- 2604 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yağmur Kokulum
Birtanem yağmur yağıyor. Seninle bakıştığımız o pencereyi açtım. Yağmuru seyrediyorum. Bir yandan gök gürlüyor; bir yandan yağmurun şıp şıp tatlı sesi kulaklarıma değiniyor. Hani daha önceden gök gürleyince korkardım ya artık korkmuyorum. Senin söylediğin gibi aklıma güzel şeyler getiriyorum. Ama bu güzel şeyler hep sen oluyorsun. Birtanem bu kez de ağlıyorum… Sakın ağlama derdin ya bende senin sözünden çıkmayayım diye ağlamam işte ama ne yapayım sanırım ağlayım diye yağmur yağmasını bekliyorum. Ben ağlarken yağmurdan fark etme diye. Bulutlar mı yoksa sevdiğim mi ağlıyor diye ikilemde kal diye; gök mü gürlüyor yoksa sevdiğim mi yas tutuyor anlama diye…
Sen de bana ağlamayacağım artık demiştin. Ama ben seni tanıyorum. Ben üzülmeyeyim, ben ağlamayayım diye söylemiştin onu… Her neyse birtanem umarım mutlusundur. Benden uzakta da olsan mutlu ol sen.
Böyle yağmur yağınca penceremi sonuna kadar açıyorum. Yağmur kokusu odama dolsun diye. Hemen hemen herkes yağmur kokusunu sever; ama be bir başka seviyorum. Çünkü ; senin kokuna çok benziyor “Yağmur Kokulum”…
En son konuştuğumuzda hastaydın birtanem. O sesini duyunca içim parçalanmıştı. Sana orda iyi bakmıyorlar sanırım. Sen de bakmıyorsun kendine, her şeyi kafana takıyorsun.. Zaten o yüzden burada yaşadığım zorlukları anlatmıyorum ya sana. Ben de moralini bozmak istemiyorum birtanem. Benden bir şey saklama derdin ama dayanamıyorum üzülmene …
Neyse sen de beni düşünüyorsun şimdi biliyorum, hissediyorum. Ve sen de ağlıyorsun. Çünkü ; yağmur yağıyor birtanem…
“Yağmur Kokulum” kokunu özledim…
Gözlerine bakıp “Seni Seviyorum” demeyi özledim…
Ne Olur Çabuk Gel…
NOT: Bu yazıyı saat: 03.44’te yağmur sesine uyanıp da , ağlayarak yazdım. Bu nedenle hatalarım varsa kusuruma bakmayın. Sağlıcakla kalın…