- 1052 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
KÜRTÇE TIP KONGRESİ YAPILAMAZ
KÜRTÇE TIP KONGRESİ YAPILAMAZ
Diyarbakır Tabip Odası “Mezopotamya Tıp Günleri Kongresi” adı altında bir etkinlik düzenlemiş bulunuyor. Bu etkinliğin 22-24 Ekim günleri arasında Diyarbakır’da yapılacağı ve kongre dilinin Kürtçe olacağı yolunda açıklamalar yapıldı. Amaç tıpla ilgili bir çalışma yapmak değil, doğrudan doğruya Türkiye’deki Kürt varlığını dünya kamuoyuna kabul ettirmeye çalışmak ve bölücü propaganda yapmaktır.
Aslında, bu girişimler bundan tam 5 yıl kadar önce başlatılmıştı. 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle, TTB’nin resmi yayın organı olan Tıp Dünyası’nın 2005 yılı sayısında “Çözüm Demokratikleşmede” başlığı altında şu görüşlere yer verilmişti:
“Türkiye’nin bütün sorunları gibi, adına ister ‘Kürt Sorunu’ diyelim, ister ‘Güneydoğu Sorunu’ diyelim, bu sorunun da toplumsal diyalog ve empatik bakış açısıyla barışçıl ortamda demokratik yöntemlerle ele alınmasından yanayız. ”
Ayrıca, günümüzde bu etkinliğin düzenleyicilerinden olan Prof. Dr (!). Şebnem Korur Fincancı da “Ku derete deşiya” yazısıyla, bugün güncellik kazandırdıkları konuyu daha o günden dile getirmeye başlamıştı.
Yapılan girişimlerin, sinsice çalışmalar sonunda semeresini şimdi vermeye başladığı görülüyor. Hekimlik mesleğine yakışmamakla kalmayıp, hekimlik ilkesine tamamen aykırı düşen bir tutum içinde olanların, artık gemi iyice azıya aldıkları görülüyor. Bir zamanlar kapalı kapılar ardında yürüttükleri faaliyetlerini şimdi açıktan açığa vurma cesareti kazandıkları ve şu anda kendileri için çok müsait bir ortam yakalamış oldukları anlaşılıyor. Malum, “Kurt dumanlı havayı severmiş”denir.
Ne anlama geldikleri henüz açıklanmamış açılımların yarattığı huzursuzluk ortamı, bölücülerin harekete geçmeleri için en uygun bir fırsat olmuştur. Ancak, bu kişilerin, bu düşüncelerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyecekleri konusunda henüz kesinleşmiş bir durumdan söz edilemez. Zira bu ülkenin Anayasa ve yasaları, kendisini koruma, kollama ve savunma dinamikleri vardır. Cumhuriyet Savcılarımızın bu konuda, görev sorumlulukları içinde hareket ederek, gerekenleri yapacaklarına inanıyoruz.
Birinci olarak; bir Tabip Odası tarafından bu tür bir eylemin düzenlenmesi; 6023 Sayılı Türk Tabipler Birliği Yasası’nın 1.ci ve 3.maddelerine aykırıdır. Aynı zamanda, yapılmak istenen eylem “Tıbbi Deontoloji Tüzüğü” nün 2.Maddesine de aykırıdır. Zira bu maddede; “Tabip ve Diş Tabii; hastanın cinsiyeti, ırkı, milliyeti, dini ve mezhebi, ahlaki düşünceleri, karakter ve şahsiyeti, içtimai seviyesi, mevkii ve siyasi kanaati ne olursa olsun” insanlar arasında ayırım yapılamayacağı hükmünü haiz bulunmaktadır.
Yapılmak istenen eylem, hekimler arasındaki münasebetleri bozması açısından aynı yönetmeliğin 6.ıncı, 7.ci ve 37.ci maddelere de aykırıdır.
Öte yandan; yerleşmiş kongre geleneğine göre, Tıp Kongrelerinin, kongrenin yapıldığı ülkenin resmi dili üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğinden, bu eylem “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi dili Türkçe’dir” hükmünü taşıyan Anayasamızın 3.maddesine de aykırı bulunmaktadır.
Bütün bu nedenlerle, TC vatandaşları ve Türk Hekimleri arasında ikileşme ve bölünmeye neden olabilecek böyle bir kongrenin yapılması yasalarımıza aykırıdır. Bununla ilgili olarak tüzel kişiliğimiz adına gerekli mercilere yasal başvurularda bulunulacaktır.
