ŞAİRİN GECE SONATI
Soğuğa yakın serinlik katılmış rüzgârın getirdiği dostluk sıcağının serpiştirilmişliğini içinde hissederek gecenin bir saatinde, geceye yürek yaylası açıldığında; bereketlenen sevgi yumağı, dolunayın gizlenme ihtiyacı hissetmeksizin gökte parıldamasına eşlik eder. Bulutlar tüllenmiş, ayın ve yıldızların şavkına ket vuramaz durumda; yarı şuh bir halde gecenin güzelliğine dekor olma konumundadır.
“Gecelerde zaman bereketlenir gönüller kenetlenir
Kandilce baştacı, gecelerin mahmur fısıltıları.
Sevgileri örgüler, duyguları şefkatlice sarmalar,
Esmerce sükutlanır günün alevden dudakları.
Günü masumlar; yıldız gözlü ay dudaklı peri…
Yanık bir ney üfler gecenin gönle dokunan nefesleri.”
Gecelerin insanı olmanın ve gecelerin nazik saatinde ayakta olmaktan haz duyan yüreklerin, kadife üzerine serpiştirilmiş pırlanta dermişliği gibi güzel bir uygulama ve cana can katan bir detaydır. Hoşluklar detaylarda gizlidir, gecelerin detayı gibi.
Gecenin dost yüzünün sevilmesi ve geceyle gönül gizlerinin paylaşılması, hayatın diğer zamanlarına da yansır. Bu gecenin hoştaşımıdır. Çiçekler sevilir. İnsanlar sevilir. Şiir sevilir. Şiir yürekli insanlar daha bir sevilir. Gönüller titreşir. Bu gönül titreşimlerinin her zeminde yankı bulmuşluğu ve kişilerin sohbetine yansıması; geceyi başka bir açıdan kutlaması, ayrı bir şerefin kımıldamasıdır.
Şairler ve şiir yürekli insanlar, bilhassa gecelerde şiirsel hoşluğun şiir yoğunlaşmasına geçişini edebi yığınlarla dermededirler. Bu gönenmişliğin verdiği rehavet ve tatlı meyilde; kendilerini bırakmışlığın hoş salınımında meltemlerin şırıltı ötesi civanlığını duyarak, hissederek ve mümkün olan en üst perdede yazarlar.
Gece ve şiir payandalarıyla hayata ve hayat sahibi her şeye gülümsemenin araladığı kapılar, dar kalıpları devasa bloklara bağlar. Karşılıklı iyi dileklerin şıkbahar meltemleri, kişilerin yüreğinde mayalanmasıyla bilinmeyen güzelliklerin kapıları hiç durmadan aralanır. İyi insanlar sırları hiç kalkmamış aynalar gibi, gecenin nefaset tarlasına dikilmiş çiçeklerin taşıdıkları hayat zindeliklerini yansıtırlar.
Şairler, gönül aynasında ve dost camekânında kendilerinin yansımasını hem dillendirir hem de dinlendirirler. Ve bu asilliğin ipek yolu katarlığının, kehkeşanlara kanat çırpmış hayalliğini dererler. O ayrı bir asalettir ve ayrıcalığın şahikasının doruğudur.
Hoş/şiir yürekli insanlardan bütün zamanlarda olağanüstü zevkte ve dizgin kabul etmez şevklikte fısıltılar dökülüverir. Geceler bu zamanlara zam yapan ve can katan harikalıklardır. Yürek nazeninliğiyle coşkulanan, hoş titreşimlerle gönenen ve hayranlıklara küheylan olan bin bir kımıldayışlardır.
Şiirin gece hayatı…
Şairin gece sonatı…
Sanatın soylu kıratı...
Gecenin şaire, şairin geceye, şiirin de bu ikiliye ihtiyacı bitmez ve bitmeyecek…
“Gecenin menevişli gözlerinde duman duman sevgi tüter,
Görkemli doruklar, mükemmel yüreğine şavklar istifler…”
S. Edip Yörükoğlu
YORUMLAR
İkinci açıklayıcı yorumunuz için teşekkür ediyorum.
Dürülmüş(bana göre) bir şekilde yazdığınız önceki yorumu daha iyi anlayabildim.
Fikrinize katılmadığımı üzülerek ifadelendiriyorum.
Dizeleri alt alta yazan herkes şairdir.
Lakin şairliğin derecesi vardır. Kötü, orta, iyi, vs...
Ve burada/bu sitede her sayfa adedince şair var...
Fikrime göre; yazma/şiir yazma zahmetinin bin meşakketli eşiğini aşan herkes
saygıya ve övgüye layıktır.
Kendini bir yere layık görmeyenden daha bedbaht kimse olmadığı gibi; birşeyler yapmaya gayret edenleri bir yere layık görmeyenden daha bedhah kimse yoktur diye düşünüyorum. Ve kendimizi "küçük görme" hastalığından kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum.
Selam ve saygımı lütfen kabul eder misiniz?
S. Edip tarafından 8/30/2009 11:49:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiirin gece hayatı…
Şairin gece sonatı…
Sanatın soylu kıratı...
Gecenin şaire, şairin geceye, şiirin de bu ikiliye ihtiyacı bitmez ve bitmeyecek…
“Gecenin menevişli gözlerinde duman duman sevgi tüter,
Görkemli doruklar, mükemmel yüreğine şavklar istifler…”
sevdim geceyi sevdiğim gibi...saygımla
Şairler, gönül aynasında ve dost camekânında kendilerinin yansımasını hem dillendirir hem de dinlendirirler. Ve bu asilliğin ipek yolu katarlığının, kehkeşanlara kanat çırpmış hayalliğini dererler. O ayrı bir asalettir ve ayrıcalığın şahikasının doruğudur.
Hoş/şiir yürekli insanlardan bütün zamanlarda olağanüstü zevkte ve dizgin kabul etmez şevklikte fısıltılar dökülüverir. Geceler bu zamanlara zam yapan ve can katan harikalıklardır. Yürek nazeninliğiyle coşkulanan, hoş titreşimlerle gönenen ve hayranlıklara küheylan olan bin bir kımıldayışlardır.
Şiirin gece hayatı…
Şairin gece sonatı…
Sanatın soylu kıratı...
Gecenin şaire, şairin geceye, şiirin de bu ikiliye ihtiyacı bitmez ve bitmeyecek…
“Gecenin menevişli gözlerinde duman duman sevgi tüter,
Görkemli doruklar, mükemmel yüreğine şavklar istifler…”
harikaydı
paylaşım.