OLMAK İSTEDİĞİN KİŞİ MİSİN YOKSA ŞUAN OLDUĞUN KİŞİ Mİ?
Hayat beni ne kadar zorlasa da seçeneklerim her geçen gün azalsa da içimde yaşama karşı olan savaşım durmaksızın devam ediyor. Bu savaşta çok büyük değerlerimi kaybettim. Biliyorum kaybetmeden kazanamam. Bu savaş öyle bir savaş ki rüyalarımda bile devam ediyor. Neredeyse bütün hayatımı esir etti. Nereye gideceğimi ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Hayat tam bir bilinmezlik, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak nerdeyse imkânsız ama tek bildiğim gerçek var o da bu bilinmezliğin içindeki tek doğrunun benden başka hiçbir şeyin olmadığı, yukarıda rüyalarımda bile savaşımı devam ettirdiğimi söylemiştim. Geceleri gözlerim yorgunluğa yenildiği zaman bir anda kendimi okyanusun tam ortasında kürekleri olmayan bir sandalın içinde buluveriyorum. Bütün her yer masmavi yer ile gök sanki dans edercesine birbirine sokuluş güneş de onları kıskanırcasına denizini ve gökyüzünü seyretmekte bir anda esen rüzgâr ile beraber bembeyaz bir yelkenin açıldığını fark ediyorum. Rüzgâr beni okyanusa bilinmezliğe doğru sürüklüyor. Ellerimi denize doğru uzatıp durdurmak istiyorum ama sürüklenmekten başka hiçbir çarem kalmadığının farkına varıyorum. Bu bilinmezliğe doğru olan yolculuğumda nereye doğru gittiğimi bilmiyorum aslında bilmekte istemiyorum. Önemli olan bu yolculuk boyunca beni ne gibi felaketlerin beklediği ve ne zaman bu sandal ile beraber okyanusun derinliklerine doğru yolculuğumun son bulacağı
Uzun zamandır yalnızım ve bir o kadar da çaresiz içimde verdiğim savaş sadece içimde kalsaydı. Bu öyle bir savaş ki belki de bu. ruh bu bedenden ayrılana kadar izleri benden silinmeyecek. Bunun yanı sıra kırgınımda yanlış anlaşılmasın kırgınlığım çevremdekilere değil hayata ve kendime her zaman yanlış zaman ve yerde bulunmaktan bıktım. Aslında doğru yer ve zaman diye bir kavram var mı? O da kafamdaki binlerce sorudan sadece bir tanesi ama benim genelde seçeneğim yanlış oluyor. Yanlış demişken yanlış nerdeyse ismimle özdeşleşmek üzere o kadar çok yanlış yaptım ki şuan olduğum kişi miyim? Yoksa olmak istediğim kişi olma yolunda olan birimiyim bunun bile farkında değilim. Bu cümleyi okuyanların ilk başlarda biraz kafaları karışabilir. Aslında dikkatli okursanız kendinizden de bir parça bulabileceğinize eminim. Bir de fark ettiğim önemli bir gerçekte hayatımı benim inşa etmediğim şimdi bu konuyu biraz açayım. Bundan çok zaman önce benim bir hayalim vardı ‘Balıkçı’ olmak biraz garip bir hayal değimli balıkçı olmak. Hayatımda belki de kendimi bütün inancım ile adapte ettiğim ama gerçekleştiremediğim ve belki de gerçekleştiremeyeceğim o büyük hayal, aslında emekli olduktan sonra yapılabilir ama denizle beraber yaşlanmadıktan sonra kesinlikle tam bir balıkçı olunabilineceğini sanmıyorum. Sabah erkenden kalkmak. Pancar motorunu çalıştırıp açıklara doğru yosun kokusunu ciğerlerine içten içe çekip yol almak ve gökyüzüne özgürlüğümü haykırmak ve dostum olan balık ağlarını deniz ile hiç zaman kaybetmeden kucaklaştırmak. Güneş bana el sallayıp gitmekte olduğunu söylediğinde dostlarımı denizden ağır ağır çekmek ve posedion‘un bana hediye etmiş olduğu hediyeleri kabul etmek. Akşam olunca da yorgun ama mutlu olarak denizin hemen kıyısında olan kimileri için döküntü bir baraka ama benim için ise içinde sevdiğim kadının beklediği bir saraya doğru hızlı adımlarla ilerlemek. Güzel bir akşam yemeği ve daha sonra yağmurlar şarkısı çalarken sevgilim ile dans etmek. Acaba çok şey mi istiyorum. Hayalden başka bir şey değil biliyorum ama hayal etmesi bile çok güzel inanın şu anda bile bunları yazarken yüzüme bir tebessümün yerleştiğinin farkındayım. Çünkü mutluyum. Okulumu seçerken aile baskısını sırtımda hissettim ve onların mutluluğunu istediğimden dolayı kendi mutluluğumu göz ardı ettim. Biliyorum sevdiğim ve seveceğim kadını seçerken de bunu tekrar yaşayacağım ama farkında olduğum bir gerçek var başkalarının mutluluğu için kendi mutluluğumdan vazgeçiyorum. Bu nedenle yukarıda dediğim gibi şu an olduğum kişiyim. Olmak istediğim kişi değil.
Yukarıda okuduğunuz metin bittiğinde çok karamsar biri olduğum kararına varabilirsiniz. Belki de öyleyimdir ama gökyüzündeki yıldızlardan çok umutlarım var. Gerçekleşemeyeceklerini bilsem de başkalarının değil sadece bana ait olan hayallerim var. Beni her zaman mutlu ettiler ve daimada mutlu edecekler. Size bir tavsiyem var. En azından hayal denilen bu okyanusta hayalleriniz sizi hedeflerinize götüren kuvvetli bir rüzgar , umutlarınız ise yönünüzü kaybetmenizi önleyen bir pusula olur. Eğer bir şeyin gerçekleşmesini istiyorsanız önce hayal etmeli ve bunu hayalinizi gerçekleştirebilmek için de umutlara sahip olmanız gerekmektedir.