- 1199 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ruhum Sende Kaldı
RUHUM SENDE KALDI KIZIM
Kızımı özledim.Artık telefonda konuşabiliyorum onunla.Her gün bir şeyler öğreniyor ve ben ne zaman arasam öğrendiklerini bana anlatıyor.Baba! diye bağırıyor telefonun diğer ucunda,aldığım her nefesin sebebi.Her gün bir şeyler öğrenmiş derken,bir senedir babasız yaşamayı da öğrendi kızım.Bir babası var onun evet tıpkı çizgi filmlerdeki hayaletler kadar gerçek bir babası var.O küçücük yüreğinden neler geçiyor kimbilir.Her dinlediği masaldaki kahramanla özdeşleştiriyor belki beni.Ne bileyim beklide gözünün biri hep kapıda,hani hemen döneceğim deyip çıktığım,onu orada bensiz bıraktığım o kapıdadır.Çıkarken onu uzun uzun öptüğümden,göz yaşlarımı saçlarına sakladığımdan anlamıştı,hemen döneceğimin o kadar da hemencecik olmayacağını.
Korkuyorum, ona kavuştuğumda bana hesap soracak gözlerine bakmaktan korkuyorum.Bakmaya doyamadığım gözlerine bakmaktan da korkacağım aklıma gelmezdi hiç.Hele onu gördüğümde nicedir gözlerimin pınarlarına hapsettiğim gözyaşlarımın özgürlük çığlıkları atarak firar etmesinden de korkar oldum.Benim kızım babasının gözyaşlarını görmemeli,çünkü biliyorum ki onun küçücük yüreğinde yaşattığı babası ağlamak bir yana dursun hiçbir güçlük karşısında sendelemeyen bir abide.Ama kızım,ölüm dahil karşıma ne çıkarsa çıksın bir adım geri atmayacağım doğru olsa da,söz konusu senin gözlerin olunca çelikten kale olan yüreğim kumdan bir kaleye dönüşüyor ve iki damla gözyaşı onu yerle bir etmeye yetiyor.
Nice ayrılıklar yaşanmış yeryüzünde,nice hasretler kol gezmiş seven yüreklerde,et bile ayrı düşmüş tırnaktan ama ne zaman ruh bedenden ayrı düşmüşse beden cansız kalmış,ruh yersiz yurtsuz.Seni ilk kucağıma aldığım o doğum günümüzde, sen benim ruhuma dokunmuştun ya hani o yumuk ellerinle işte o andan beri sende kaldı ruhum kızım.Şimdi ruhunu kaybetmiş bir bedenim sadece.Artık toprak çok kıymetli olduğundan herhalde üzerime iki kürek toprak atmamışlar da beni böylece bırakmışlar ortalık yerde.
İyi ki öldürmemişim içimdeki çocuğu,gri mesai saatlerinde,pembe hayaller yedirmişim ona gizli saklı.Bütün gözlerden kaçırdığım o çocuk seninle tanışmak için çok sabırsızlanıyor.Bana hep seni soruyor, uzun uzun anlatıyorum ona.Her kelimeyi özenle seçtiğimden midir yoksa gözlerimdeki ferden midir bilmem kıskanır oldu seni biraz.Ama endişelenmene gerek yok süslü gevezem.Ben ikinizin çok iyi arkadaş olacağınızdan eminim.Çünkü senin baban çocuk olamadı adam gibi ve bundan sebeptir koca bir adam oldu çocuk gibi.
Bu kış yine geleceğim yanına kızım.Şimdiden kırlangıçları göçe zorlamaya başladım bile.Bulutlara mektuplar yazıyorum sayfalarca ve soruyorum ne zaman geleceksiniz koynunuzda kristal kar taneleriyle buralara.Neredeyse elime fırça alıp boyayacağım her yaprağı sonbahara.Çabuk geçsin istiyorum zaman,neredesin gözlerim yollarda kaldı kardan adam.Sende suratını asma güneş, sende biliyorsun ki ben ne zaman baksam kızımın gözlerine seni görüyorum.Görüyorsun ya kızım ben seni çok özlüyorum.
Affet beni her şey için,senden ayrı geçen her saniye için, bana ihtiyacın olduğunda yanında olamadığım anlar için,baba diye seslendiğinde efendim kızım diyemediğim için,her su içeceğim dediğinde o bardağı getiren ben olamadığım için,hem seni bu dünyaya getirip hem de yalnız bıraktığım için,o küçücük omuzlarına yüklediğim tüm sorumluluklar için affet beni ve iyi bak sende kalan ruhuma…
UFUK BAYSAL 26.08.2009
YORUMLAR

O mektubu alın süslü bir zarfa koyup çok sevdiğiniz kızınıza elinizle götürün ve unutmayın ki her ne olduysa olsun düzelmeyecek hiç birşey yoktur.Fakat düzelmeyecek tek şey gözlerinizle bir daha göremeyeceğiniz yavrunuzun büyümesi olacaktır bunu asla unutmayın lütfen.
Davidoff tarafından 8/27/2009 5:19:08 PM zamanında düzenlenmiştir.