Hekim meslektaşlarımın bu konuda sağduyu ve soğukkanlılıkla hareket edecekleri inancıyla kendilerine en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. Sadık ÖZEN
Hekim Yazarlar Birliği Derneği
Genel Başkanı
YORUMLAR
İşte size 2002 den bu yana izlenen hükümet politikaların yansıması...
Sayfadaki yorumlar buna delildir
Önce bir konu at ortaya sonra geri çekil ses dinle... nabız yokla... en uygun zamanda tekrar konuyu ısıtıp oldu bittiye getir hoopp meclisten geçir oldu da bitti Maşallah.
İyi de akan kan sünnet kanı değil. Vatan evladının kanı.
Ayrıca sünnetteki gibi altın getirip takmıyor işbirliköiler... aksine ülkenin altın da dahil tüm servetinin sahibi oluyorlar !
Millet bu konularu tartışa dursun. Sn. Hüzünlü şarkımın da belirttiği üzre :Atı alan Üsküdar'ı geçti !
Millet kısır kavgalarla boğuşsun dursun.
Aklıma hep takılan bir soru var. Neden hep kürt denince Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız alınganlık gösterip terörist etiketi yapıştırılmış gibi alınganlık gösteriyorlar ?
Ben de bu vatanın bir evladıyım, bir ferdiyim Türkiye Cumhuriyetinin varlığına, bölünmez bütünlüğüne sevgim ve saygım var hem terörü de lanetleniyorum yazmazlar ki ?
Gerçekten sorulması gereken şu : Ayrımcılığı kim yapıyor ?
Saygımla
Sevgili Güldane Kardeşim,
Hiç olmazsa sizin beni yanlış değerlendirmemenizi beklerdim. Ben ülkemdeki terör olaylarını asla Kürt kökenli vatandaşlarımızla özdeşleştirmiyorum. Bunları kimlerin yaptığını sizler de biliyorsunuz ben de. Tam aksine, emperyalistlerin Türk-Kürt kardeşliğinden rahatsızlık duyduklarını ve ulus olarak sahip olduğumuz kültür mozayığımızı kullanarak bizi bölmeye çalıştıklarını yazıyorum. Ve ben bu gerçeğe inanıyorum. Çünkü emperyalistler yüz yılı aşkın süredir bu çabaların içinde olmuşlardır. Ama, her şeye rağmen bu çabaları boşuna çıkacaktır. Çünkü biz asla bölünmeyeceğiz.
Fikirlerime peşin fikirli olarak karşı çıkılacağına ne söylemek istediğimin iyi algılanmasını ve anlaşılmasını isterdim. Dikkat edilirse fikirlerimi açıklıkla ifade ediyorum . Hiçbir art niyetim ve gizlemeye çalıştığım hiçbir düşüncem yok. Dilerim beni anlarsınız.
Sevgilerimle...
Not: Hakaret içeren söylemleri dikkate almıyorum ve onları yanıtlayarak daha çok kırgınlık yaratmak istemiyorum. Yoksa bunlara karşı benim de söyleyebileceğim pek çok şey olur. Keşke beni yakından tanımış olabilseydiniz.
söylediklerinizi kimse yanlış anlamıyor doktor bey ....
tıp dili latince olduğuna göre
ne türkçesi
ne de kürtçesi bir anlam ifade eder
kongre yapıldı diye ülkeyi böldünüz milleti ayaklandırdınız
helal olsun size
insaf
insaf
insaf
insaf
siz sadece bu yazıyı yazarak kendinizi anlamsız bir hale
getiriyorsanız
sizi Allah(c.c.) a havale ediyorum..
29-08-2009
Tıp Kongresi ilk kez Kürtçe yapılacak
Diyarbakır'da 22-24 Ekim tarihlerinde, ilk kez tıp dilinde Kürtçe'nin ortaklaştırılması amacıyla "Rojên Tenduristiye ya Mezopotamyaye (1. Mezopotamya Tıp Günleri Kongresi)" yapılacak.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı, Türkiye ve dünya tarihinde ilk kez bir tıp kongresinin Kürtçe yapılacağını belirterek, uluslararası bir nitelik taşıyacak kongreye Irak, İran, Suriye ve Türkiye'de yaşayan hekimlerin yanı sıra ve Avrupa'dan da çok sayıda Kürt hekimin katılacağını söyledi.
İlyas AKENGİN / DİYARBAKIR (AHT)
Hükümetin " demokratik açılım" ile ilgili başlattığı çalışmalar meyvesini vermeye devam ediyor. Köylere Kürtçe isimlerin iadesinin ve üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin kurulması tartışılırken, Diyarbakır'da önümüzdeki ay Tabipler Odası tarafından gerçekleştirilecek tıp kongresi, Kürtçe yapılacak.
