ERKEKLER,KADINLAR VE BİTMEYEN DİYALOGLAR
Kadın adama döndü. Baktı.Denize bakar gibi baktı.Birşey anlamadan sırf huzur verdiği için uzun uzun baktı.İşte o an kadın sıradanlaştı.Ne mi yaptı?Her kadının yaptığını: Sordu o melun soruyu:
_Beni seviyor musun?
El cevap:Seviyorum
_Gerçekten mi?
Adam içinden kadına noterden tasdik mi getireyim acaba diye düşündü.Sorular çoğalmıştı.Hep aynı soru tüketile tüketile bitmeyen soru.
Ertesi gün.....
Kadının elinde bir kitap.Tolstoy okuyor.’’Günlükler’’.
’’Hiçbir yerde -ne tanımlarda ne de hayalimde-benim hissettiğim mutsuzluğa benzer bişey yok’’Kadın bu cümleyi çizdi çizdi dayanamadı günlüğüne yazdı.Aynı şeyler işte tam da hissettiğim bu işte dedi
Kadın açtı.Adam da açtı.FARKLI ŞEYLERE AÇTILAR.Adamın bedeni açti.Bedeni bir kadın bedeni istiyordu.Oysa kadının ruhu açtı.
İkisi de açlıktan ölüyorlardı.Kadın duymak istedi ,adamsa susmak.Adam söylemedi kadın duymadı.Kadın kitabı okumaya devam etti.’’Bir kadınım olmalı.Tensellik bana anlık huzur veriyor’’diyordu Tolstoy.Kadın bu cümleyi de çizdi.İntikam almak istedi adamın tensellik isteğinden:
Bak ne diyor Tolstoy diyip çizdiği cümleyi okudu tekrar.
_Erkekler hepiniz aynısınız.Aklınız fikriniz en büyük silahınız saydığınız şeyinizde.
Adam darıldı, dargınlığı kızgınlık yendi.
-Öyle olsa seninle ne işim olur.Gider yaparım dedi.
Adam odayı terk etti giderken geriye kızgınlığını bıraktı.Kadın aldı kalbine koydu.
Günlerce kustu kadın.Kalbi erkekden aldığını kaldıramadı midesinde ağırlık oldu.Midesinde ne varsa kustu.Sözcüklerde çıktı kusmuklarla.
-Senden nefret ediyorum.Nefret.Dokunma bana.
Sonuç mu başa döndü herşey.Kadının ve adamın açlıktan ölmelerine ve böyle devam etti.
Kadın şu saniyelerde ağlamaktadır heralde .Bilinmiyor.Adamı biliyorum o televizyon seyrediyor.
Bu kadar bütün olan biten bu.Hep olacak olan da bu.....