3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
5564
Okunma

1998 yılında geçirdiğim trafik kazası yüzünden ciddi bir kan ihtiyacı yaşadım..Erciyes üniversitesinde yattım ve çok kan kaybettim…Bir gün kadar komada kaldım…Komadan çıkınca durumu anlatmıştı annem..Ben de söz verdim iyileşirsem kan vermek adına..
Şükür 11 yılda 15 in üzerine kan verdim…Hiç sıkıntı çekmedim…
Bünyesel faklılıkların yaşanabileceği bir durum aslında kan verme işi…Herkese veremez elbette..Sağlıklı olması şart kan verecek kişinin..Bazı testler var…Bu testlerden sonra ufak bir iğne acısından öte bir sıkıntı çekmeksizin yapılabilecek bir eylem…Ayrıca olayın dini yönü de var…Peygamber efendimiz (SAV) 14 asır önce kan aldırırmış..Bu eylemin o günkü adı HACAMAT..Sahabe efendilerimizin içinden sırf bu işle görevli olanları bile varmış…Ayrıca Peygamberimiz (SAV) kan verince boy abdesti de alırmış..Ne güzel bir örnek bize…
Kan vermeyeli uzun zaman olmuştu aslında…Nevşehir in ana caddesindeydim..İftar sonrası yarım kalan işlerim için çarşıya çıkmıştım…Eski devlet hastanesi yani şimdiki çocuk hastanesi önünden geçerken KIZILAY ekibini gördüm..Organize bir ekip..Full her şey…Güler yüzlü , disiplinli, bilgili ve konuya ziyadesiyle hakim bir ekip vardı karşımızda..
Sağ olsunlar gereken her türlü tetkikten sonra canımızı bir iğne acısından öte yakmadan hallettiler işlerini..Kan verdikten sonra güleryüzlü personelin ikram ettiği KIZILAY marka maden suyu ile tekrar kan stoklamaya başladık…
Kaybedeceğimiz hiçbir şey yok ….Ama ya bir gün benim başıma gelen sizin de başınıza gelirse ? Kan ihtiyacınız olursa ?
Başınıza gelmeden bu toplumsal göreve odaklanın bence…
Akacak kan damarda durmazmış..
Tunar ÇALIŞKAN / 07-09-2009 / Nevşehir