21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1109
Okunma
KÜRTÇE TIP KONGRESİ YAPILAMAZ
Diyarbakır Tabip Odası “Mezopotamya Tıp Günleri Kongresi” adı altında bir etkinlik düzenlemiş bulunuyor. Bu etkinliğin 22-24 Ekim günleri arasında Diyarbakır’da yapılacağı ve kongre dilinin Kürtçe olacağı yolunda açıklamalar yapıldı. Amaç tıpla ilgili bir çalışma yapmak değil, doğrudan doğruya Türkiye’deki Kürt varlığını dünya kamuoyuna kabul ettirmeye çalışmak ve bölücü propaganda yapmaktır.
Aslında, bu girişimler bundan tam 5 yıl kadar önce başlatılmıştı. 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle, TTB’nin resmi yayın organı olan Tıp Dünyası’nın 2005 yılı sayısında “Çözüm Demokratikleşmede” başlığı altında şu görüşlere yer verilmişti:
“Türkiye’nin bütün sorunları gibi, adına ister ‘Kürt Sorunu’ diyelim, ister ‘Güneydoğu Sorunu’ diyelim, bu sorunun da toplumsal diyalog ve empatik bakış açısıyla barışçıl ortamda demokratik yöntemlerle ele alınmasından yanayız. ”
Ayrıca, günümüzde bu etkinliğin düzenleyicilerinden olan Prof. Dr (!). Şebnem Korur Fincancı da “Ku derete deşiya” yazısıyla, bugün güncellik kazandırdıkları konuyu daha o günden dile getirmeye başlamıştı.
Yapılan girişimlerin, sinsice çalışmalar sonunda semeresini şimdi vermeye başladığı görülüyor. Hekimlik mesleğine yakışmamakla kalmayıp, hekimlik ilkesine tamamen aykırı düşen bir tutum içinde olanların, artık gemi iyice azıya aldıkları görülüyor. Bir zamanlar kapalı kapılar ardında yürüttükleri faaliyetlerini şimdi açıktan açığa vurma cesareti kazandıkları ve şu anda kendileri için çok müsait bir ortam yakalamış oldukları anlaşılıyor. Malum, “Kurt dumanlı havayı severmiş”denir.
Ne anlama geldikleri henüz açıklanmamış açılımların yarattığı huzursuzluk ortamı, bölücülerin harekete geçmeleri için en uygun bir fırsat olmuştur. Ancak, bu kişilerin, bu düşüncelerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyecekleri konusunda henüz kesinleşmiş bir durumdan söz edilemez. Zira bu ülkenin Anayasa ve yasaları, kendisini koruma, kollama ve savunma dinamikleri vardır. Cumhuriyet Savcılarımızın bu konuda, görev sorumlulukları içinde hareket ederek, gerekenleri yapacaklarına inanıyoruz.
Birinci olarak; bir Tabip Odası tarafından bu tür bir eylemin düzenlenmesi; 6023 Sayılı Türk Tabipler Birliği Yasası’nın 1.ci ve 3.maddelerine aykırıdır. Aynı zamanda, yapılmak istenen eylem “Tıbbi Deontoloji Tüzüğü” nün 2.Maddesine de aykırıdır. Zira bu maddede; “Tabip ve Diş Tabii; hastanın cinsiyeti, ırkı, milliyeti, dini ve mezhebi, ahlaki düşünceleri, karakter ve şahsiyeti, içtimai seviyesi, mevkii ve siyasi kanaati ne olursa olsun” insanlar arasında ayırım yapılamayacağı hükmünü haiz bulunmaktadır.
Yapılmak istenen eylem, hekimler arasındaki münasebetleri bozması açısından aynı yönetmeliğin 6.ıncı, 7.ci ve 37.ci maddelere de aykırıdır.
Öte yandan; yerleşmiş kongre geleneğine göre, Tıp Kongrelerinin, kongrenin yapıldığı ülkenin resmi dili üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğinden, bu eylem “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi dili Türkçe’dir” hükmünü taşıyan Anayasamızın 3.maddesine de aykırı bulunmaktadır.
Bütün bu nedenlerle, TC vatandaşları ve Türk Hekimleri arasında ikileşme ve bölünmeye neden olabilecek böyle bir kongrenin yapılması yasalarımıza aykırıdır. Bununla ilgili olarak tüzel kişiliğimiz adına gerekli mercilere yasal başvurularda bulunulacaktır.
Hekim meslektaşlarımın bu konuda sağduyu ve soğukkanlılıkla hareket edecekleri inancıyla kendilerine en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. Sadık ÖZEN
Hekim Yazarlar Birliği Derneği
Genel Başkanı