Gelecek Sekiz Yılım 4
Başımın içinde düşünceler oradan oraya gezinirken bir iş gününü bitirmiştim. Şimdi eve gidip dinlenmeliydim. İnsan ölüm tarihini bilerek nasıl yaşardı? Kalan bu sayılı zamanı nasıl geçirirdi..
İşten ayrılmalımıydım acaba? Ya ayrıldığım zaman Hicran dan koparsam. Ya arkadaşlığımız bu şekilde devam etmezse? İşte o zaman bittiğim gün olur; beklide ölüme erken gidebilirdim.
Hicran bana seslenerek arkamdan hızlı adımlarla geliyordu. Arkamı döndüm ve ona baktım. Gözümde, bugün arabada o o….. çocuğu ile yaşadıkları canlanıyordu. Ama bana doğru hızlı adımlarla yaklaşırken vücut hatları beni tahrikde ediyordu. Bir anda aklımdan bugün bana gelmesini istemek geçti. O ise yanıma geldiğinde bir yerlerde içmek istediğini bugün çok mutlu olduğunu söyledi. Biran donup kaldım ve “ Herhalde mutlu olmalısın bugün bacak arandan tutta göğüslerine kadar elletmediğin yer kalmadı! Ben mi mutlu olmalıydım?”
Akşam iş çıkışı bir bara gittik. Hicran mutluluğundan olsa gerek oldukça içmiş ve sarhoş olmuştu. Yine akşamın ilerleyen saatlerinde, hava kararmak üzereyken bir taksi ile önce onu bırakıp daha sonrada ben evime gidecektim. Taksiye biner binmez omzumda uyuyakalmıştı Hicran, diğer bir adıyla sızmak! Bir anda karar değiştirerek benim evime gitmeye karar verdim. Hicran ın bütün çıplak vücudu gözümün önündeydi. Ama bütün vücudu. Çok fazla bir zaman geçmeden eve gelmiştik. “Borcum ne kadar?” Taksicinin parasını ödedikten sonra onu kucağıma alıp apartmanın içerisine kadar girdim. Hicran ayılmış. O o…… çocuğunun ismini sayıklıyordu. Ben ise artık sinirden daha hızlı adım atarak onu bir an önce odaya, evime atmak istiyordum. Hicran onun ismini sayıkladıkça ellerim titriyor kapının anhtarını kilide geçirmekte zorlanıyordum. Nihayet kapıyı açıp içeriye girmiştim. Onu hemen salonumdaki ikili koltuğa uzattım.Ayılması için kahve yapmayı planlıyordum.
Ben ne yapıyordum? Hicranı bu şekilde kaç kere bulabilirdim ki? Yanı başında ayakta onu seyrediyordum. Dudakları ve göğüslerinin aralığı beni deli ediyordu. Onu yavaşça soymaya başladım. İncitmeden! Önce üstünü çıkardım. Südyeni beyaz çok hoş bir südyendi. O bile beni etkiliyordu. Dolgun göğüsleri ölüme giden beni belkide gördüğüm en son güzel şey olarak çok etkiliyordu. Daha sonra südyenini çıkardım. Elimi göğüs uçlarında gezdirdim. Mükemmel! Mükemmel! Mükemmel! Daha sonra alt kısmını çıkardım. Tanrım! böyle bir güzellik böyle bir vücut bir arada.. önce usulca dudaklarından öptüm. Dudaklarına dilimi dokundurarak o rujun tadını aldım.. Hicran ın pürüzsüz vücudu gözlerim önünde,ellerimin içinde cayır cayır yanıp eriyrek su gibi akıyordu. Ellerim i bacak arasına attım ve tam okşarken dudaklarından bir öpücük daha almak üzereyken birden gözlerini açtı. Ve biraz önce altımda zevkten inleyen Hicran avuçlarını yüzüme dayayıp iterek beni yere düşürdü. Başı ağırıyordu. Koltuktan kalkacak gibi bir hali yoktu. Yinede toparlanmaya çalıştı ve başarılı olamayınca tekrar sızıp kaldı. Vücudunun ıslanan yerleri şu anda elimin altında ve sadece benimdi. Bu gece ona her istediğimi yapabilirdim.
O gece sızmış bir halde onu evine bıraktım.. Ertesi sabah işe geldiğinde ben koltuğumda oturuyordum. O ise yanımdan geçerken bana oldukça kızgın bakıyordu. Masasına oturdu. Birkaç dakika geçmiştiki hızlı adımlarla yanıma gelerek dün geceyi sordu. Ona “ İçtik ve ben seni taksiyle eve bıraktım. Sonrada ben evime gittim.” Dedim. “Ama sen….. Ama sen!” dedi ve bir şey hatırlamadığı için “Kusura bakma” diyerek tekrar masasına döndü. Şimdi beni rüyasında gördüğünü düşünecekti. Benim her zaman içtiğimde onu rüyamda gördüğüm gibi.. Artık vücudunun her yerinde ellerimin dudaklarımın izi vardı. Bu bile beni ölüme giderken mutlu edecekti. Ama daha bitmemişti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.