- 857 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FIRSAT TANIMAK
Anlamak gerek birilerini… Anlamak ve tanımaya çalışmak… Bunu yaparken de o kişinin yerine koymak kendimizi. Anlayabiliyorsak anlayış beklemek sonra… İnsan karşısındakini anlıyorsa ona fırsat tanır.
Küçücük bir tohumu düşünelim: Bu tohumu çöpe de atabiliriz,toprağa da. Çöpe attığımız tohum, hiçbir varlık gösteremeden zaman içerisinde çürür. Toprağa attığımız tohum ise, yeşermek için uygun şartların oluşmasını bekler. Uygun şartlar oluşmazsa eğer, o tohum da bir süre sonra, yeşeremeden çürür ve içindeki cevherle birlikte toprağa karışır.
İnsan da böyledir. Eğer onu anlamaya çalışıp,uygun şartları oluşturmaz ve ona fırsat tanımazsak,o da içinde cevher taşıyan; ama yeşermesine fırsat tanımadığımız bir tohum gibi başını doğrultup kendi dünyasının dışına çıkamaz. İçindeki cevheri ortaya çıkaramaz. Dünyası, iki adım ötesi kadar sınırlı kalır. Ellerinin erişebileceği, ayaklarımın gidebileceği güzellikleri keşfedemez. Hayatla arasındaki sınırları zorlayamaya çalışırken yara alır. Sahip olduğu istidatları da gelişemeden körelmeye mahkum olur.
Bu nedenle hangi konumda olursak olalım, sorumluluklarını üstlendiğimiz kimselere imkânlarımız ölçüsünde çeşitli fırsatlar tanıyalım. Anne - baba isek çocuklarımıza, öğretmen isek öğrencilerimize, iş veren isek işçilerimize… Konuşmak istiyorsa eğer kişi, bu fırsatı ona tanıyalım;bırakalım konuşsun. Görünmeyen ellerimizle ağızlarını kapatmaya çalışmayalım. Belki de söyleyecekleri çok önemli şeyler vardır. Belki de onun düşünceleri bize bir ışık tutacak, yolumuzun aydınlanmasında yardımcı olacaktır. Konuştukları incitici, bizi yaralayıcı, zararlı sözler de olabilir. O zaman sabrımıza ve hoşgörümüze sığınarak biz doğruyu öğretelim ona.
Bir parça anlayış, küçük bir tebessüm, gönül okşayıcı bir çift söz birçok sıkıntıyı giderecek, birçok güzelliklere kapı açacaktır. Kalplerde huzur tohumları yeşerecek,gönül bahçelerimizde renk renk çiçekler açacaktır.Böyle bir bahçede kim soluklanmak istemez ki…
Ülkü Duysak
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.