Rehin Hayatlar_16
[ kalin
***Tövbe de kız!...*****
Ekrem,omzuma koyduğu elinin parmaklarıyla canımı acıttığının farkında değildi.Yerimden azcık kımıldayarak elinden kurtulduğumda;iki adım ötedeki kanepeye gidip oturduğu zaman sanki omuzları çökmüş,bakışlarını belirli bir noktaya sabitlemiş gibiydi.
Kapı zilinin çaldığında hiç istifimizi bozmadan birbirimize baktık.İkimizinde kalkıp kapıyı açmaya niyeti yok gibiydi.Kapı zili tekrar çalınca gözlerimizle konuşmaya başladık."Kalk kapıyı aç.Olmaz ,sen aç."zilin tekrar ve uzun uzun çalmasıyla dayanamayıp konuşmak zorunda kaldım.
_"Kapıya bakarmısın? Lütfen...,ben yüzümü yıkayacağım" diyerek lavaboya doğru yürüdüm.
Ekrem gönülsüz gönülsüz kapıyı açmaya giderken ,gelen her kimse oturma odasına geçecek olur ve beni görür diyerek banyodaki lavaboyu kullanmaya karar verip banyoya gittim ve kapıyı kapattım.Kapıyı kapattığım için önce gelenin kim olduğunu anlayamadım.
_"Allah aşkına nerdesiniz siz yaaa?...Kapıda ağaç oldum,az daha açmasaydınız dönüp gidecektim."diyen Neriman ablanın sesini duyunca,ağlamamak için dudaklarımı ısırmaya ,gözlerimide sıkı sıkı yummaya çalıştıysam da göz pınarlarım öyle bir coşmuş ki;engellemek şöyle dursun,"buyur ak!..."diye önünü açmışım sanki.
Kızaran göz etrafıma hafifce renkli far sürüp,kalem,ruj derken ufak tefek rötuşlarla en azından Neriman ablamın yanına çıkacak duruma gelmiştim.
Ben banyo kapısından çıktığımda Neriman ablam iki üç adım ileride salon kapısının önündeydi.Koşar adım yanına varıp hiç konuşmadan ve yüzüne bile bakmadan direk boynuna sarılıp,"Çok özledim seni" dememle ,göz yaşlarıma da,"buyur, rahatca dilediğin gibi ak!.." diyerek başladım ağlamaya.
_"Dur kız!...Az daha düşürecektin beni,cepheye asker gönderir gibi ne biçim sarılıp ağlamak bu?Az çekil geriye önce bi yüzünü göreyim,sonra gene ağlarsın."
Geriçekilip elimden geldiğince gülmeye çalışarak;
_"Orhan abi nerde? Siz ikiniz gelmiyormuydunuz?"
_"Sorma.Tam Cankurtarana geldik bi telefon...Hazal havuzda kayıp ayağını incitmiş.Hastaneye gidip filim çektirmişler,ayak tarağında küçük bir çatlak varmış,bir müddet üzerine basmasın dediklerini duyunca Orhan nerdeyse beni oracıkta indiriverip geri gidecekti.Bende geleyim dedim ama ta buraya kadar gelmişken sen bari kal dedi.Şimdi ben de içeriye girersem üç-beş derken gecikirim ,onları görüncede hemen kalkamam en iyisi sen hemen in ben döneyim deyip gitiii....."
_"Geçmiş olsun.Çok üzüldüm yaaa,tuh aksiliğe bak..."
_"Kız bana bak...Hazal niye gelmiyor? sorarım ben Ona diyordun,ilendin mi yoksa?"
_"Abla aşkosun yaaa.Sen benin ne zaman? ve nerde ya da kime ilendiğimi duydun ki?Hazal’a ileneyim."
Zaten bahane arayıp duruyorum ağlamak için,gene koyverdim....
_"Aaaa! Delinin zoruna bak. Sen benim şakalarımı unutmuşsun bakıyorum da.Nazımız,sözümüz geçiyor sandık,demek şaka yapacak itibarımız da kalmamış."
Ah Neriman ablacığım ah!...Sen benin içimde kaynayan patlamaya hazır volkanın,kırılmak için çatırdayan sabır taşımın sesini bir duyabilsen böyle sitem etmezsin ama...
_"Sen benim sulu göz olduğumu bilmiyormusun?Sen değilmisin? Bu gün hava bulutlu desek,Nergis yağmur olur yağar diyen?..."
_"Bilmez olurmuyum.Oraya oturma!...Gel şöyle otur desek bile gözlerin dolar dı.Şeytana bile pabucunu ters giydiren O haylaz öğrencilerle nasıl başa çıkıyordun? hep merak etmişimdir.Hatta ilk zamanlar senin girdiğin sınıfın önünden geçerken epeyce yavaşlar ,azcık durup öyle giderdim.Eeee,kapı önünde mi ağırlayacaksınız beni?"
