YALNIZLIK
Hepimiz yalnızız.Kimimiz biraz, kimimiz çok …Ama yalnızız.Paylaştıkça azalır yalnızlığımız.
Özdemir Asaf “Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılırsa yalnızlık olmaz.” diyor.Ona göre yalnızlık ya vardır ya yoktur.Oysa bir insanla, binlerce insanla paylaşsak biter mi paylaşılacak olanlar? Duygu alanlarımızın kaçta kaçını imara açarsak biter yalnızlığımız?Yüreğimizde öyle vadiler var ki in cin top oynar, öyle dehlizler var ki girilmedik. Evrene sınır yok da, duygularımıza var mı? Paylaştığımız kadar azalır yalnızlığımız. Biz her zaman az ya da çok yalnızız.
Adını en kolay koyduğumuz duygu “aşk” olsa gerektir.Sanatçılar yüzyıllarca bu duyguyu liflerine ayırıp inceleme çabası içinde olmuşlardır.Aşık, aşkına karşılık bulursa kurtulacağını sanır yalnızlıktan.Aşkına karşılık bulduğunda şaşırıp kalır.Çünkü aşk tanımlanmak ister.Aşkı sevgilinizle yaşarsınız da , onunla aşk üzerine bir çift söz edemezsiniz.Her yok bir yalnızlıktır.Her duygu sayısız ayrıtı ve yüzeyi olan piramit gibi.Bir duyguyu her yönüyle paylaşmak bile bu kadar zorken, onca duyguyu nasıl paylaşabiliriz?
İ.H.Sevük diyor ki:”Aşk tek dereceli bir şey değil, onun alt derecesi şehvetle karışık; üst derecesi Allah’a kadar uzanır.Sevük”ün deyişiyle aşkın üst derecesidir “ilahi aşk”.Üst derecedeki aşkın gücü kurtarır mı insanoğlunu yalnızlıktan?Oysa bu aşkta vuslat,İnsan yok olduğu anda mümkündür.Fenafillaha ulaşan insan değil, Allah’ın kendisinden ona üflediği zerredir:
“Hayat-ı cavidani sırrını şeyhten sual eyledim,
Oğul ölmezden evvel öl ,deyince intikal eyledim.”
Yalnızlıktan kurtulma isteğiyle yanıp tutuşan sofi varoluş nedenimizi bile, Tanrı’nın yalnızlıktan kurtulma arzusu olarak açıklar. Davut peygamberin “Ya Rabbi insanı niçin yarattın?” sorusuna , Allah’ın “Gizli bir define idim, bilinmek istedim; bilineyim diye yaratıkları yarattım.” cevabını şöyle yorumlar sofi:
“Yapyalnız vururdu mahabbet tarını
Özüyle oynardı ışkın kumarını.”
Tanrı “kün” (ol) der.Yalnızlıktan kurtulmak için tek varlık adeta parçalanarak çoğalır.
“Hüsnünün aksin ruh-ı dil-berde peyda eyledin
Çeşm-i aşıktan dönüp sonra temaşa eyledin.”
Oysa parçalanarak çoğalan aynı varlıktır.Vahdet-i vücuttur.Tek varlıktır.Teklik yalnızlıktır.Sonuçta Tanrı da yalnızdır.
Büyük patlamadan bu yana evrenin genişlemekte olduğunu söylüyor bilim adamları.Evren bir bilinmez boşluğa doğru her yönden büyümekte.İnsan ruhu da öyle.Ölçülemez büyüklüğüyle, kavranamaz yapısıyla her an, her yönden yeni boşluklara doğru genişliyor.Hepimiz içimizde bir sonsuzluk taşıyoruz.Ne kadarını açabilirsek birbirimize o kadar kurtuluruz yalnızlıktan.Bu çabadır bizi şair yapan, bu çabadır bizi yazar, ressam yapan.Bu çabadır sanatı yaratan.Sanat ,insanın kendini keşfediş macerasıdır, kendinde bulduklarını paylaşarak yalnızlıktan kurtulma çabasıdır.İnsan oldukça sanat da olacaktır.Çünkü sanat sırtını bizim tükenmez yalnızlıklarımıza dayamıştır.Yalnızlık ise tükenmez kaynağını ruhumuzda hep bulacaktır.