Körlerin Hikayesi
umudunu yitirenler!ya da aslında umut yiter mi sorgulamak gerek!umudun bittiği yer,hayatın bittiği yer midir?
neyse,umudunu yitirenler,dağlara söver!ve hesap sormak ister!isyanda burada doğar.belki ’’isyan,dağlara isyan,hayata isyandır’’denilerek tektipleştirilerbilir.peki o zaman dağlara isyan,yaratıcıya isyanla aynı şey haline getirilmez mi?
aslında ben devrimden bahsedecektim.halk devriminden!kitlelerin ayaklanışından ve dağların sarsılıp yerle bir oluşundan!
sefalet,dağların boyunu aşarsa,devrim olur!
bu sefaletin sebebi dağlardır!fakat Hak’tan bilinirse,tevekkül olur!
insanımın yaşadığı da bu mudur?
perde perde üstüne milletimin gözünde.göz gözü görmez halde ve gören gözlerim acıyor.gördükçe canımı acıtıyor!
gözü acıyanların coğu gözünü kapatmayı yeğlemiş.acı acı üstüne açık tutansa,binbir dert ile cebelleşmiş!bir savaşın içine girmiş!cidal!gördüklerini söylemiş,derviş misali dolaşıp,görmeyenlere dil dökmüş.korkmamış,korkmasınlar istemiş.gittiği yerlerde aç karınlarla secdeye kapananlar görmüş,ayağa kalkmamaktan,dik durmamaktan kamburlaşıp kötürüm olanlar da çokmuş.
dağlara dönmüş yüzünü!saymış sövmüş...eline taş alıp atmış yükseklere!
tekmiş,sesi cılızmış ve attığı taş dağları yerinden sarsmaya yetmemiş.
yalnız gören,yapayalnız acılar içinde kıvrana kıvrana can vermiş.körler içinde görmeden yaşamaktansa,gören gözleriyle onlara acıyarak ölmeyi tercih etmiş!
gömeni de olmamış.çünkü göreni yokmuş.ama hikayesi hala körlerden çocuklarına torunlarına anlatılır dururmuş yıllardır!ve malesef sadece ’’anlatılacaktır’’ yıllarca!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.