- 629 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARAMSARLARA AYDINLIK GEREK...
güneş doğuyor yine..ben garip bir bezginliğin pençesinde, göremiyorum biçok güzelliği göremediğim gibi..yüzüm yerlerde dolaşırken kimseye bulaşmadan sefillere bulanmak istiyorum ruhumun derinliklerinde..geçmiş hesaplaşmalarımın hiç pes etmek bilmeyen baskısınsdan sıyrılamayacağıma inanmak zorunda kaldım sanırım..belki de kendime söylediğim alçakça bi yalan bu..belki de tek gerçek budur yaşantımdaki..buna hangimiz tam olarak emin olabilmişizdir ki..insanın kendisini kandırmasıyla, gerçeğin içine dalmak arasındaki ayrım kesin bi yargı olabilir mi? bunu kesinlikle yalnışa sürüklenmekten başka bi işe yaramayacaktır..
en zoruda kabullenmektir..bir suçlu olduğuna inanmak istemez insan ve herşeyi değiştirebileceğine olan inancı ya hiç bi zaman ortaya çıkmaz yada asla bitmek bilmez bi sürüklenmeyle garip bir acizliğe dönüşür..ne güzellikler öylece duruyor etrafımızda bizim onları görmemiz için nasılda sevdiğini bekleyen bi sevdalının heyacanıyla bekliyo oysa..ama insanoğlu bencil yaratılışta olduğundan, kendi içindeki meselelerin karmaşasından hiç bir şey göremez olur ve günün birinde sevgisiz, insan diyemeyeceğimiz bir varlığa dönüşüverir..kolay mı sanırsınız bu şekilde yaşamayı, katılaşan yüreğinizle, sinire tutsak olmuş benliğinzle katlanılması kolay olmayan bir yolculuk haline gelmez mi yaşam..ya sonra geri dönülemez çukurlara düşerek bataklığın o çıkılmazlığına katlanabilecek kadar sağlam olabilecek mi ruhun..yoksa pes ederek bir ipin ucunda son mu vereceksin hayat sahnesindeki rolüne..bu denli herşeyi unutabilecek kadar çaresizleşebilir mi insan? öyle değilse insanlar neden yolun sonuna geldiklerini hissediyor..neden hayatın bunca güzelliğini hiçe sayıp, hiç birşey beni mutlu edemez diyerek yokolmaya bu denli yaklaşabiliyor..nasıl bi mazeretin arkasına sığınarak savunuyolar bu denli hiçleşmelerini..bu kadar günaha batabilir mi insan..peki YARADAN affetmek için beklemiyor mu bütün ihtişamıyla bütün kutsallığıyla..bunu da mı önemsemiyorsunuz hey yüreği sıkışmışlar..
bir çok insan huzura tamamen uzak kaçışmaların pençesinde dolaşırken kurtulmak kelimesinin anlamını yitirdiği noktaya yaklaştıkça daha da yaklaşma güdüsü size nereye sürükleyecek sanırsınız..kimseyi suçlayacak kadar temiz değilizdir..ama hala değişebilecek kadar umudumuz vardır.hemde hiç bitmeyecek taki son nefesini verinceye dek sürecek bir umuttur bu..kimisi erken farkeder kimisi geç sonuçta herkes bu noktaya geliyor..kimisi tedavi olarak kimisi yalnızlaşarak kimisi göremediklerini görerek bi şekilde saplandıkları bataklıktan kurtulmaya çalışıyor..insanoğlunun sonu gelmez bir kovalamacayla aradığı aslında kendisidir..aslında kaçtığı da aynı kişidir..insan ne yaparsa yapsın kendisini aşamadığı sürece hiç bir şeyi aşamayacak ölçüde çaresizleşecektir..çizdiği bütün rotalar, yaptığı bütün planlar başarısızlıkla sonuçlanacak..sonunda suçlanacak bişeyler aranacak ve her aranan herşey gibi bu da bulnucak ancak bu herkesi tatmin etsede seni asla tatmin etmeyecektir..gerçeği her zaman içinde taşımak gibi bi bedeli ödemek zorunda kalacaksındır...
dedim ya güneş doğuyor..ve biz bunu görüyoruz demek oluyo ki hala hayattayız ve umudumuz hala var..önemli olan bunun farkında olabilmek..ne güzellikler saklı kendinden sıyrılıpta görebilene...anlatmakla bitmeyecek kadar çok...
P. Y.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.