- 1729 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Babaya Mektup I
(Bu mektubumu hiç okumayacaksın biliyorum.)
Neden bu kadar zor durumda kalıyorum? Bir de aradığım numaralara bakmış... Sen öyle oradan buradan numara toplayacağına önce konuşmayı öğrensene... Benimle ilgili sorularına en yakın kulaklar benimkiler olsaydı keşke...
Ya kupan oluyorum ya madalyan başkalarına öv(ün)düğün! Ama işin en ilginç tarafı, sen beni kazanmak için kılını bile kıpırdatmıyorsun. Gökten inmiş, kullanıma hazır başarı tablonum. Kursa annem gönderir, gitarımla sen övünürsün; derslerim için annem motive eder, başarımla sen övünürsün. Arkadaşlarımdan farkıma, inceliklerime değil sınav sonuçlarıma bakarsın. Sınavım beklediğin gibi olsa bile dudaklarını hafifçe sıkar, başınla belli belirsiz onaylarsın. Ağzından çıkan tek bir kelimeye, gözlerinde tek bir sevinç zerreciğine rastlamak mümkün değildir. Belki sevinirsin de... Ben bilmem!
Çok zor oldu ama baba olarak bu yaptıklarına karşı sana saygı duydum. Sana insan olarak zaten saygı duyuyorum. Üstüne üstlük zamanının duygusal kaçamağını bile bir daha olmamak üzere sakladım. Burada da hayatına saygı duydum. Bu bir çocuk için büyük bir yük.
Şimdi ise benim bildiğim üçüncü -sen sayıyor musun bilmem- duygusal kaçamağın gayet yolunda seyrederken susuyorum. Susmak zor! Hele ki "susmam" diyerek hem karşındakine hem de kendine resti çekmişsen, bu sözü tutamamak çok daha zor.
Sen onun için özel numara alıp sadece ikili iletişiminde kullanırken ben susuyorum. Telefon faturam yüksekmiş, seninkinin hesabını soran yok, kazancın var.
Soruyorum: Seninle konuşmuyorum diye arkadaşlarımı mı kıskandın(!)
Hatta daha mantıklısını soruyorum: Telefon faturamın yüksek gelebilmesi için elime maaşımı mı almam gerek? Peki maaşımı alınca bu aldatma özgürlüğü de nesilden nesle aktarılıyor mu?
Beni merak edip anneme soruyorsun, bana kızıp annemi yargılıyorsun. Beni sadece annem yetiştiriyormuş gibi bütün sorgulara onu çekip benimle aranı iyi tutuyorsun. Ama unuttuğun en büyük gerçek: Benim bir babam var!
"Bilmem sen tanıyor musun..."
(Güncel değil. Not defterimden bulduğum bir mektup; ama elbette bana ait.)
YORUMLAR
SEVGİLİ BUZTUTKUSU
babacığın sana bir adım gitmediyse,sen ona bir adım gitsene.ilerde bu düşündüklerin sana çok komik gelecek.çünkü her ailedeki en büyük sorun bu.biz türk aile yapısı böyle.değişmesi çok zorr.ondandırki napıcaz,bu zincciri bizler kırıcaz ve biz bu karakterdeki ebeveyin ister anne ister baba olsun.açıcaz.onları istediğimiz gibİ
ebeveynler edicez.lütfen bir kerede ilk adımı atıp babacığınla konuşmayı denermisin?asla yılmak yok...ifadelerini bukadar güzel ifade ettiğin için seni tebrik ediyorum.nice yazılarında buluşmak dileğiyle.sevgilerimle.