkanlar bugün suçu dogaya atmışlardı halkımız balık hafızalı oldugundan geçmişi hatırlamaya bilir hatırlayan biri olarak hatırlatmak isterimki bundan on dört yıl önce aynı yerler aynı şekilde sular altında kalmıştı önnem olarak o günden bu güne ne önlem alındı koskoca bir hiç önlem şöyle dursun
olmayacak şekilde yapılaşmanın önü açıldı ve lüks siteler yapılarak zenginlere satıldı bunların oluruna kim imza attı tabiki bugünki başbakan o günki belediye başkanı recep tayyip erdogan
yaptıkları tek şey göz boyayan bravo bak çalışıyorlar dedirten alt üst yan sag sol şeritli yollar dere yatagımı heylan olurmu bilene sopralımmı olmaksızın yapılmış onca para ve onca milli servet ben yaptım oldu mantıgıyla yapılmakta bunların yanlış oldugunu söyleyenleride susturmayı güzel demogojilerle alt etmeyi hep bilmişlerdir.
çünki bu ülkedeki en ucuz olan şey insan hayatıdır .
tehlike bununlada bitmiyor başbakan yapılacak üçüncü köprünün nerelerden geçecegini üç kişinin bildigini açıklamıştı yani planlamacı olan başbakanımız almış har
itayı elinde kalem işaretlemiş nerelerden geçerse dogaya zarar veririz diye düşünmeden çizmiş ondan sonrada çıkıp insanları suçluyorlar bunulada bitmiyor çavuş başında 2 b yasası dolayısıyla inanılmaz bir agaç katliamı yaşanmakta rant ugruna çocuklarımızın gelecegi elden gitmekte ama ne yazıkki bu para hırsı inançlı oldugunu söyleyen insanlarda
bu sebeple şunu demek istiyorum kefenin cebi yok beyler nedir bu para hırsı yedisülalenizi zengin ettiniz doymadınızmı birazda halk için gelecek için çalışın
YORUMLAR
sevgili kardeşim sizin gibilerin çogalması dilegiyle
acı ama sabah bir haber seyrettim ALLAHım ben nasıl bir ülkede yaşıyorum dedim
haberi sizinle paylaşmak istiyorum sekiz şehit haberini duymuşsunuzdur bunlardan biri ankarada kapıcı bir ailenin oglu bakın burda farklı olan ney başbakan gelir diye evdeki eski eşyalar alel acele degiştirilip yenileri getirtiliyor bu nasıl bir ülkedirki tüm degerlerini yitirmiştir.
evet bu ülkede en ucuz olan şey insan hayatı...doğa katledilip, orman alanları turizm yatırımları uğruna hesap kitap yapılmadan katledilmedi mi?...ve katlediliyor.17 ağustos 1999 depreminde 20.binden fazla insanımız ölmedimi? gel gelelim ne yazık ki bu ülkede duyarlı insanların söylemlerine hiç önem verilmiyor.taban arazilere konutlar yapılarak göz göre göre insanlarımız ölüme gittiler.bunda biz duyarsız insanların olduğu kadar yönetimdeki her kişinin büyük payı var.dağlara v sert zeminlare yapılması gereken evler taban arazilere yapılmıştır.hatırlarsanız eski cumhurbaşkanlarımızdan sayın Süleyman Demirel -Adapazarında burada patates fışkırıyordu..şimdi Toyota fabrikası fışkıracak- dememiş miydi?
okullarda çocuklarımıza ovalar tarım arazisidir diye öğretirken gel görelim ülkemizi yöneten her şeyi çok iyi bildiğini zanneden insanlar buralara menfaat, bilgisizlik vb.çıkarlarla buraların konutlara açılmasına meydan verdiler..dinimizde kıyametin kopacağını bilseniz bile ağaç dikin hadisine rağmen bu çok dini bilgileri görmezden gelen yöneticiler ve halkımız geleceği bugünden göremedikleri için bu acıklı sahneleri tekrar tekrar yaşamak zorunda bırakılıyoruz...milyonlarca ton topraklar göz göre göre erozyonla yok olup gitmekte tarımsal verimliliğimiz düşmektedir.işin acı tarafıda bu tür düzenlemelere müsaade eden liderlerin hiç yüzleri kızarmayarak toplumun karşısına çıkıp bize ders vermesidir...bir santim kalınlığında bir torağın oluşması için yaklaşık ortalama olarak 500 yıl gerekmektedir.yani bir metre toprak profilinde tarım yapılıyorsa e bunun hesabını da siz yapın...ne acı...
duyarlı yüreğinizi ve yazınızı kutlarım....çok beğeniyle okudum..
saygımla,,