Diyarbakır Tabip Odası öncülüğünde 22-24 Ekim tarihleri arasında Cegerxwîn Kongre ve Toplantı Salonu'nda ?Rojen Tenduristiye ya Mezopotamyaye' (1. Mezopotamya Tıp Günleri)" Kongresi düzenlenecek.
TİP eski Milletvekili Dr. Tarık Ziya Ekinci'nin onursal başkanlığını yapacağı kongrenin başkanlığını ise Dr. Selim Ölçer üstlenecek. Kürtçe yapılacak olan kongreye Irak, İran, Suriye ve Türkiye'den doktorların yanı sıra Avrupa'dan da çok sayıda hekim katılacak. 300'ü aşkın hekimin katılacağı kongrede konuşmalar, simultane sistemi ile aynı anda Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olarak aktarılacak. Kongrede 'Yakındoğu'da sağlık sistemleri', 'Pravmatik stres bozuklukları', 'Bölgedeki enfeksiyon hastalıkları', ?Kolotekral kanserler de erken tanı ve tedavi' gibi konular da ele alınacak.
Tıp alanında Kürtçe bir terminolojinin oluşturulmasının hedeflendiği kongrede, Ortadoğu ülkelerine yönelik sağlık politikaları ve uygulamaları ile bunların yarattığı sorunlar mercek altına alınacak. Tıp Kongresi'nin uluslararası sağlık alanında derecelendirilmesi için Türk Tabipler Birliği'ne (TTB) başvurularak, izlenilmesi istendi.
Kongreye ilişkin bilgi veren Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Selçuk Mızraklı, Mezopotamya Tıp Günleri olarak ifade ettikleri kongre hazırlıklarına geçen yılın ekim ayında başladıklarını söyledi. Mızraklı, "Tıp alanında ne yazık ki Kürt dilinin yeterince gelişemediğini görüyoruz. Biz bunu mümkün olabildiğince kendi yeteneklerimiz ve yoğunlaşmamız çerçevesinde aşmaya çalışacağız. Gerek Kürt dilinin tıp kullanımını zenginleştirmeye gerekse de Kürtlerin yaşamış oldukları ortak alanlardaki, farklı ülkelerdeki coğrafyalarındaki sağlık sorunlarını da paylaşarak ortaklaştırarak çözüm yolları üzerine kafa yormaya çalışacağız" dedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI KÜRTÇE BİLEN PERSONEL ALSIN
Kongrenin başta Kürt hekimlerinin bir araya gelmesini sağlayacağını ifade eden Mızraklı, "Kürt hekimlerinin gerek başka ülkelerden başka milletlerden meslektaşları ile bir araya gelerek, bu coğrafyanın ortak sorunlarını veya hekiminin özgün anlamında sorunları paylaşmalarını sağlayacağız. Ama en önemlisi Kürt dilini burada kullanmak hem de tıp literatürüne Kürt dilini sokmak, hem de Kürt hekimlerin tıp terminolojisini zenginleştirmeleri açısından yararlı olacaktır. Sağlıkta özellikle hasta hekim ilişkisinde kullanılan dilin ortak olması her iki tarafın bildiği bir dil üzerinden gitmesi oldukça önemlidir. İnsanlara biz sağlık hizmeti verirken ?bir dili öğren de gel. Ondan sonra size sağlık hizmeti veririm' derseniz yanlış yaparsınız. Bunun değişmesi gerekiyor. Şunu görmek gerekiyor, hasta ile hekim arasındaki ilişki mahremiyet içeren oldukça ayrıcalıklı bir ilişki biçimi ise, burada yapılması gereken insanlara bu hizmeti verirken onların kendi ana dillerinde olmasının önemlidir. Önümüzdeki dönemde de sağlıkta kullanılabilecek düzeyde Kürtçe kursların da gündeme geleceğini düşünüyorum. Hatta Sağlık Bakanlığı personel istihdamında Kürtçe bilen personele dikkat ederse bölgedeki sağlık hizmeti daha iyi olacaktır" şeklinde konuştu. (ALINTI HABER)
...................................
