- 1034 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
HAZANA DOĞRU
Yaz yorgunu yüreğimde sonbahar sızlanmaları başlıyor. ’Gelecekse gelsin artık şu sonbahar, hiç bitmesin bu yaz’ arasında sıkışıp kalmış bir ruh hali içindeyim. Yavaş yavaş kısalıyor güneşin üzerimize değen okları. Nice yaz aşkları tatile girmeye hazırlanıyor belki de. Takvimdeki adıyla yaz bitiyor.
Yaz biterken güz başında, ben yeni yaşımın heyecanında. Bilmiyorum nasıl geçti seneler, her yaşımı arsızca tüketti ertelemeler.
Hazan sarısı yaşlarımın ellili rengindeyim. Yeni yaşımın provasını yaparken üzerimde, içimde yakışacak mı endişesi.. Zamana karşı mağlubu belli bir savaş verirken, hemen ardımda elli numara ayak izlerim ve onun ardında ilk adım patiklerim.
Dünüme katmışım ömrümün yarından çalınmış her gününü, farketmemişim..
Aslında gençliğimiz mi kaybolan, yoksa güzelliklere olan umudumuz mu? Umudun git gide azalması mı? Bu yüzden mi hüzünlü anlamlar yüklenir ’gençliğimiz’ dendikçe.
Eski bir zaman senfonisi gibi genç seslerim çınlar kulaklarımda. En yaşanmamışlıklarda, en kirlenmemişliklerde çocukluğumuz. Keşke hep çocuk kalsaydık, keşke hiç büyümeseydik. Ellerimizde filizlensin diye beklerken hayatı, yetişkinliğimizi mi içimizdeki çocuğa kurban ettik, yoksa içimizdeki çocuğu mu yetişkin olamadan defnettik?.
Zeynep A. Edirne (uraz)
YORUMLAR
her mevsimin hem gelişinde hem gidişinde ayrı bir güzellik var.Her ikiside hüzünlüdür biraz...
yaz gelirken nasıl bezgindik?baharı karşılarken ki umudumuz da bile hüzün vardı..sonbahar da böyle gelecek
içimizde bir çocuk
çocuğun içinde yarım kalanlar
eksik yansıyanlar...
kaybettiklerimiz kazandıklarımız,
sonuçta gelsede gelmesede bizimdir artık bütün mevsimler
sadece sonbahar ama...
içindeki çocuğa selam olsun zeynep...
sevgiler saygılar..