Nihayet beni azda olsa güldürmayi başarmıştı.Hep birlikte salona geçerken Ekrem;
_"Orhan seni cankurtaranda indiriverseydi keşke."
Neriman abla her zaman ki o meşhur kahkahasıyla;
_"Çok dedim emme...Oto-stop yaşını çoktannnn geçtin sen dedi."
_"Kim? Orhan abi sana öyle dedi haa?O, Oto-stop yapanları televizyon gösterirken hiç mi görmemiş ?.Sen onları arka cebinden çıkartırsın be..."
_"Sağol Nergisciğim.Sen de olmasan bana kim moral vercek?Torun/tombalak sahibi olcaksın hala gencim diyorsun diye dalga geçiyor benimle."
Neriman abla Ekrem’in kulağından tutup;
_"Epeydir kulağından çekmemiştim ben senin,azcık uzatayım da aklın başına gelsin.Beni cankurtaranda indirtip de domuzlara yem mi edecektin?."
_"Tamam örtmenim tamam!...sözümü geri aldım.Ben sizi akşam şahintepesine götürecektim deee,Kimsecikler gelmeden şehr-i nazır bir yerden yer kaparsın diye öyle demiştim."
_"Baştan öle desene madem.Ben de yolda Orhan’a ne dedim biliyormusun?...Ekrem bizi kesin pamukkaleye tarihi eserler yerinde duruyormu diye bakmaya götürür demiştim.Sen de baya değişiklikler olmuş..."
_"Amam aman sus!..Tarih den bahsetmeyelim şimdi Nergis beni tarih edecek..."
_"Şu erkeklerin spora olan tutkuları yüzünden kadınları spordan soğutmalarına ,bir de kendi işlerini yere,göğe sığdıramamalarını anlayamadım gitti...Hala mı geldiydin/gelmediydin tartışması yapıyorsunuz yoksa?"
Ekrem klimanın düğmesini açarak Neriman ablaya ve bana sigara ikram edip bir tanede kendisi yakarak ikimizin karşısında bir yere oturup;
_"Eskiden çalışıyorum diye bahane ediyordu.Şimdi bahaneside kalmadı.Elvan İzmir de,Sinan da kendi başının çaresine bakabilecek yaşta..."
_"Ve...Sen şimdi benimle gel diyorsun. Öylemi?"
Ekrem,"evet" der gibi başını salladı ve ikisi benim anlayamadığım bir dilden konuşmadan konuşmaya başladılar.Epey birbirinin gözlerinin içine baktıktan sonra Neriman abla bana dönüp,"Sen ne düşünüyorsun?" deyince omzumu kaldırıp,"Hiiççç" dedikten sonra ellerini dizimin üzerine koyup hafifce sıkarak;
_"Bak canım."Hiç"Bir düşünceyi ifade şekli değildir biliyorsun.Dışa vurmasan bile kendi kafanda bir takım eğrilerin/doğruların vardır."Evet giderim.Şu veya bundan dolayı.Hayır gitmem.Yine şu veya bundan dolayı "diye bir fikir beyan etmelisin.Bu hayat ikinizin,karar verecek olan da yine ikinizsiniz.Tabi ki Elvan ve Sinan’ın da fikrini alarak."
_"Ablacığım ben..."Eliyle dizime bir şaplak vurarak;
_"Abla yok!...Bu konuda telefonda anlaştığımızı sanıyordum."
_"Peki.Abla yok.Aslına bakarsan ben,ileriye dönük düşünme yeti mi kaybettim.Geleceğime yönelik bir şeyler düşünmeye başladığım anda kendimi kocaman ,uçsuz bucaksız bir boşlukta, yön duygumu kaybetmiş bir vaziyette çaresizce dolaşırken buluyorum."
Neriman abla(pardon).Neriman ile Ekrem’in yine konuşmadan konuştuklarını fark edince ben de onlar gibi konuşmadan konuşmayı denedim .
--Siz birbirinizle neler konuşuyorsunuz.?
--Aklımdan şüphe etmeye mi başladınız?
--Yoksa seni buraya,Nergis’i doktora gitmeye ikna et diye Ekrem mi çağırdı?
--Geçiyorduk ,uğradık bir bahane miydi?
--Orhan abiyle geldiğin,Hazal’ın ayağının çatlaması,O yüzden geri dönmesi de mi bu oyunun bir parçasıydı yoksa?
-----------?
-----------?
-----------?
Yok,yok,yok...
Biri ne biçim eş se...diğeri ne biçim arkadaş sa...Benim sorularıma verecek bir cevapları bile yok.Ya da ben onlardan çok farklı bir dilden mi konuşuyorum ?bilemedim...
Ekrem,elini yüzümün önünde sağa/sola sallayıp,"Aloooo.Burda mısın?"dediğinde,orda olduğumu ıspatlamaya çalışan heycanlı bir ses tonuyla;
_"Evet...Burdayım.Görünmez mi oldum yoksa?"