Şİmdi siz bunun neyine karşı çıkıyorsunuz sevgili sadikozen? Benim anlamadığım bir diğer konu da Kürtlerle ilgili ne zaman bir şeyler yapılacak olsa bunu TERÖRle bağdaştırıyor olmanız ki bu hiç de doğru bir yaklaşım değil . Ben diğer yazılarınıza da göz attım ve genelinde böyle düşünüyorsunuz. Kürtlerden bahsedilince neden ayrımcılıkla ya da terörizimle eş değer görüyorsunuz? Bu handikaplıktan lütfen kurtulalım derim artık. Bu sorun artık Devlet, adalet düzeyinde tartışılmaya başlanmış ki ben sizin bu yaklaşınızı oldukça tutucu buluyorum ki üstelik önemli bir kurumun önemli bir yerinde görev yapan birisi olarak doğrusu bu düşünceleri size pek yakıştıramadım...
Sevgilerimle...
Yazdıklarımı Anlamayanlara;
Bir fikir tartışmasına girenler, karşısındaki insanların fikirlerine saygı duymasını bilmelidirler. Ben bunu yapabilen biiriyim. Bu kurala uymasını bilmeyenler fikir tartışmalarına girmemeliler. Tehditle, kaba sözlerele, hakaretlerle ve kaba kuvvetle kendilerini gibi düşünmeyenleri sindirmeye veya korkutmaya kalkışmak çok ilkel bir davranıştır.
Ben ileri yaşta bir vatandaşım. Allah'ın bana ne kadar ömür biçtiği bilinmez. Tehdit edenler arasında ömrümü kısaltabilecekler de olabilir. Ama umurumda edeğil. Az veya çok yaşarım, ama adam gibi yaşarım ve inandığım fikirleri ölünceye kadar savunmaya devam ederim.
Benim bu dünyadan göçüp gitmem, bana karşı olanları rahatlatabilir mi? Bunu hiç sanmıyorum. Zira, benden sonra benim fikirlerimi devam ettirecek milyonlarca insan vardır. Yani benim bu dünyadan göçmem bu insanlar için bir çare değil.
Yapmak istediğim şey, vatanımda birlik ve beraberliğin korunması, milletçe elele, huzur ve rafah içinde yaşamamız ve geleceğe güvenle bakabilmemizdir. Ben ayrılıkçı değilim ve tam aksine ayrılıkçıların, bölücülerin karşısındayım.
Ayrılıkçı fikir güdenleri Allah islah eylesin !
Nasıl gibileri sevelim ya ayrılıkçı, bölücü, çocuklarına pkk aşkını aşılayan şerefsiz bir adamı lider kabul edenleri mi sevelim.
Güzel günlermiş, fare gibi çoğalıp bu ülkenin bütün güzel şehirlerini ne hale getirdiniz?Sizin güzel günler dediğiniz bu mu?
Gidin çocuklarınız ve annelerinizi eğitin biraz bırakın bu işleri...
Bu ve bunun gibiler genelde kendileri gibi düsünen kürtleri cok severler...Onlara kardes, ciger, ana , baba derler...
Yeterki düsüncelerine yardimci ve taraf ol...
Yeter artik Rahat birakin insanlarida konustuklari dilleride...
20 yil sonra bu tip insanlar bu dünyadan göcüp gidince Türkiyenin daha güzel yerlere gelecegini düsünüyorum..
Artik bu zihniyet yok olmali..
Sevgili Exani,
Açıklamana bile gerek yok. Senin olgun bir Kürt kökenli kardeşim olduğun anlaşılıyor. Benim eleştirdiğim senin Kürtçe konuşmam değil. Ben yıllarca Kürt kökenli vatandalşlarımla içice yaşadım, ve onlarla en yakın ilişkiler içinde oldum, onlara hizmet ettim ve onları sevdim.
Yanımda hep Kürtçe bilen bir eleman çalıştırdım ve kendim de Kürtçe öğrenmeye çalıştım. Bunları yapan biri Kürtçe konuşulmasına düşman olabilir mi? Ama benim dile getirdiğim konu bu değil. Bu konuda yazılmış bir yazım daha var. Şimdi bu siteye onu da koyacağım. Bu şekilde amacımın ne olduğunun daha iyi anlaşılacağını sanıyorum.
Sana en derin sevgilerimi sunuyorum.
Sevgili Keve, yazdıklarımı hep yanlış anlıyorsun. Ben bir tıp adamı olarak tıp kongrelerini takip eden biriyim. Bu tür bir kongre olmaz. Bunun Kürt kökenli vatandaşlarımın Kürtçe konuşmalarıyla bir ilgisi yok. Ben yazımda bu tür kongrenin sakıncalı olduğunu yazdım ve bunun yasal olarak mümkün olamayacağını ifade ettim. Eğer okuduklarını anlayamıyor ve sağlıklı değerlendiremiyorsan bu tür tartışmalara girmemen iyi olur.
