- 497 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İNKARIN İMKANI YOK Kİ.
İNKARIN İMKANI YOK Kİ.
Ey kibirli, kendini beğenmiş, inatçı nefis (benlik-ego)
Bil ki!
Sende öyle bir
Zâfiyet,
acziyet,
ve
fakirlik,
var ki.
Kendisini ilah ilan eden,
firavunlar,
nemrutlar
ve emsali tüm zalimler de,
İlahlıklarını kabul ettirdiklerini sandıkları aciz, miskin insanlardan farksız olarak,
ya bir kazanın,
ya bir belanın,
veya ciğerlerine yapışan, belki milyon defa büyütüldükten sonra görülebilecek kadar küçük mikroskobik bir canlı olan mikrobun mağlubu olmuşlardır.
Olaylar karşısında bu kadar çaresiz bir yaratığın yaratıcı gibi davranması,
Ölümün mahkumu olmasına rağmen,
Ölmeyecek gibi davranması,
Ölümü düşünmeden yaşamaya çalışması,
Gafletinden mi?
Cehaletinden mi?
Yoksa yaratıcının emirlerine karşı tembelliğinden kaynaklanan, ten perverliğinden mi?
Bence inkâr bir yaratıcıya inanmamaktan değil!
Yaratıcının, keyiflerini bozan emir ve yasaklarına uymadaki tembelliğinden ve tenperverliğinden olsa gerek.
Yoksa yaratılmış olan her şey yaratıcıyı anlatan bir dil,
Ve gösteren bir delil iken,
Akıllı olan ve akıllı olduğuna inanan insan için,
İnkarın imkanı yok ki.
(Mesnevi Nuriyeden bir sadeleştirmedir..)
Zâfiyet = (hayatı hehdid eden lere karşı güçsüzlük)
Acziyet = (tabi-i ve iradi ihtiyaçların temininde güçsüz.)
fakirlik, (bir soluk havayı bile kendi imkanları ile temin edecek bir sermayeye sahip olmamak.)
.