_"Hayır tatlım.Görünür duymazlardan oldun.Benim suçlar,"Geliyorum,kaç burdan "diyorlar daaa,o yüzden ben de sipariş verdiğim kebapları almaya gidiyorum.Hıımmm,mis gibi kokusu ta buraya kadar geldi.Alınacak başka bir şey var mı?diye soracaktım ama seni buraya geri döndürmek mesele oldu."
_"Yok.Kafana göre takıl,aklıma gelirse telefon açarım."
_"Kontes...Senin var mı canım bir isteğin?"
_"Şahintepesine götürüp de,’Villa Doluca Kırmızı’içirmeden gelmeyi düşünmüyorsundur umarım."
_"Wawww!Şarap ha?...Peki.Onu da alırım,ama geldimmi yukarıya çıkmam,hazır bekleyin ben telefonu çaldırdım mı inin aşağıya.Ok?..."
_"Keşke Orhan abide burda olsaydı.Ne zamandır birlikte bir yere gidemedik,bırak gitmeyi görüşemedik bile."
_"Bir aksilik çıkmaz ise gelecel inşallah.Ama hiç de belli olmaz,bakarsın transit geçer."
_"Aaaa.Yaparmı öyle?"
_"Yapar mı yapar.Delilik parayla mı?Geçen senede gitmiştik Antalya’ya.Ben şöyle bir dolaşayım diye çıkıp gitti ve iki saat sonra telefon açıyor.’Ben yoldayım,çok sıkıldım,orası bana göre değil.Ben İzmir’e dönüyorum,siz ne zaman canınız isterse o zaman gelin ’ demez mi...Hay allah razı olsun dedim."
_"Ekrem bana öyle yapacak...Kök söktürürüm,burnundan fitil fitil getirtirim..."
_"Niye kök söktürteyim ki?O yokken biz daha rahat geziyoruz."
_"İyi de gidecekse bile bi haber versin en azından.Belki siz de dönmek isteyeceksiniz..."
_"Amannn!Boş ver.Nere canı isterse ora gitsin."
_"Ekrem gelesiye kadar nescafe ya da çay içelim mi?Kızarmış börek de var..."
_"Olur.Hangisi kolayına gelecek se onu yap.Ben de azcık balkona çıkıp hava alayım bari."
_"Tamam,gel çıkalım"
_"Ooooo!Kızım yayla gibi balkonun vardı madem de ne diye içeriye tıktın beni?Kanepe bile koymuşsun oh ohhhh! Sen benim balkonu bi görcen...."
_"Daha mı büyük?"
_"Hıııı daha büyük(!)...Avuç içi kadar bişey.Benim böyle balkonum olacak,kışın bile burda otururum."
_"Ben de pek içeriye girmem.yılın yarıdan fazlasını burda geçiririm misafir gelirse o zaman salona giriyorum sadece."
_"Yani ben misafirim öyle mi?"
_"Yok canım,seni kastetmedim.Burası dağınık diye önce salona aldık seni."
_"Kusura bakma.Ben misafir falan değilim,biraz sonra neyin nerde olduğunu sen bana sormaya başlarsın."
_"Öyle hissetmen beni daha çok mutlu eder."
_"Bu börekleri kızarttınız madem niye yemediniz?Çaylarınız da yarım..."
_"Sen gelmeden önce çay içiyorduk."
Neriman çaydanlığı eliyel kaldırıp ,yarım mı?dolu mu ? olduğunu kontrol edip yerine koydukatan sonra;
_"Yalan söyleme...Bir iki sürüp sürüştürüp makyaj yaptım sanarak ağladığını gizledim sanma.Ortamın elektiriği de baya yüksekti,ikinizde çok gergin duruyordunuz.Az önce de öyle bir daldın ki,allem edip kallem edip ,dokuz dereden su getirerek seni buraya gelmeye ikna etti.Şimdi de burdan gidelim diye mi baskı yapıyor yoksa?"
_"İşin kötüsü ,artık gidelim falan demiyor."
_"Eeee,Az önce çocuklar büyüdü,emekli de oldu,bahanesi de kalmadı diyordu?...."
_"O lafın gelişiydi.Dil ucundan söylenen bir söz dü.Sık sık gelir giderim,altımda da araba,herhangi bir şey olursa da bi telefon etmen yeter,gece gündüz fark etmez diyor."
_"Sen teklif et.Emekli oldum,beni buraya bağlayan bir şey kalmadı,senin yanında olmak istiyorum de..."
_"Ben!...Tükürdüğümü yalayıp,Senin yanında olmak istiyorum diycem!...Hem de bu saatten sonra ,öyle mi?..."
_"İyi de bu evcilik oyunu ne zamana kadar devam edecek?Emekli olmayı düşünmüyor mu bu?"
_"Ekrem mi emekli olacak(!)...Kazı yaptığı mezarların birine düşmeden emekli olmaz O."
_"Tövbe de kız!..."
_"Ben tövbe desem ne olacak ki?Adam resmen iş hastası işşş!..."
_"Mı acaba ?...."
(devamı var)
nerimanK