Benim içimde zehir falan yok. Benim içim sevgi dolu. Bu sevgide Kürt kardeşlerimizin de payı var. Bunu her fırsatta dile getiriyorumj. Ne yazık ki zehir senin beyninde. Önyargılardan kendini kurtarmaya çalışmalısın. Farkında değil misin, ben sana kardeşim diyorum ve sana Sevgili Keve die hitap ediyorum.
O zehir önce sahibini bitirecek diye beni tehdide kalkışıyorsun. Yoksa senden ve senin gibilerden korkacağımı mı sanıyorsun. Eğer böyle sanıyorsan aldanıyorsun. Ben sadece Allah'tan korkarım. Yazıklar olsun sana. Benim amacım senin gibi cahilleri biraz eğitmeye çalışmak.Her ne olursan ol, sen yine de benim kardeşimsin.
Allah senin gibi ayrılıkçıları islah eder inşallah ve sen de sevgiden ve saygıdan nasibini alırsın.
Her geçen gün, senin gibi uykuda olanları uyandırmamın zor olduğunu anlıyorum. Ama yine de ben yoluma devam edeceğim. Çünkü memleketimizin buna ihtiyacı var.
Sevgilerimle...
sadikozen tarafından 9/6/2009 5:02:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
sadık özen, bu kin nefret nereden geliyor?
eğer doğruysa ismin önündeki ünvan vay ülkemin haline.
benim bildiğim kadarıyla zehir doktorlara yanaşmaz. çünkü kendileri panzehirdir. ama bakıyorum ki her tarafını zehir kaplamış. üstelik de çevreye saçıyorsun. merak etme o zehir önce sahibini bitirecek.
bu yazınızdan dolayı ayrıca sizi kutluyorum. çünkü bu yazınızla uykuda olanları uyandırmış oluyorsunuz.
Birilerinin kürtçe konuşmaları neden bu kadar zorunuza gidiyor anlamış değilim...Neden her fırsatta bu insanları, hain ya da bölücü olarak nitelendiriyorsunuz anlamış değilim...Olaya doktor gözüyle değil, insan gözüyle bakın...Birileri kürtçe konuşuyor diye kimsenin ülkesi bölünmez...Bu kadar korkak olmayın..Türkiye güçlü bir ülke...Yoksa buna inanmıyor musunuz...Yılardır, Kürtleri yok sayan, onların dillerini, kültürlerini ve de yaşayışlarını yok saymakla kalmayıp, onlarla alay eden, hatta onlara hakaret eden Türkler, nedense Allah'ın sevgili kulu oluyor...Yaptıkları zulümlere gözlerini kapatıp, masumane davranışlarla kendilerini adelet dağıtıcısı, hoşgörü insanı olarak görüyorlar...Ne kadar ilgiç ve tuhaf bir durum..Ama iş bir Kürdün hak aramasına gelince, nedense o kürt, hemen hain ve bölücü damgası yiyor...El insaf...El insaf...
Burda yazılanlar sadece, sizin yazınıza yönelik değil...Ben genele söyledim...
Bir hata etti isem, kusura bakmayın...Saygılar...
Atı alan Üküdar'ı geçmiş!
Bayrak iki olmuş,
Sınırlar gayri resmi çizilmiş.
Apo celladı ülkesine reis olmuş.
Yandaşları meydanlarda boşa direk dikmiyor.
Çocuklar boşuna demiyor, pkk benim abimdir, ablamdır, dayımdır diye!
Atı alan Üsküdar'ı geçmiş efendim.
Uyusun Türk genci, uyuşturulsun, uyutulsun...
Gelecek karanlık...
Bugün kürtçe, yarın lazca, öbürgün rumca..E bayrak ve toprak ta lazım..
Atı alan üsküdar'ı geçmiş efendim.
Saygılar..
Ben olgun bir kürdüm,
Pratikte,uygulamada kürtçeye karşı ilgim zayıf,
Kürtçenin özgür bırakılması beni mutlu ediyor,
Çünkü ülkem için bşbelası sorunun kaynağı gösteriliyor,
Ne sesin eleştirini yadırgıyorum,ne de Kürtçe Tıp Kongresini,varsın kürtçe yapılsın umarım kürtçe anlayan 40-50 doktor biraray gelir.
Kürtçe sorunu göndemden düşerse birileri çok şey kayıp eder bu onun çalışmalarıdır kanaatimce.