- 1066 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
BARIŞ GÜNÜ BUGÜN ... ÖYLE Mİ ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İki küçük çocuk konuşuyorlardı bu sabaha karşı bir yerlerde, belki daha gün doğmadan çok önce. Bir sahilde kumlar üzerinde. Yada köşebaşı duvarlarının gizli yanlarında, belki de bir çatı katının penceresi dibinde. İki geminin aynı palamarla bağlı olduğu bir limanda da olabilir. Tam anımsamıyorum. İki küçük çocuk; daha doğrusu konuşmuyor fısıldaşıyorlardı kendi aralarında.
İki küçük çocuk kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Biri elinde topladığı kır çiçeklerinin kokusunu diğerinin yüzüne doğru gülümseyerek rengarenk üflerken, diğeri de gökyüzünden topladığı ve avucunda sakladığı yıldızları karşısındakinin düşlerine serpiştiriyordu.
İki küçük çocuk kendi aralarında; oyunlar da oynuyorlardı.. Kumdan kaleler, heykelcikler yapıyorlar, heykelcikleri kendilerine benzetiyorlardı. Nehirler, denizler yapıyorlardı. Nehirlerin bulanık suları, denizlere akıyordu.
İki küçük çocuk kendi aralarında; birbirlerini göremedikleri zaman içlerindeki kıpırtılarının adının özlem olduğunu söylüyorlardı. Beklemelerinde öyle….
İki küçük çocuk başka şeyler de fısıldıyorlardı birbirlerinin kulaklarına. Ama bu başka şeyleri başkalarının duymasını istemiyorlardı, korkuyorlardı, kim bilir..
Kendilerini Özgür sandıkları kadar özgür değillerdi. Yaşları şeker yiyebilecek yaşa gelmişti çoktan ama bu aynı zamanda öldürülebilecek yaşa geldikleri demek de oluyordu.
Eylül’ün ilk sabahı …. Ölümün ve gözyaşının ve belki sevda hüzünlerinin yada ayrılık şarkılarının renginin aşk kırmızısından sarıya dönmeye başladığı ilk sabah.
Haydi şimdi bu çocuklara söyleyelim, özgürlüğün olmadığı yerde barışın ne anlama geldiğini …. Haydi bu çocuklara sermayenin havai fişeklerinin gerçek adının yakıp, yıkan, öldüren, parçalayan, gözyaşlarının duman gibi tüttüğü bombalar demek olduğunu …Bu çocuklara nasıl anlatabileceksek öyle anlatalım sevginin olmadığı yerde barışın olamayacağını ….
Duyurabileceğimiz en yumuşak, sevgi dolu ve özgür fısıltılar olarak onların birbirlerinin kulaklarına söylediklerinin üstünü örtecek şekilde söyleyelim.
Çünkü gene bir bomba patlayacak birazdan çok yakınlarında. Gene bir karanlık, bir aydınlığı sırtından bıçaklayacak gözlerinin önünde. Gene uzak kurşunlar en yakın yürekleri vuracak tam orta yerinden.
Çocuklar kulaklarını kapatacak duymamak, gözlerini yumacaklar görmemek için. Belki korkup kaçacaklar bir başka yönlere yada ellerini bırakmadan birbirlerinin, hemen oracıkta ölecekler.
Belki bir limanda, köşebaşlarının görünmeyen taraflarında, teras katlarında, kumsalda …..
Haydi anlatalım vakit daha geç olmadan, anlatabileceksek …..
Cevat Çeştepe
YORUMLAR
Çocuklar kulaklarını kapatacak duymamak, gözlerini yumacaklar görmemek için. Belki korkup kaçacaklar bir başka yönlere yada ellerini bırakmadan birbirlerinin, hemen oracıkta ölecekler. .......BEN KACTIM AMA NE SIĞINACAK BİR LİMANIM NEDE TUTULACAK BİR DALIM KALDI ÇÜNKÜ SAVAŞIN KİRLİLİĞİNİ KİMSE BANA ANLATMADI
SAYGIYLA EĞİLDİM YÜREK SESİNİZN KARŞISINDA
BİR KEZDE GÜNÜN YAZISINI KUTLARIM
Can dostum/üstadım.....
Bu gün dünya barış günü mü acaba...? evet BM takvimleri böyle diyor amma barıştan çok hüzün var dünya da.
3.dünya ülkeleri aç/G8'in o bir haftalık toplantılarında harcanan milyon avrolar/orta ölçekli 3 ülkeyi doyuracak kapasitede.
-ülkemiz de de durum gül/gülistan değil...
-yoksulluk jet hızıyla artarken/maddebağımlılığı,fuhuş,rantiye yolsuzluklar sınır tanımaz safhaya ulaşmıştır şimdi hangi barış buuuu
-Dünya savaşlarla yanarken/Irak kan ağlarken/Filistin ölüme doğarken ve daha yazacak çok şey varken..
-Kalemine bin selam ile gideyim ağır ağır..