YÜREK SIKINTISI
İnsanoğlu yüreğinin sesini işitmemek için kendisine türlü oyunlar oynar;çeşitli tuzaklar kurar.Bu durumuyla,çocuğunu ağlatmamak için oyuncaklarını onun önüne koyan,birini kaldırıp diğerini önüne sıralayan bir evebeyni andırır.
Gün ışıyıp yatağından kalktığında görevine gitmek için aceleyle hazırlanır.Gün boyu çeşitli bedeni ve ruhi yorgunluklarla güçten düşer ve kendisini eve zor atar.Biraz dinlendi mi ruhu daralır sıkılmaya başlar.Hakikatte bu sıkıntı,meşguliyetlerden sıyrılan o insanı , aklının zorlamasıdır; ’Biraz da kendinle ilgilen!’ demesidir.Vicdanının derinden derine ’nereden gelip nereye gittiğini, hayattaki görevinin ne olduğunu’ sormasıdır.’
Ruhundaki bu manevi çalkantıyı doğru teşhis edemeyen adam,nefsine tabi olur, bir eğlence yeri veya dedikodu meclisi arar. Bu ve benzeri tedbirler para etmez ve vicdan ve akıl onu bir hayli sıkıştırırlarsa, bu sefer içki yahut uyuşturucu ile aklını sersemleştirir.Etrafı tozpembe görmekle herşeyin değişeceğini sanır.
Halbuki değişen daha doğrusu kaybeden yalnız kendisidir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.