- 1074 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ve Kadın Gider... Ağlamadan...
Sebepsiz öfkeler yumağıydı bakışları.
Hangi yöne dönse öfke nöbetlerinin dalgaları vururdu ıssız kalmış kıyılarına.
Gitmeliyim derdi fısıltıyla.
Gitmeli ve ruhumu arındırmalıyım kimsesizliğin verdiği garip suskunlukla...
Gece üç beş nöbetleri ne zamandır kurcalıyordu zihnini kurcalamasına da, yinede içine sinen karanlık kokunun etkisinden kurtulamıyordu kadın.
Bilirdim;
Hangi yöne baksa iğreti duygular bulaşırdı çoktan yaşlarını kurutmuş gözlerine...
En son gördüğümde hiç konuşmadan elinin tersiyle sildi dudaklarını. Çoktan akmış makyajı iyice yayıldı yüzünün kıvrımlarına.
Oysa ;
Titreyen ellerinin ne kadar çok ihtiyacı vardı birilerinin yüreğine dokunmaya.
Hep bir istismar aracı görünen bedenine tiksintiyle baktı aynada. Boğazına takılan hıçkırıkların nefessizliği tıkadı boğazını...
Önemsemedi, nihayetinde sonrasında ruhu kimselerin görmeyi istemeyeceği bir rüyaya yataklık yapacaktı.
Adı gibi bilirdi...
Bu kadar gerçekçi olmasa belki de bir avuç mavilik yetecekti yüzündeki karanlığı yıkamaya.
Es geçip kulağına fısıldanan yalanları, ya da aldırmadan ne kadar yaralanacağına sahtekârca gözlerine bırakılan gülümsemeleri bırakıp bir kapı aralığında, tek düzelikten uzak günlerini yaşamaya devam edecekti bir gayret. Ama...
Tüm sıfatlarından sıyrılmak en kolayıydı belki de.
Yakıp zihninin bir köşesinde kıvranıp duran hatıraları, soyunup payına düşen acılardan
Ve elinin tersiyle itip reva görülen merhamet kırıntılarını, tüm izlerini silerek gitmek en kolayıydı.
Bir ben dokundum yüreğinde biriken aydınlığa.
Çok istedim kalmasını, ellerini hep nefesimde ısıttım uzaklaşmasın diye ruhumdan...
Ama;
Yapamadım.
Kalmasını sağlayamadım vaat ettiğim huzura rağmen.
Utanarak ardında hala direnen kadınlardan
Kaydı gitti, son bir gayret çırpınan bir kuş gibi uçtu gitti parmaklarımın arasından.
Temmuz’2009 Aydın...
Aylin Başdemir